İş hayatına Arabuluculuk müessesesinin girmesiyle birlikte davasal süreçlerde de artık yeni bir sisteme geçilmiş oldu. Çalışanlar kimi zaman televizyondan, kimi zaman gazetelerden kimi zamanda internet ortamından faydalanarak özlük haklarında Arabuluculuk sürecinin etkisini öğrenmeye çalışıyor. Peki her konu arabuluculuk kapsamında mı değerlendirilmelidir? Bu haftaki yazımda bu konuyu gündeme getireceğim.

İşçi-İşveren Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk, İşçi ile işveren arasında çıkan ve iş mahkemelerinde dava açmayı gerektiren uyuşmazlıklar işçi-işveren uyuşmazlığıdır. Örneğin; İş ve çalışma ilişkisinden veya iş akdinin feshinden kaynaklanan alacak ve tazminat, İş güvencesi olan iş yerleri bakımından iade istemleri en sık görülen işçi-işveren uyuşmazlıklarıdır

Hangi tür uyuşmazlıklar arabulucuya götürülemez?

İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri ile bu konulardaki rücu davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında yer almıyor. Ayrıca, hizmet tespiti, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti gibi SGK uyuşmazlıkları da zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında.

Ücret alacakları, fazla mesai, senelik izin gibi durumlarda işleyiş farklı!

İş akdi devam ederken, işçinin hak ettiği ama ücretinin işveren tarafından ödenmediğini düşündüğü, fazla mesai, maaş gibi alacakları için öncelikli olarak arabulucuya gitmesine gerek bulunmamaktadır. Bu süreçte Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi gerekmektedir. Keza işveren işçinin yıllık izinlerini kullandırmıyorsa, usulüne uygun şekilde kullandırmıyorsa, bu süreçte de öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru yapması gerekir.