Her gün yeni bir sabaha yeni umutlarla uyanırken evden adımımı dışarı attığım ilk andan itibaren karşılaştığım beşeri manzaralar karşısında tüm umutlarım karamsarlığa dönüşüyor.

Ahlaki ölçülerdeki değişimin toplumsal yapı üzerine yansıyan bu beşeri manzaralarınboyutlarınabirçok kişi benimle birlikte şahit oluyor. Ancak kimisi kendini ilgilendirmediğini düşünerek gülüp geçiyor, kimisi hiç aldırış etmiyor, kimisi ise sadece boyun bükmekle yetiniyor.

Geçtiğimiz gün şehrin işlek caddelerinden birinde karşılaştığım ve nereye gidiyoruz dedirten manzara karşısında dona kaldım. Neydi beni sükutu hayale uğratan ve bir çok şeyi sorgulamama neden olan manzara merak etmişsinizdir. Hem merakınızı gidermek hem de toplumun gidişatı noktasında bilgilendirerek sorumlulukları hatırlatma babından üzülerek durumdan kısaca bahsedeyim.

Okulların öğlen tatili saatlerinde üzerlerinde okul formaları ile yaşlarına bakınca sanırım lise birinci sınıf öğrencisi olsalar gerek 4 kız öğrenci şehrin işlek caddesinde önüne gelen gençlere ‘’Kanki sigara varmı lan bir sigara versene’’ diyorlar. Yok cevabı alan bu kız öğrencilerin daha sonra önlerinde giden aralarında biraz mesafe olan siyah montlu bir gence bağıra bağıra ‘’ Lan siyah montlu dur lan sigaran yok mu bir sigara ver’’ seslerini onlarca kişi işitiyoruz. Sigarayı alamayınca yine durmuyor bağırıyorlar ‘’Ya biz sigarayı kimden bulacağız, kimse niye sigara vermiyor? Kimden isteyek kızlar şundan mı, öbüründen mi?’’ diğer arkadaşının bu soru ya verdiği cevabı maalesef ahlakım el vermediği için buraya yazamıyorum.

Bu gayri ahlaki durum karşısında aileyi mi sorgulayayım, okuldaki eğitimi mi sorgulayayım, duruma gülüp geçmekle yetinenlerimi sorgulayayım bilmiyorum. Bir durdum okullarına gideyim okulun idarecisi ile konuşup durumu anlatayım dedim alacağım cevabın ‘’Okulun dışında olan bir şey biz nasıl karışalım. Suç ailenin aile yetiştirememiş ise biz ne yapalım ’’ olacağı düşüncesi ile vaz geçtim, çünkü bu cevapları çok almıştık..

Sonra ailelerine kızdım nasıl yetiştiriyorlar diye. Durumu ailelerine aktarsak diyeceğim ama evlerini de bilemeyeceğim için durumu aileye iletmek mümkün değildi ama yine de ne derlerdi diye düşünmeden duramadım veherkes çocuğuna ve kendine toz kondurmaz ‘’Biz okusun diye okula gönderiyoruz akşama kadar öğretmenlerin kontrolündeler eğitemiyorlarsa okulda sahip çıkamıyorlarsa suç bizim mi?’’ cevabını alırım düşüncesi hakim oldu.

Duruma şahit olan kişiler olarak müdahil olsak diye düşündüm ama kimilerinin duruma güldüğünü, kimilerinin hiç aldırış etmediğini, kimilerinin ise sadece boyun büktüğünü görünce açıkçası bende cesaret edip müdahil olamadım. Sadece Nereye gidiyoruz? Demekle yetine bildim.

Netice itibariyle herkesin durumdan bir birini sorumlu tutması ne yazık ki gençlerin bu uygunsuz hareketlerinin artarak devam etmesine neden olduğu gibi giderek diğerlerine de sirayet edecek noktaya ulaşması ve toplumun ahlak yapısındaki çöküşün önünü de açıyor.

Yapılması gereken tek şey var oda herkesin sorumluluğu bir birinin üzerine atmak yerine aile, okul ve toplum olarak kendimizi komple sorumlu görmek ve incitmeden, kırmadan gereken uyarıları yaparak, yanlışı düzeltmek.