Yok, yapamazsanız, zaten yapamazsınız, kendinizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır. (O ateş) inkâr edenler için hazırlanmıştır. (24) Ve (Allah) Âdem’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere gösterip “iddianızda doğru iseniz şunların isimlerini bana söyleyin bakalım” dedi. (31) Melekler dediler ki: Senin şanın Yücedir. Biz senin öğrettiğinden başka bir şey bilmeyiz. Şüphesiz ki, her şeyi bilen ve hikmet sahibi olan sensin. (32) Derken Âdem, Rabbinden bir takım kelimelere ulaştı (onlarla tövbe etti, Allah’ta onun tövbesini kabul etti. Şüphesiz O Allah tövbeleri kabul eder ve merhamet eder. (37) Özel Ayet: Derken Âdem, Rabbinden bir takım kelimelere ulaştı (onlarla) tövbe etti, Allah’ta onun tövbesini kabul etti. Şüphesiz O Allah tövbeleri kabul eder ve merhamet eder. (37) Bu ayetin özelliği Hz. Âdem ve eşi Havva yasak meyveden yiyerek günah işlemiş olurlar ve ayette anlatıldığı gibi Âdem Allah'a dua etmeyi öğrendi ve Şöyle dua etti: "Rabbimiz biz kendi kendimize zulmettik.

   Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan kesinlikle hüsrana uğramış oluruz. 7/23 diye dua etti. Bu ayette de Yüce Allah Âdem’in duasını kabul ettiğini açıkça beyan ediyor. Buna rağmen Hıristiyan âlemi İnsanoğlunun dünya hayatını Âdem’in günahına bedel olarak verildiğini iddia eder. Rivayetçiler göre ise, "Âdem cennetten dışlanırken Arşı Alanın kapısının üzerinde "Muhammedürrasulüllah" yazılı olduğunu görür ve "Ya Rabbi Muhammedi'n hürmetine beni Affet" diye dua eder. Allah'ü Teâlâ da, “ya Âdem Muhammedin benim yanımda kıymetli olduğunu nereden biliyorsun diye sorar." Âdem: "Ya Rabbi Onun ismini kendi isminle beraber yazdığını gördüm, anladım ki Muhammed'i çok seviyorsun.

   Bu nedenle Onun hürmetine senden af diliyorum" der. Bunun üzerine Allah buyurur ki: “Levlake levlak. Lema halektül eflak.” Yani: “Sen olmasaydın-sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım. Uydurma hadisler kitaplarında bu sözleri mevzu-uydurma olduğu bildirilse de Hocalarımız, vaizlerimiz, Müftülerimiz vaizlerinde Allah buyurmuş ki, diye başlarlar ve bu sözler Hadisi Kudsi olduğunu söylerler. Kur’an’ı Kerim de birkaç yer de geçen “Allah’a Yalan sözü iftira edenden daha zalim kim olabilir” diye buyurur. Hâlbuki bu sözün hemen aynısını Hıristiyanlar İsa için söylerler. “Allah, İsa’yı kendisi için, kâinatı da İsa için yarattı” diyorlar. Eğer kulumuz (Muhammed'e indirdiğimiz vahiyden şüphe içinde iseniz, onun benzeri bir sure getirin! Eğer sözünüzün eri iseniz Allah’tan başka güvendiğiniz kim varsa yardıma çağırın! (23) Yok, yapamazsanız, zaten yapamazsınız, kendinizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır. (O ateş) inkâr edenler için hazırlanmıştır. (24) Ve (Allah) Âdem’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere gösterip “iddianızda doğru iseniz şunların isimlerini bana söyleyin bakalım” dedi. (31) Melekler dediler ki: Senin şanın Yücedir.

  Biz senin öğrettiğinden başka bir şey bilmeyiz. Şüphesiz ki, her şeyi bilen ve hikmet sahibi olan sensin. (32) Derken Âdem, Rabbinden bir takım kelimelere ulaştı (onlarla tövbe etti, Allah’ta onun tövbesini kabul etti. Şüphesiz O Allah tövbeleri kabul eder ve merhamet eder. (37) KISA İZAH: Bu ayetin özelliği Hz. Âdem ve eşi Havva yasak meyveden yiyerek günah işlemiş olurlar ve ayette anlatıldığı gibi Âdem Allah'a dua etmeyi öğrendi ve Şöyle dua etti: "Rabbimiz biz kendi kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan kesinlikle hüsrana uğramış oluruz. 7/23 diye dua etti. Bu ayette de Yüce Allah Âdem’in duasını kabul ettiğini açıkça beyan ediyor. Buna rağmen Hıristiyan âlemi İnsanoğlunun dünya hayatını Âdem’in günahına bedel olarak verildiğini iddia eder. Rivayetçiler göre ise, "Âdem cennetten dışlanırken Arşı Alanın kapısının üzerinde "Muhammedürrasulüllah" yazılı olduğunu görür ve "Ya Rabbi Muhammedi'n hürmetine beni Affet" diye dua eder. Allah'ü Teâlâ da, “ya Âdem Muhammedin benim yanımda kıymetli olduğunu nereden biliyorsun diye sorar." Âdem: "Ya Rabbi Onun ismini kendi isminle beraber yazdığını gördüm, anladım ki Muhammed'i çok seviyorsun.

  Bu nedenle Onun hürmetine senden af diliyorum" der. Bunun üzerine Allah buyurur ki: “Levlake levlak. Lema halektül eflak.” Yani: “Sen olmasaydın-sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım. Uydurma hadisler kitaplarında bu sözleri mevzu-uydurma olduğu bildirilse de Hocalarımız, vaizlerimiz, Müftülerimiz vaizlerinde Allah buyurmuş ki, diye başlarlar ve bu sözler Hadisi Kudsi olduğunu söylerler. Kur’an’ı Kerim de birkaç yer de geçen “Allah’a Yalan sözü iftira edenden daha zalim kim olabilir” diye buyurur. Hâlbuki bu sözün hemen aynısını Hıristiyanlar İsa için söylerler. “Allah, İsa’yı kendisi için, kâinatı da İsa için yarattı” diyorlar. İnkâra saplanıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar ateş ehlidir. Orada ebedi olarak kalacaklardır. (39) Ey İsrail oğulları sizlere verdiğim nimetleri hatırlayın ve bana verdiğiniz sözü tutun ki bende size verdiğim sözü tutayım. Ve sadece benden korkun. (40)