Son yıllarda sosyal medya kullanıcıları akıl almaz bir şekilde artmaya başladı. Sosyal medya bizlere bir çok kolaylık sağlıyor. Nerdeyse bir çok konuda internet üzerinden yardım alabilir, sosyalleşebilir, bilgi alabilir, etkileşimde bulunabilirsiniz. Hatta internet sayesinde ticaret yapabilir, para kazanabilirsiniz. Ancak sosyal medya sadece iyi şeyler getirmedi bizlere. Sosyal medya fark edemediğimiz bir şekilde bizlerden o kadar çok şey götürdü ki...

İnsanlar yüz yüze konuşmaz, iki çift laf edemez oldu. Evlerde aynı salonda oturan ailelerde muhabbet edilmeden telefona gömülmüş aile bireyleri oluştu. Sosyalleşmeyi sadece takip etmek veya edilmek olarak algılayan bir kitle oluştu. Beğeni uğruna insanlar her şeyi yapar hale geldi. Asla bulunmayacakları hareketleri yapmaya, giymeyecekleri kıyafetleri giymeye, asla benimsemediği fikirleri savunmaya başladı.

Her konuda herkes her şeyi bilmeyi başladı. İşin uzmanlarını beğenmez, birde akıl verir oldular. Bir haber bir yazı okuduklarında işin aslını araştırmadan hemen inanıp insanları linç etmeye başladılar. Oysa ki suçladıkları kişi masum olabilir ve bu linç yüzünden o masum kişi birçok problemle uğraşmak zorunda kalabilir. İnsanların hayatlarını daha zor hale getirmeye başladılar.

Herkes gezdiği gördüğü yediği içtiği ne varsa paylaşmaya başladı. Lüks hayat merakı başladı. Daha rahat daha konforlu daha pahalı mekanlar, evler, arabalar, kıyafetler, eşyalar dikkat çektiği için gereksiz alışverişler ve umarsızca bir tüketim başladı. Para ve maddiyat daha da önem kazandı. Görünüş içerikten daha değerli oldu. Böyle bir kitleye iyiliğin, karakterin ne demek olduğunu ve bunların ne kadar önemli olduğunu nasıl anlatabilirsin ki? Herkes ev, araba, para pul arar oldu. Hatta öyle ki karakteri olmayan, sorumsuz ama zengin erkeklere aileler kızlarını verip, nasıl olsa zamanla düzelir derken, durumu olmayıp ama dürüst sorumluluk alabileceklere kızlarını vermez oldular. Tabi ki istisnalar kaideleri bozmaz. Ancak aileler artık evlatlarının mutluluğunu karakterde, anlaşmakta, iyi geçinmekte değil, maddiyatta arar oldular. Sanki her şeyi para çözecekmiş gibi. Para güzel bir yatak verebilir ancak rahat bir uyku veremez. Para lüks bir ev sahibi edebilir ancak yuva sahibi edemez. Para en eşsiz yemekleri masaları kurdurabilir ancak ağız tadını huzuru veremez. Düğünler, yeni ev kurmalar sosyal medyada resmen gizli yarış halinde. Kimse sevgiyi, saygıyı, anlayışı, insanlığı yarıştırmıyor. Kimse bu konularda ben daha iyi olayım demiyor.

En acımasız tarafı ise insanları birbirlerine karşı daha acımasız hale getirdi. Belki yüz yüzeyken söyleyemeyecekleri sözleri mesajlarda yazmaya, kötü düşüncelerini yorumlarda paylaşmaya, açık aramaya başladılar. Kin, nefret duygusu çığ gibi büyüyor. Hoşgörü olmaksızın, dürüstlük adı altında terbiyesizce saygısızca konuşmalara rastlar olduk. Memnuniyetsizlik heralde bu çağın hastalığı olsa gerek. Kimse kimseden ya da herhangi bir olay olgudan tam anlamıyla memnun olamıyor. Herkes mutlu olmak için bir şey arıyor ancak kendisini neyin mutlu etceğini bilmiyor. İnsanlar birbirlerine kendilerini ya da yaptığı işleri beğendirme çabasından başka bir şey gütmez hale geldiler. Yardımseverlik gibi çok değerli bir özelliği, yardım ediyorum kılıfıyla reklam işine ve gösterişe çevirdiler. Sağ elin verdiğini sol elin bilmesin.” Sözünde de anlatmak istediği gibi yardım dediğin kimseye söylenmeden gizlice yapılan, üstünden prim yapmayacağın kazanç sağlamayacağın bir eylem değil midir? Bazıları bu görüşe katılmıyor. Yardımı paylaşıyor gösteriyoruz ki insanlarda özensin yapsın diye savunuyorlar kendilerini. Sizce de gerçekten tek paylaşma sebepleri bu mu? Kimse kimseyi kandırmasın.

İnternet alemi bizlerden neleri götürmüş neleri getirmiş diye baktığımda bazen keşke hiç gelmeseymiş dediğim oluyor. Hani o nerde eski günler diyor ya büyüklerimiz, bazen onlara çok hak veriyorum. Küçüklüğümde saçma bulup bıkkınlıkla dinlediğim eski günlerini özleyen büyüklerimden özür diliyorum, artık onlara sonsuz saygı duyuyorum. Galiba büyüdüğüm ya da kaybettiğimiz değerleri artık görebildiğim için. Ne kadar şikayet etsemde ne kadar çok şey kaybettirse de internetin yaşamımıza getirdiği kolaylıkları güzellikleri de inkar edemem.  İnternet kazandırdıklarıyla ve kaybettirdikleriyle artık hayatımızın her noktasında ve vazgeçilmez bir halde.