Lokantadayız ve yanımızdaki masada, anne baba ve 4-5 yaşlarında şirin mi şirin bir kız çocuğu var.

Çocukla annesi tam görüş alanımda oturuyorlar. Onları görebiliyorum ve tüm konuşmalarını duyabiliyorum;

Garson geldi ve siparişlerinizi alayım dedi.  Baba siparişini verirken annesi kızlarına sen ne yersin diye sordu. Kızları ben döner yiyecem dedi. Annesi yok sen döner yeme köfte ye senin canın köfte istiyordur dedi. Kızları ama benim canım köfte değil döner istiyor, döneri çok seviyorum dedi. Annesi yok yok senin canın köfte istiyordur, sen benim sözümü dinle köfte ye dedi ve sonra garsona bakarak, siz ona yarım, bana da tam köfte getirin dedi. Çocuk asık bir suratla ve kollarını göğsünde bağlayarak, ben döner yiyecem köfte istemiyorum dedi. Annesi bak sen böyle mızmızlanırsan buradaki amcalar sana kızar, garson da gelir bizi buradan kovar dedi. Çocuk etrafına baktı, sustu ve asık bir suratla ve mutsuz bir şekilde kafasını önüne eğdi öylece durmaya başladı. Bir süre sonra çocuk masada, önünde duran, içinde yarısına kadar dolu olan bardağa uzandı. Annesi bunu fark ederek dur şimdi düşürür kırarsın, sonra elin ayağın kesilir, birde hastanelerde dikiş mikiş seninle uğraşmayalım dedi. Çocuk hamlesinden vazgeçti. Annesinin ileriye doğru uzaklaştırdığı bardağa bakarak susadım dedi. Annesi şimdi su yok sana, susamamışsındır daha, evden çıkarken içtin, şimdi içersen o köfteyi yiyemezsin dedi. Çocuk, ama çok susadım dedi ve yine ağlamaklı annesinin gözlerine baktı. Annesi hayır daha susamamışsındır, şimdi su içemezsin dedi. Çocuk annesine ağzını açıp dilini göstererek, anne bak ağzım çok su istiyor dedi. Annesi bak biraz daha ısrar edersen bu lokantanın sahibi gelir bizi dışarı çıkarır, sus otur oturduğu yerde, beni çileden çıkartma dedi. Çocuk ama ben su istiyordum, çok susadım dedi. Annesi işaret parmağını kaldırarak seninle evdeyken ne anlaşmıştık, hani sorun çıkarmayacaktın bak sorun çıkarıyorsun, sen sözünde durmuyorsun, beni hiç dinlemiyorsun, böyle yapmaya devam edersen bir daha seni hiçbir yere götürmem, şimdi uslu uslu otur, akıllı bir kız ol dedi. Çocuk sustu, son derece mutsuz bir yüz ifadesi ile başını önüne eğdi ve öylece durdu.

Bu arada garson siparişleri getirdi. Annesi garsonun elinden alarak yarım köfteyi kızlarının önüne koydu. Bir köfte ve bir parça domates aldı onları ekmeğin arasına koyarak çocuğun ağzına uzattı. Çocuk annesinin gözlerinin içine son derece mutsuz bir şekilde bakarak ama ben köfte istemedim dedi. Annesi hadi uzatma da aç ağzını bakalım, bu köfteler bitecek, yoksa büyüyemezsin ayrıca burada yemeğini yemeyen, annesinin sözünü dinlemeyen çocukları alıp kaçırıyorlarmış, çabucak ye yemeğini de seni kaçırmasınlar dedi. Çocuk birkaç kez kendini geriye doğru çekerek ama bir yandan da annesinin yüzüne çaresizce bakarak kafasını sağa sola sallayarak yemek istemiyorum dedi. Annesi bunları yemezsen sana kötü çocuk derler, kötü çocukları parka almazlar, arabamızı kaçırırlar biz de burada kalırız eve gidemeyiz, sen de tabletinle oynayamazsın hem sonra seni kreşe de almazlar. Filiz öğretmenin de daha bu kız hiç büyüyememiş küçücük kalmış yoksa köftesini mi yemedi, ben büyüyememiş çocukları sınıfıma almıyorum, en iyisi siz bunu kaka yapan bebeklerin sınıfına götürün der. Sen o sınıfa mı gitmek istiyorsun yoksa dedi.  Çocuk ben bebeklerin sınıfına gitmiyecem dedi. Tamam gitmek istemiyorsan bu köfteleri bitir yoksa ben kolundan tutar seni o sınıfa kendim bırakırım dedi. Annesi bu arada köfteli ekmeği kızlarının ağzına resmen tepiştirdi. Çocuk son derece isteksiz ama çaresizce ağzına tıkıştırılan lokmayı çiğnemeye başladı.

Babayı mı soruyorsunuz? Baba, kendi halinde elinde, telefonu ile ilgilenerek yemeğini yiyordu. Masada vardı ama yoktu…

Yan masanın yemeği bu şekilde devam ediyorken biz ayrıldık. Toplam 15- 20 dakikalık süre içinde, sadece anne kız iletişiminde, annesinin yaptıkları yapmadıkları, söyledikleri söylemedikleriyle o çocuğa giden mesajlardan bazıları;

Sen ne isteyip ne istemediğini bilemezsin, ben bilirim,

Sen kendi kararlarını veremezsin,

Başkalarının ne düşüneceği senin hissettiklerinden çok daha önemli onlara göre davranmalısın,

Sen sözünde durmayan birisin,

Annenin çileden çıkmasının sorumlusu sensin,

Eğer annenin dediklerini yapmazsan bir sürü engelle ve yasakla karşılaşırsın,

Sonuç;

Utanç içinde yaşayan, kendine yabancılaşan, yaşamının sorumluluğunu almayan, kendi kararlarını veremeyen, başkalarının dediklerine göre şekillenen, sürekli tehdit altında hisseden, başına gelenlerin sorumlusu olarak başkalarını gören ve onları suçlayan, bir türlü kendine güvenemeyen, anlayamadığı bir öfke ile dolu yaşayan, yetişmemiş bir yetişkin…