Önce şu so­ru­yu so­ra­lım:
ABD Baş­ka­nı Trump, ilk yurt dışı ge­zi­si­ni Suudi Ara­bis­tan'a ya­pa­rak, Or­ta­do­ğu ve Kör­fez'de yeni şe­kil­len­me­ye mi "yeşil ışık" yaktı?
ilk islam ül­ke­si ola­rak Suudi Ara­bis­tan'ın se­çil­me­si ister is­te­mez böl­ge­ye yö­ne­lik ABD po­li­ti­ka­sı­nın ye­ni­den ta­nım­lan­mak­ta olup ol­ma­dı­ğı so­ru­su­nu da akla ge­ti­ri­yor. Suudi Ara­bis­tan'ın ABD ile iliş­ki­le­ri­ni daha güçlü bir hale ge­tir­me is­te­ğin­den kay­nak­la­na­bi­le­ce­ği­ni de gör­me­miz ge­re­ki­yor.
Trump'un bu ge­zi­sin­den sonra Katar krizi, ar­dın­dan Suudi Ara­bis­tan'da ya­şa­nan saray dar­be­si "Her taşın al­tın­dan Ame­ri­ka çı­kı­yor" gö­rü­şü­nü de doğ­ru­lu­yor. Bu ge­liş­me­ler de Or­ta­do­ğu ve Kör­fez'in ye­ni­den şe­kil­len­me­si­ne yol aça­cak gibi gö­rü­nü­yor.
Şimdi ya­şan­mak­ta olan ge­liş­me­le­re kı­sa­ca göz ata­lım ve yo­rum­la­ma­ya ça­lış­tı­ğı­mız ko­nu­la­rın öne­mi­ni göz­lem­le­ye­lim:
Arap ül­ke­le­ri­ni Katar'a karşı yap­tı­rı­ma zor­la­yan ABD, bu ülke ile yap­tı­ğı 12 mil­yar do­lar­lık savaş uçağı satış an­laş­ma­sın­dan sonra tav­rı­nı de­ğiş­tir­di. Yap­tı­rı­mın ge­rek­çe­si Katar'ın te­rö­re des­tek ver­di­ği id­di­asıy­dı. Bu iddia biz­zat ABD Baş­ka­nı Do­nald Trump ta­ra­fın­dan da, "Katar te­rö­re en üst se­vi­ye­de des­tek ve­ri­yor" söz­le­riy­le dile ge­ti­ril­miş­ti.
Bu tavır de­ği­şik­li­ği ABD Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı Söz­cü­sü He­at­her Na­u­ert'in açık­la­ma­la­rı­na da yan­sı­yın­ca Ame­ri­ka'nın kör­fez­de ne he­def­le­di­ği de or­ta­ya çımış oldu. Na­u­ert kör­fez ül­ke­le­ri­nin Katar hak­kın­da­ki en­di­şe­le­ri­ni henüz de­tay­lan­dır­ma­ma­la­rı­na şa­şır­dık­la­rı­nı be­lir­te­rek şu açık­la­ma­da bu­lun­muş­tu:
"Amaç ger­çek­ten te­rö­rizm mi?" diye sordu. Na­u­ert, "Am­bar­go­yu uy­gu­la­ma­ya iki haf­ta­dan fazla bir zaman önce baş­la­dı­lar. Kör­fez ül­ke­le­ri­nin Katar hak­kın­da­ki id­di­ala­rı­nın de­tay­la­rı­nı henüz ka­mu­oyu ile pay­laş­ma­ma­sı­na karşı şa­şır­mış du­rum­da­yız. Bu zaman di­li­mi art­tık­ça­Su­udi Ara­bis­tan ve Bir­le­şik Arap Emir­lik­le­ri'nin yap­tık­la­rı kar­şı­sın­da şüp­he­ler ar­tı­yor. Bu aşa­ma­da basit bir so­ruy­la karşı kar­şı­ya­yız: Atı­lan adım­lar ger­çek­ten Katar'ın te­rö­riz­mi des­tek­le­di­ği yö­nün­de­ki id­di­ala­rın so­nu­cu muydu, yoksa Kör­fez ül­ke­le­ri ara­sın­da uzun za­man­dan beri var olan so­run­lar­la mı il­gi­liy­di? Ta­raf­la­ra şunu söy­le­dik, artık bu işi bi­ti­re­lim, yo­lu­mu­za devam ede­lim. " 
ABD ta­ra­fın­dan bir­bi­ri­ne dü­şü­rün Arap ül­ke­le­ri ise kar­şı­lık­lı yap­tı­rım­la­ra devam edi­yor. Katar yö­ne­ti­mi yap­tı­rım­cı ül­ke­ler ara­sın­da yer alan Yemen Bü­yü­kel­çi­li­ği'ndeki dip­lo­ma­tik tem­sil­ci­le­re ül­ke­den ay­rıl­ma­la­rı için 48 saat süre ta­nı­dı.
