Milli Savunma Bakanlığı, son bir haftada gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonları, hudut güvenliği ve afet müdahale çalışmaları hakkında detaylı bir bilgilendirme yaptı. Bakanlıkta düzenlenen basın toplantısında konuşan Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çeşitli operasyonlarına dair önemli verileri paylaştı.
95 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadelede kararlı bir şekilde devam ettiğini belirterek, “Son bir haftada 95 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 1 Ocak’tan bugüne kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı toplamda 1.963 olmuştur. Bu rakamın 983’ü Irak’ın, 980’i ise Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonlarda sağlanmıştır. 2 ve 9 Eylül tarihlerinde Irak’ın kuzeyindeki çeşitli bölgelerde düzenlenen hava harekatlarında 41 hedef imha edilmiştir. İlk belirlemelere göre, bu harekatlarda 27 terörist etkisiz hale getirilmiştir” dedi.
Aktürk, ayrıca Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı teröristin Habur’daki Hudut Karakoluna teslim olduğunu ve 9-11 Eylül tarihlerinde şehit olan Piyade Üsteğmen Ömer Fatih Ayar, Topçu Uzman Çavuş Mehmet Kökcü ve Piyade Uzman Çavuş Onur Çapan’a Allah’tan rahmet diledi.
Hudut Güvenliği ve Yasa Dışı Geçişler
Hudut güvenliği konusunda da bilgiler veren Aktürk, “Son bir haftada hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 493 şahıs yakalanmış, 1.545 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Yakalanan şahıslar arasında 6’sı terör örgütü mensubu olarak tespit edilmiştir. Böylelikle 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı geçişlere teşebbüs edenlerin sayısı 10.091’e yükselmiş, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı ise 75.332 olmuştur” dedi.
Uluslararası Görüşmeler ve İkili İlişkiler
Aktürk, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in 10 Eylül’de Batum’da düzenlenen ‘Üçlü Savunma Bakanları 11’inci Toplantısı’na katıldığını ve Azerbaycan ve Gürcistan Savunma Bakanları ile bir araya geldiğini duyurdu. Güler’in burada ‘Üçlü Mutabakat Metni’ni imzaladığını ve ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtti.
Afetlerle Mücadele ve Yangın Söndürme
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin afetlerle mücadeledeki rolüne de değinen Aktürk, “TSK, 7-8 Eylül tarihlerinde Muğla’nın Menteşe ilçesinde meydana gelen orman yangınlarının söndürülmesine 102 helikopter ile 2.974 sorti yaparak destek sağlamıştır. Bugüne kadar toplamda 31 ayrı orman yangınının söndürülmesine katkıda bulunulmuştur” şeklinde konuştu.
“PNS BABUR’un dost ve kardeş ülke Pakistan’a hayırlı olmasını diliyoruz”
Savunma sanayiinin her alanında yerli ve milli olarak geliştirdiği stratejik ve teknolojik ürünlerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imkan ve kabiliyetlerinin arttığını aktaran Tuğamiral Aktürk, “Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda, modernizasyon faaliyetleri tamamlanan M60T tankı ile Alçak İrtifa Hava Savunma (Korkut) Komuta Kontrol ve Silah Sistemi araçlarının muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. Bakanlığımıza bağlı ASFAT ana yükleniciliğinde İstanbul Tersanesi Komutanlığımızda inşa edilen PNS BABUR gemisi, Pakistan’da düzenlenen ve Pakistan Cumhurbaşkanının da katıldığı törenle hizmete alınmıştır. PNS BABUR’un dost ve kardeş ülke Pakistan’a hayırlı olmasını diliyoruz. Ayrıca, Kara Kuvvetlerimizin envanterinde 10 bin saatlik uçuş süresini başarıyla tamamlayan ilk Bayraktar TB-2 İHA’mız envanterden çıkarılmış; başarılarının hatırası olarak BAYKAR şirketine teslim edilmiş ve yerine son teknoloji ürünü SİHA Silahlı Kuvvetlerimize verilmiştir” şeklinde konuştu.
“Somali’de görev yapacak sismik araştırma gemisine Deniz Kuvvetlerimize ait gemiler refakat edecek”
Tuğamiral Aktürk, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Somali’ye gönderilecek olan sismik araştırma gemisine refakat görevine ilişkin soruyu yanıtlayan Aktürk, “Bilindiği üzere Somali ile bir dizi anlaşmalar yapmıştık. Bunlardan biri de enerji konusunu kapsamaktaydı. Enerji ile ilgili yapılacak çalışmalar Enerji Bakanlığımızın koordinesinde devam ediyor ve sismik araştırma gemisinin de gelecek ay bölgeye gitmesini beklemekteyiz. Sismik araştırma gemisine refakat için Deniz Kuvvetlerimize ait gemiler de görevlendirilecektir” dedi.
“Mezun Teğmenlerin konusu büyük bir titizlik ve hassasiyetle araştırılmakta ve incelenmekte”
Kara Harp Okulu’ndan mezun olan Teğmenlerin sosyal medyaya yansıyan görüntüleriyle ilgili devam eden incelemeye ilişkin açıklamalarda da bulunan Aktürk, “Türk Silahlı Kuvvetleri olaylara disiplin anlayışı içerisinde bakıyor ve işlemleri de hukuk-mevzuat çerçevesinde yerine getiriyor. Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrasında kamuoyuna yansıyan görüntüler ile ilgili başlatılan inceleme devam etmektedir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bahse konu olay her yönüyle büyük bir titizlik ve hassasiyetle araştırılmakta ve incelenmektedir. İnceleme sonucunda yapılacak tespitlere göre; disiplin mevzuatı kapsamında kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan personel hakkında gereken işlemler yapılacaktır” ifadelerini kullandı.
Ayrıca görüntülere yansıyan anda ilişkin de bilgilendirmelerde bulunan Aktürk, andın ilk defa 29 Ocak 1999’da yönergeye eklendiğini ve mezuniyet törenlerinde uygulanmasına başlandığını fakat 29 Mart 2023’te yönergede yapılan değişiklikle törenlerde yapılacak mezuniyet andının şimdiki halini aldığını dile getirdi.
“ABD ile GKRY arasında yapılan ‘Savunma İş Birliğine İlişkin Yol Haritası’ anlaşmasını şiddetle kınıyoruz”
ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile yapılan askeri anlaşma hakkında da açıklamalarda bulunan Tuğamiral Aktürk, “ABD ile GKRY arasında yapılan ‘Savunma İş Birliğine İlişkin Yol Haritası’ anlaşmasını şiddetle kınıyoruz. Dışişleri Bakanlığımızın da ifade ettiği gibi; Kıbrıs Türk tarafının güvenliği hilafına atılan bu adımlar, ABD’nin Kıbrıs Adası’na yönelik tarafsız tutumuna zarar vermektedir. Bu kapsamda KKTC’yi yok sayan ve GKRY’yi adanın tek temsilcisi olarak gören yaklaşım gözden geçirilmelidir. Ayrıca her fırsatta Ada’da adil ve kalıcı barıştan söz eden ABD’nin bu tutumunu, sergileyeceği tarafsız yaklaşım ile de ortaya koymasını bekliyoruz. Ada’da sürdürülebilir bir çözüm için tek gerçekçi yol ‘egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü’ temelinde işbirliğine dayalı bir ilişkiyle mümkündür” değerlendirmesinde bulundu.