Empati kurmak. Empatinin Türk Dil Kurumundaki anlamı; ‘Kişinin kendisini başka bir bilincin yerine koyarak söz konusu bilincin duygularını, isteklerini ve düşüncelerini, denemeksizin anlayabilmesi becerisi.’

Daha çok engelliler haftasında bol bol kullanılan bir sözcük. Engelli kardeşlerimizin sıkıntılarını yaşayarak anlayabilmek için bir çok etkinliğin yapıldığı engelliler haftasında çok duyuyoruz empati kelimesini. Her fırsatta hemen herkes dillendiriyor; bir haftaya değil, bir ömüre yayılmalı bu duyarlılık. Ve geçen gün engelliler haftası olmadığı halde görme engellileri anlayabilmek adına bir etkinlik düzenledi Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Hizmetler Kulübü.

Bu etkinliğin Engelliler haftası dışında bir zaman diliminde yapılmış olması sevindirici ama gelin görün ki içerik?!..

Gençler gözlerini bağlayıp ellerine birer baston alarak yürümeye çalıştılar. Yani ‘Empati’nin sözlük anlamında olduğu gibi kendilerini görme engelli insanların yerine koydular. (Gerçi sözcük anlamı açıklanırken ‘’Denemeksizin Anlamak’ ifadesi de var ama. Olsun) Daha doğrusu onların yerine kendilerini koymaya çalıştılar.

Fakat bu etkinliği diğer insanlarla paylaşmak için çekindikleri fotoğrafların neredeyse tamamında bir eğlence görüntüsü mevcut. Fotoğraflarda gözü bağlanan kişi veya onun yanında ona yardımcı olan kişi mutlaka gülüyor. Sözde Empati yapıyoruz! Görme engelli insan kendi durumuna gülebilir mi? Amaç o insanların yaşadıklarını anlamak ise ve gençler onların ‘Taklidini’ yaparken gülüyor ise bu işte bir yanlışlık var. Bazı görme engelli vatandaşlarımız dile getiriyor bu sıkıntıyı. Bu şeklide ‘anlaşılamıyoruz, anlaşılamayız’ diye.

‘Biz de engelli adayıyız’ diyerek engellileri anlamaya çalışmak yanlış. Engelli olmayacağımızdan emin olsak onları anlamamıza gerek yok mu yani?

Etkinliği yapan gençleri rencide etmek veya etkinliği yerden yere vurmak değil amaç. Ama görülüyor ki bu tarz ‘anlamaya çalışmalar’ körebe oyunundan öteye geçemiyor.