HANİFE KANAT
Sağlık-Sen Sivas Şube Başkanı Muhittin Musaoğlu, geçtiğimiz hafta meclise yasalaşmak üzere gönderilmiş sözleşmeli çalışanların kadroya alınması hususunda kamu dışı diye bilinen ve mağdur olan sağlık çalışanları ile ilgili Sağlık-Sen Sivas Şubesi Binası’nda basın açıklaması yaptı.
Tüm hizmetlerini yapan aile sağlığı çalışanları ve 860 vekil ebe hemşire çalışanının kadroya alınmadığını belirten Musaoğlu; “Biz Sağlık-Sen olarak tek tip istihdamın olması için yıllardır mücadele verdik veriyoruz. 2019 yılında toplu sözleşme masasında imzaladığımız ve hiç bir şarta bağlanmaksızın kadroya geçilmesi talebimiz karşılık bulmuş ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmıştır. Gönül isterdi ki bugün toplanmamıza vesile olan kamu dışı aile sağlığı arkadaşlarımızın ve vekil ebe hemşireler ile Aile Sosyal Hizmetler de çalışan arkadaşlarımız da kadroya geçmeleri sağlansın. Bakanlıklar eskiden 4/a dediğimiz personeli alır çalıştırırdı. Sonradan çakılı kadrolu 4/b, 4/c,45/A,vekil ebe hemşire , kamu dışı aile sağlığı çalışanı, Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ek ders karşılığı eleman aldı. Hizmeti bu şekilde yürütmeye çalıştı. Göçü hep yolda düzer olduk.sonra sıkıntılar başladı.Yuvalar yıkıldı eşler bir araya gelemedi, çocuklar anne, babasız büyümeye başladılar. Biz hep dedik bir personeli, bir yerde tutmak için alfabenin harflerine gerek yok. Başka bakanlıklardaki gibi puan sistemi getirirsin, mecburi hizmet süresi getirirsin insanlarda kapı kapı torpil aramaz, süresi, bitince istediği yere gider. 6.Dönem Toplu Sözleşme sonrasında imzalanan protokol gereği Sayın Çalışma Bakanı Vedat Bilgin Türkiye’de artık tek tip personel alımı yapılacak , herkes kadrolu olacak, dediler ve bir çalışma başlattılar. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan istihdam modeli ile ilgili açıklamayı yaptılar ve 424.000 çalışanı mutlu ettiler. Kendilerine, çalışanlarımız adına şükranlarımızı sunuyoruz. Ancak 3600 Kamu dışı Aile Sağlığı çalışanlarını, 860 vekil ebe hemşiresini ve ek ders karşılığı çalışanları dışarıda bırakarak mutsuz ettik, üzülmelerine sebep olduk.” ifadelerini kullandı.
AİLELERİN KORUYUCU MELEKLERİ
Kadroya alınmayan sağlık çalışanlarının en ücra olan yerlere dahi hizmet götürdüğünü aktaran Musaoğlu; “Birinci basamak sağlık hizmetinde her vatandaşın bir aile hekimi bir de aile sağlığı çalışanı bulunmaktadır. Bu kişiler her ailenin, hem sağlığını korumak hem de hastalık halinde erkenden tedavisini sağlamaktalar. Kısacası bu kardeşlerimiz ailelerin koruyucu melekleridir. Pandemi boyunca ve sonrasında koruyucu sağlık hizmeti , yaşlılarımız, kronik hastalığı olanlar gebeler, bebeklerin, tüm sağlık taramaları, aşıları hiç sekteye uğramadan yapılmış ,aylık olarak yapılmaya devam etmektedir. Kamu dışı Aile Sağlığı elemanları, vekil ebe ve hemşireler 12 yıldır en ücra, kırsal bölgelerde yaşayan ailelere hizmet götürmekteler. Ancak Aile Hekimliği sisteminde çalışanlar ‘kamu’ ve ‘kamu dışı olarak maalesef bölünmüş, Koruyucu sağlık hizmeti veren 3600 kamu dışı aile sağlığı çalışanı kadro dışında bırakılmış, kendilerini koruyacak kimse kalmamıştır.” açıklamasını yaptı.
MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK
Haksızlığa uğrayan sağlık çalışanları için mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Musaoğlu; “Bu kardeşlerimiz, kadrolu çalışanlarımızla aynı işleri yapmalarına rağmen; Eş durumu tayin hakları yoktur. Oysaki ailenin birlikte olması anayasal bir haktır. Doğum sonrası izin hakları yoktur. Bu hakkın olmaması hem anne sağlığı hem bebek sağlığı açısından insan haklarına aykırıdır. Askerlik sonrası dönüş hakkı yoktur. Kıdem ihbar ve tazminat hakkı yoktur. İş güvenceleri yoktur. Hastalık izin hakları yoktur. Yer değiştirme hakları yoktur. Bu hakları olmayan kamu dışı çalışanlar 12 yıldır köle düzeninde çalışmaktalar, zaman zaman hastalar ve amirleri tarafından mobbinge maruz kalabilmekteler. Bu arkadaşlarımız kadroya alınıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.