Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
Sahur vaktine kalan
Sivas
Hafif yağmur
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
37,9673 %0.02
41,1885 %0.04
Ara
reklam
Sivas Memleket KÜLTÜR & SANAT Eşsiz Gök Medrese Dünyaya tanıtıldı

Eşsiz Gök Medrese Dünyaya tanıtıldı

Günümüzde Gök Medrese Vakıf Müzesi olarak hizmet veren 4’üncü Kılıçarslan'ın oğlu 3’üncü Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, 1271 yılında yaptırılan eşsiz yapı tüm dünyaya tanıtıldı. Selçuklu mimarisinin gizemini taşıyan eşsiz yapının içerisinde ise tarihi dokuma halılar, el yazmalarından oluşan kitaplar, ahşap eserler, çiniler, hat levhaları ve dönemin kıyafetleri sergileniyor.

MEHMET TIRPAN

Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, Gök Medrese’yi ulusal yayın yapan bir televizyon kanalında profesyonelce anlatarak, izleyicileri adeta nadide eserin yapıldığı günlere doğru yolculuk yaptırdı.

Tarihi yapıyı inşa eden mimarın dahi ismine yer verildiği Gök Medrese’nin mimarisi ve geçmiş yıllarda ne amaçlı olarak kullanıldığı hakkında bilgiler veren Karaca, “Gök Medrese de dil, din ve ırk ayrımı yok. Herkes kendisinde ne varsa onu paylaşıyor. Kimin ne sanatı ve hüneri varsa bu eserde ortaya koyuyor. Bu tarihi yapı son 5-6 yıl içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğümüz uhdesinde yeniden restore edilerek günümüzde yeniden kapılarını halka açtı.” dedi.

Gök Medrese’nin tek bir amaçla kullanılmadığını geçmişte bir çok amaçlı kullanıldığını da hatırlatan Bölge Müdürü Karaca, “Gök Medresesi’ne sadece ilim merkezi diyebiliriz. Geçmiş yıllarda burada yetişen insanlar İstanbul’daki Fatih Medreseleri’ne gönderilirmiş. Orada artık icazeyi tamam ederlermiş. Burada yazılmış çok eski kitaplarımızda mevcut. Yine eserin yan tarafında bulunan taşlar şehirdeki taşlar. Bu yapıya uygun değil. Restorasyon zamanında bu taşları ölçtük ve bu medreseye uygun olmadığını tespit ettik. Büyük hocalarımızdan istifade ettik taşların üzerine Ayet’el Kürsi yazılmış, bu tarihi taşları da burada sergiliyoruz. Binanın korunması adına tarihi yapının köşesine yapılan devasa yapıya payanda diyoruz. Bu payandanın üzerindeki palmetler ve rumiler Selçuklu’nun kullandığı bir sanatla taşa işlenmiştir. Bitkilerden faydalanılarak yapılan motiflerdir. Minare kısmındaki çinilerde esere eşsiz bir görüntü katmakta. Yapıdaki çoğu parça orijinal, biz sadece işlevini yitiren bilezik diye adlandırdığımız taşları yeniledik. Yapının orijinalini korumaya ciddi önem gösterdik. Yapı içerisinde mescidimiz var. Bu mescidimizin üzerindeki kitabelere ‘Allah’ın mescitlerinde Allah’tan başkasına dua etmeyiniz’ ibaresi var. Yine kıraat ilimlerinin, hafızların yetiştirildiği odamızda var. Tarihi yapı içerisindeki odalar ve hücrelerin her biri ayrı bir amaca uygun tahsis edilmiş. Bina yapılırken hangi odada ne yapılacağı planlanmış. Yapının orta kısmında bulunan öğrenci odalarında bir çok insan yetiştirilmiş. Tarihi eserimizin geçmişine uygun günümüzde hizmet vermesi adına da Cumhuriyet Üniversitemizle bir protokol yaptık. Akademik çalışma, yüksek lisans ve doktora yapanlara burada üç tane sembolik olarak oda ayarladık. Dini ilimlerden yer verilmesi ve bu tür programların gerçekleştirilmesine de zemin hazırladık. Yani Gök Medrese’yi yaşayan bir müzeye dönüştürdük.” ifadeleriyle tüm dünyaya tanıttı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *