MEHMET TIRPAN

Devlet Su İşleri 19. Bölge Müdürü Zafer Aslan, kent genelinde 955 bin 722 hektar tarıma elverişli arazimizin olduğunu, bu arazilerin 291 bin 166 hektarının sulanabilir arazi olduğunu, 127 bin 493 hektarlık alanda da incelemeler yaptıklarını ve bu alanında ekonomik sulanabilir arazi olarak tespit ettiklerini söyledi.

İncelemelerinin devam ettiğini ve yeni projeler ürettiklerini aktaran Aslan, “127 bin hektar bizim proje ürettiğimiz alandır. Bu 127 bin hektarlık alanın 80 bin 217 hektarını sulamaya açmış durumdayız. Yani henüz daha yapacak 46-47 bin hektarlık alanda sulama çalışmamız var. Yıllık 3-4 bin hektarlık alanın sulamaya açılması noktasında ödenek verilmesi halinde 12-13 yıl içerisinde bir çok alanı sulamaya açarız.” dedi.

Şu ana kadar sulamaya açılan alanların yüzde 70’inin kapalı sistemle modern şekilde sulandığını, yüzde 30’unun ise açık sulama sistemi ile sulama yapıldığının altını çizen Aslan, “Suyun öneminin iyi bilinmesi gerekiyor. Bu konuda çiftçilerimize ciddi görevler düşüyor. Sulama yaparken suyu hoyratça değil de bitkinin ihtiyacı kadar yapılması çok ciddi önem arz ediyor. Barajlarımız aracılığı ile yapılan sulamaları kontrol altında tutuyoruz. Suyun israf edilmemesi noktasında gerekli tüm adımları attık. Ulaş Karacalar ve Hafik Pusat Özen Barajı'ndan teorik olarak kullanılan su ile daha fazla sulama yapılması gerekirken daha az bir arazide sulama yaptık. Barajımız sulamada daha dengeli kullanılsa idi daha uzun yıllar sulama yapılabilirdi. Karacalar Barajı'ndan yapılan sulama ile ilgili ön ödemeli su sayaçlarımızı taktık. Artık teorik hesaplamaların üzerinde sulama yapanlardan yüzde 50 oranında daha fazla ücret alınacak. Bu konuda yetkimiz var. Çiftçi arazisine teorik olarak bin metreküp su vermesi gerekiyorsa ve bu limit aşılıyorsa bu çiftçi gelecek yıl suyu yüzde 50 daha zamlı kullanacak. Kullanılan suyu hem ölçeceğiz hemde kademeli sulamaya geçeceğiz. Pusat Özen Barajı'nda da gelecek yıl sayaçla sulama yapacağız. Elimizdeki suyu iyi kullanmamız lazım. Pusat Özen Barajı'nda su problemi gözükmüyor ama önümüzdeki süreçte iklim değişikliği nedeni ile su sorunu yaşayabiliriz. İdareli su kullanırsa bölgede daha fazla tarım yapılabilir. İnsanlarımız hep sulu tarım yapmak istiyor. Coğrafya kaderdir. Herkes sulu tarım yaparak para kazanmak ister ama coğrafyada kaderdir. Bizim coğrafyamızda kuru tarım yapılması gerekiyorsa o yönde çalışmalarımızı yapmalıyız. Bu yılda zaten buğdaya çok güzel para verildi. Karacalar bölgesinde buğday ekip de bir sefer su verenler pancar ekenlerden daha fazla para kazandı. Hepimiz pancar veya patates ekmek zorunda değiliz. Buğdayın da suya ihtiyacı var. 5 yılda bir tohumluk patates ekimi yapmak zorunda olan firmalarımız var. Bu firmalarımız 5 yılda bir ekim yapmazlarsa hem teşvik alamıyorlar. Üretilen patatesi de yurt dışına ihraç ediyorlar. Bu firmalarla çok bir sorunumuz yok ama yemeklik patates yapan firmalar devlet teşvikini de çok önemsemedikleri için her yıl ekim yaparak ciddi su tüketiyorlar. Nevşehir ve Niğde’de üretilen tohumu dünya üzerinde hiçbir yere veremezsiniz. Sivas bu açıdan şu anda çok önemli bir bölge. Sivas’ta da eğer herhangi bir hasarlı toprak görülürse tohumculuk yapanlar Sivas’a daha da giremezler ama toprağımızda sorunlar oluşur. Yemeklik yapan patates şirketlerini bir şekilde uzaklaştırmak lazım ama bu konuda herhangi bir yaptırımımız yok. Akarsuların, çayların korunmasında ilgili kaymakamlıklara yazı yazıyoruz bizim sorumluluğumuz bitiyor. Bu yıl bilinçsiz sulama ile ilgili Divriği’de çaltı çayının kolunda kuruma oldu. Balık ölümleri yaşandı. Çetinkaya ve Divriği bölgesinde ekim yapıldı su konusunda sorun yaşandı. Ekim yapanlar su sorunu yaşadıkları için milyonlarca yatırım yaptıklarını ve zarar gördüklerini ifade ediyorlar.” ifadelerini kullandı.