İslam-Türk tarihinde önemli yere sahip olan Hıdrellez günü, sıcak havaların başlamasını ifade eder. Hızır ve İlyas, insanlara yardım eden iki kardeş olarak tanınır. Biri karada diğeri denizde yaşar ve her yıl karşılıklı olarak yerlerini değiştirdikleri belli günlerde birbirleriyle buluşmaları, bayram olarak ifade edilir.

Türklerde “Her günü kadir, her geleni Hızır bil.” derler. Memleketim olan Konya’da bu inanış daha bir belirgindir. Görme engelli bir çocuk olarak Hızır beklediğim günler oldu. Annem çocukken gözlerimin açılması için dua etmemi isterdi ve bir Hızır hikâyesi anlatırdı. Annesi babası olmayan görme engelli bir kız çocuğuna üvey annesi şiddet uyguluyor, kız ağlayarak Rabbine yöneliyor, gözlerinin açılması için dua ediyor, sonra rüyasına Hızır a.s. gelip kızın gözüne dokunuyor ve gözü açılıyor. Ben de birçok kez Hızır bekledim. Ancak gözüm açılmadı. Karşıma Hızır yürekli o kadar insan çıktı ki belki içlerinde gerçekten de Hızır vardı ama engelimden dolayı farkında olamadım. Çocukluğum, eğitim hayatımda zor zamanlarımda o kadar kolaylıklar yaşadım ki, gönlü güzel insanlar her zaman yanımda oldu. Unutamadığım bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum: Lise son sınıftayım, üniversiteyi kazanmak için dershaneye gitmek istiyorum, babamın maddi imkânı yok. Ekonomik olarak zor süreçlerden geçiyoruz. Bir gün babam bahçe işleriyle meşgul olurken yanına bir adam geliyor, İstanbul’dan geldiğini, annesinin burada olduğunu onu ziyarete geldiğini belirtiyor. Tanıştıktan sonra konu çocuklara geliyor, babam bizi anlatıyor. O kişi benimle tanışmak için yanıma geldi ve aramızda hoş bir muhabbet geçti. Giderken eğitim masraflarım için bana biraz maddi destek oldu. Üniversiteyi kazanana kadar o abi benim yanıma hep geldi, bizlere hiçbir zaman ismini bile söylemedi. Kendisine bir gün adını sorduk, bir süre düşündükten sonra benim adım Oktay dedi. Ama biz onu hep Hızır abi olarak bildik çünkü Hızır gibi imdadımıza yetişmişti. Ne zaman üniversiteyi kazandım, Sivas’ta başka güzel yürekli dostlara kavuştum, o abiyi bir daha göremedim. Ancak şu ana kadar hep sesi kulaklarımda. Dinî ve ahlaki nasihatleri de olur, bizleri hoş sohbetleriyle kendimizden alırdı. Hâlen o abiyi arıyorum, bir ses duyunca dikkatle kulak kesiliyorum.

Bunun gibi birçok güzel Hızır güzelliği tadında anılarımız olmuştur. Ailem beni yatılı okullara gönderirken maddi anlamda zorluklar fazlasıyla yaşanıyordu. Ancak şimdi engelli çocuklar eğitim için gurbet hayatı yaşamıyor. Sivasımıza da inşallah bir görme engelliler

okulu yapılacak, yardımsever Hızır gönüllü ağabeyleri Sivas Gelişim Platformu olarak kardeşlerine bir okul armağan edecek. Çocuklar ailelerinden, memleketlerinden ayrılmayacak. Ben ailemden her ayrılışımda büyük üzüntüler yaşardım, minik bedenim yaşanan yoğun hasrete dayanamaz çabucak hastalanırdım. Rabbim sevdiği kullarını güzel hizmetler için sevdiği kullarına yönlendiriyor, belki gerçek Hızır’ı göremiyoruz ama zor zamanlarımızda elimizden tutan sevdiklerimizin varlığı bizleri mutlu ediyor.