Suudi Ara­bis­tan ise tüm dip­lo­ma­tik ve eko­no­mik iliş­ki­le­ri­ni kes­ti­ği Katar'a ait 15 bin de­ve­yi de sınır dışı et­me­si kri­zin de­rin­li­ği­ni gös­te­ri­yor. Yal­nız­ca 11 bin 500 ki­lo­met­re­ka­re yü­zöl­çü­mü ne­de­niy­le on bin­ler­ce de­ve­lik sü­rü­le­ri­ni Suudi Ara­bis­tan top­rak­la­rın­da ot­la­tan Ka­tar­lı sürü sa­hip­le­ri, sınır dışı ka­ra­rıy­la zor du­rum­da kaldı.
Bin­ler­ce de­ven­den olu­şan sü­rü­le­rin sınır dışı edil­me­si­ni ka­rar­laş­tı­ran Suudi Ara­bis­tan yet­ki­li­le­ri, sürü sa­hip­le­rin­den de­ve­le­ri ile bir­lik­te kısa sü­re­de böl­ge­yi terk et­me­le­ri­ni is­ti­yor.
Tür­ki­ye açı­sın­dan Kör­fez'deki so­run­la­rın daha da önem­li ol­du­ğu­nu geç­miş­te­ki ya­zı­la­rı­mız­da dile ge­tir­miş­tik. Tür­ki­ye, Katar'ın ya­nın­da yer ala­rak bu ül­ke­ye gıda yar­dı­mın­da bu­lu­nan ilk ülke ol­muş­tu.
Cum­hur­baş­kan­lı­ğı Söz­cü­sü İbra­him Kalın, ge­liş­me­ler­le il­gi­li yap­tı­ğı son açık­la­ma­da şun­la­rı söy­le­di:
"Kuş­ku­suz or­ta­da çok ciddi bir itham var. Ka­tar­lı yet­ki­li­ler bu id­di­ala­rı cid­di­ye alı­yor ama henüz ken­di­le­ri­ni Kör­fez'de, Su­ri­ye'de veya başka yer­ler­de fa­ali­yet gös­te­ren terör ör­güt­le­riy­le ir­ti­bat­lan­dı­ran somut kanıt gö­re­me­di­ler. Ay­rı­ca Katar'a uy­gu­la­nan blo­ka­jın adil ol­ma­dı­ğı­nı, ulus­la­ra­ra­sı norm­la­ra uy­ma­dı­ğı­nı ve Müs­lü­man ül­ke­ler ara­sın­da­ki dost­luk ve kar­deş­li­ği ihlal et­ti­ği­ni vur­gu­lu­yor­lar. Katar'ın terör ör­güt­le­ri­ni des­tek­le­di­ği id­di­ası­nı des­tek­le­yecek her­han­gi bir kanıt or­ta­ya çık­ma­dı­ğı dü­şü­nü­lür­se bu ül­ke­nin ta­lep­le­ri ol­duk­ça makul. Katar'a karşı atı­lan adım­lar ger­çek­ten oran­tı­sız ve bu yap­tı­rım­lar kri­zin çö­zü­mü­ne katkı sağ­la­mı­yor. Katar hü­kü­me­ti blo­kaj kal­dı­rıl­ma­dı­ğı sü­re­ce mü­za­ke­re­ye ya­naş­ma­ya­ca­ğı­nı açık­ça söy­le­di. Suudi Ara­bis­tan ve Bir­le­şik Arap Emir­lik­le­ri'nin bu çağ­rı­yı dik­ka­te ala­rak di­ya­log ve mü­za­ke­re sü­re­ci­ni baş­lat­mak için blo­ka­jı kal­dır­ma­la­rı ge­re­kir." 
