Osmanlı imparatorluğu 16. Yüzyıldan itibaren Katolik ve Protestan misyonerler tarafından ziyaret edilmeye başlanmıştır. Ancak bu ziyaretler 19. yüzyılda çoğalmış, misyonerler devlet içinde, Balkanlardan Basra Körfezi’ne kadar çok sayıda okul, ibadethane, sağlık merkezi ve yetimhane türünde kurumlar teşkil etmişlerdir. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde misyonerlik faaliyetlerinin genelde Ermeni meselesi merkezinde incelendiği görülmektedir. Bir Protestan misyonerlik örgütü olan Amerikan Bord 1810 yılında Bastın’da kurulmuştur. Başta gayrimüslimler olmak üzere birçok Osmanlı halkıyla temas sağlamıştır. Dört bölgede hizmet veren Bord teşkilatının başlıca misyonerlik enstrümanı ülkede faaliyet gösteren ilk, orta ve yüksek dereceli eğitim kurumlarıdır. Urfa Amerikan Körler Okulu da bu örgütlenmelerden biridir.

Urfa Körler Okulu açılmadan önce Bord misyonerleri tarafından, eğitim ihtiyaçlarına yönelik zaman zaman tespitler yapılmış, Anadolu’da bir körler okulunun açılması hususunda, ilk tartışmalar 1864 yılında Batı misyonunun toplantısı sırasında gündeme gelmiş fakat okul inşasıyla ilgili somut bir sonuç alınmamıştır. Ancak, Bord misyonerlik örgütü körlere ara ara eğitim vererek onları ortaokul seviyesinde yetiştirmeyi başarmışlardır.

1894 yılında İstanbul’da bir okul açılmaya çalışılmışsa da başarılı olunamamıştır. Urfa’da faaliyet gösteren Bord misyonerlerinden Corinna Shattuck, Osmanlı topraklarında ilk körler okulunu açma işini üstlendi. Shattuck, körlerin eğitimiyle ilgili en güçlü çalışmayı, öğretmen Mary Harutunian’ın 1898 yılında Urfa’ya gelmesiyle başlattı. Tek gözü görmeyen Harutunian göz iltihaplanması sonucu iki gözünü de kaybetti. Shattuck, Harutunian’a maddi destek sağlayarak bir yıl eğitim almak üzere Londra’da bulunan körler okuluna gönderdi. On dokuz ay Londra’da kalan Harutunian, 1902 yılında Urfa’ya dönerek, Shattuck’la beraber körler okulunu kurdular. Çok basit imkânlar ve bağışlarla kurulan okulda İngiltere’de öğrenmiş olduğu Braille alfabesini Ermeniceye uyarladı. İki odadan oluşan okul, hem yatakhane hem de derslik olarak kullanılmaktaydı. Eğitim beş yıllık bir süreçteydi. İlk dönemlerde öğrenci mevcudu on beşti. Okutulan dersler ilk etapta temel eğitimken, daha sonraları yeni dersler müfredata eklendi. Müzik aletlerini kullanma ve İncil dersleri müfredatta en önemli eğitimlerdendi. Mesleki dersler de görmeyenlere veriliyordu. Anadolu’da o dönemlerde pamuk toplayıcılığı, düğünlerde çalgıcılık gibi basit mesleklerle uğraşan körlerin, okulun açılmasıyla profesyonel meslekler yapmaları hedeflenmişti. Bu meslekler; yemek yapma, örgü, dikiş nakış, hasır örme, kamış sandalye yapma gibi becerilerdi. Okuldan mezun olan öğrenciler bilgilerini ilerletmek için bugünkü yüksek lisans düzeyinde okulda kalıyor; hem öğreniyor hem de öğretme sürecine yardımcı oluyordu. Her yıl Eylülde açılan okul Haziran ayında tatile giriyordu. Ancak sınıfta kalma ve okul uzatma da verilen cezalar arasındaydı. Örneğin, görme engelli olup arkadaşlarının eşyalarını çalan kliptomany hastası bir gencin okulu uzattığı görülmektedir. Okul gündüz ve yatılı olarak eğitim vermekteydi. Çevre illerden, adana, antep, kayseri den bile öğrenci geldiği görülüyordu. Okul genelde Gregoryan Ermenilerden oluşsa da Osmanlı tebaasından öğrenciler de bulunuyordu. Misyonerlikte hedef, Gregoryan Ermeni çocuklara Protestanlığı anlatmaktı. Bu öğrenciler mezun olduklarında vaiz olarak da görev yapıyorlardı. Hatta mezunlar arasında 45 yaşında Protestan olan bir Ermeni kadın bile bulunuyordu. Okulun gelir kaynakları, Avrupa’dan yapılan bağışlar ve öğrencilerin el işi yapıp satılan ürünlerden elde edilen gelirlerden oluşuyordu.

Urfa Körler Okulu’ndan mezun öğrencilerin birçoğu Antep, Maraş’ta da okullar açtılarsa da bu okullar Birinci Dünya Savaşı’nda kapanmıştır. Mary Harutunian’ın ölümünden sonra okul dinî eğitimlere ağırlık vermiştir. Haftada bir gün olan dinî eğitim her gün yapılmaya başlanmıştır. Körler okullarının anası diye tabir edilen Urfa Körler Okulu da Birinci Dünya Savaşı’nda kapanmıştır.

Kaynaklar:

  1. İdris Yücel, Bir Misyonerlik Uygulamasının Teorisi ve Pratiği, Urfa Amerikan Körler okulu.
  2. Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Sayı 14.

Nuran Yıldırım, İstanbul’da Sağır, Dilsiz ve âmâların eğitimi, İstanbul Belediyesi Yayınları.