Özet­le Ame­ri­ka, or­ta­lı­ğı ka­rış­tı­rıp, geri çe­ki­li­yor ve ge­liş­me­le­ri de uzak­tan iz­le­mek­le ye­ti­ni­yor.
Suudi Ara­bis­tan'da ya­pı­lan saray dar­be­si­nin de ar­ka­sın­da Ame­ri­ka'nın ol­du­ğu çe­şit­li ka­nal­lar­ca iddia edi­li­yor. Şimdi bu ge­liş­me­le­re de göz ata­lım:
Suudi Ara­bis­tan Kralı Sel­man bin Ab­dü­la­ziz, Mısır Cum­hur­baş­ka­nı Sisi ve ABD Baş­ka­nıT­rump'ın 22 Mayıs'ta Riyad'da el­le­ri­ni koy­duk­la­rı 'dünya kü­re­si'nden bu kez Suudi Kra­li­yet aile­si­ne darbe çıktı! Katar ile köp­rü­le­ri atan, Tür­ki­ye'nin "Kör­fez ül­ke­le­ri­nin abisi ola­rak Katar ile krizi Ra­ma­zan Bay­ra­mı'na kadar lüt­fen çözün" çağ­rı­sı­na kulak tı­ka­yan, ABD Baş­ka­nı Trump'ın po­li­ti­ka­la­rı­na pa­ra­lel ola­rak İsrail ile aynı ek­sen­de bu­lu­şa­rak İran'a karşı cephe alan Suudi Ara­bis­tan'da kri­tik ge­liş­me­ler ya­şan­dı.
Suudi Kralı Ab­dü­la­ziz bin Sel­man ilk ola­rak ye­ğe­ni 57 ya­şın­da­ki Ve­li­aht Prens Mu­ham­med bin Nayif'in ye­ri­ne oğlu ve aynı za­man­da baş da­nış­ma­nı 31 ya­şın­da­ki İkinci Ve­li­aht Prens Mu­ham­med bin Sel­man'ı ge­tir­di.
Böy­le­ce yeni kra­lın adı net­leş­miş oldu. Aka­bin­de Ra­ma­zan Bay­ra­mı ta­ti­li 23 güne çı­ka­rıl­dı. Ya­yın­la­nan bir başka ka­rar­na­mey­le ise baba kra­lın oğ­lu­nu ve­li­aht tayin et­me­si ya­sak­lan­dı!
Mu­ham­med bin Sel­man, görev yap­tı­ğı ku­rum­lar­da Batı eği­tim­li genç isim­le­re ver­me­siy­le ta­nı­nı­yor. Suudi Ara­bis­tan'ı pet­ro­le ba­ğım­lı­lık­tan kur­tar­ma­yı amaç­la­yan 'Viz­yon 2030' pla­nı­nın da ona ait ol­du­ğu bi­li­ni­yor.
Yeni Ve­li­aht Prens, ABD ve özel­lik­le Trump yö­ne­ti­miy­le iliş­ki­le­ri sıkı tut­ma­ya özen gös­te­ri­yor. Buna kar­şı­lık pek çok Suudi pren­sin ak­si­ne alkol kul­lan­mı­yor, si­ga­ra iç­mi­yor, gece geç yat­mı­yor. Kra­li­yet aile­si için­de "ge­le­ce­ği­ni inşa et­me­ye ça­lı­şan ve Bay Her şeyi Bilen bir genç" ola­rak ta­nı­nı­yor.
Trump'un yeni ve­li­ah­dı İran'a karşı kul­la­na­bi­le­ce­ği­ni de bir yer­le­re not edin.
Başka şey söy­le­me­ye gerek var mı?