Mehmet TIRPAN

Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, Yağmurların başlamasıyla beraber ekinler ve meraların birazda olsa kendine geldiğini söyledi.Suyun, insanoğlunun olduğu kadar tüm canlılarında birinci derecede yaşam kaynağı olduğunu aktaran Çetindağ, “Mayıs ayının ilk haftası itibariyle yağan yağışlar ekili tarım alanları için adeta bir can suyu olmuş, dağ taş yeniden yeşermeye başlamıştır. Yağışların gelişi ile çiftçilerimizin yüzü gülmüş, bir nebze olsun rahatlamışlardır” dedi.Yağışların gelmesi ile birlikte tarım alanları ve meralarda bulunan otların büyümesi için gerekli ortamın sağlandığını ve doğanın canlanmaya başladığını vurgulayan Çetindağ, “2018 yılı üretim sezonunda yağışların olmaması nisan ayının kurak geçmesi ilimizde ekili bulunan alanlar ve hatta meralar içinde büyük bir sıkıntı meydana getirmiştir. Yağışların olmaması sebebiyle meralarımızda hayvanlarımızın otlayacağı otlar bile çıkmamış. Hayvanlar meralardan aç gelmektedir. Kurak geçen nisan ayı sebebiyle birçok tarım alanları etkilenmiş nerede ise kurumaya ve sararmaya başlamıştı. Ancak don bir hafta yağan yağmurlar ekinleri birazda olsa kendine getirdi. İnşallah 2018 yılında ürün rekoltemiz de bir atış olur ve çiftçimiz bol kazanç elde eder. Sivas iklim nedeniyle kurak bir iklime sahip olduğundan yetiştirilebilecek ürünlerde sınırlı. İlimizde genellikle en başta hububat (buğday, arpa ve yulaf gibi) yetiştirilmekte olup, bunların başında da buğday alanları en büyük ekim alanını kaplamaktadır. Daha sonra yem bitkisi ekilişleri ve yumru bitkiler ve endüstri bitkileri gelmektedir. İlimizde yağışlar Ekim ayında başlayıp kış aylarından sonra nisan ve mayıs ayında meydana gelmektedir. Ekim ayında yapmış olduğumuz ekimlerle birlikte az bir miktar yağış meydana geldikten sonra bitkiler çıkışa başladı. Kış ayında fazla kar yağışı olmadığı için bitkilerin üstünü örtecek materyal bulunmamıştır. Ancak kış aylarının iyi gitmesi sonucu ekim alanlarında bir zayiat meydana gelmedi.  Nisan ve mayıs ayı ilimiz tarımı için yağışların önemli olduğu zamanlardır. Çünkü bu aylarda çiftçimiz üst gübreleme dediğimiz yazlık gübreleme ve yabancı otlardan kurtarmak için de ot ilaçlaması yapmaktadır. Bu işleri yaptıktan sonra yağışların olması çok önemlidir. Atılan gübrenin bitkiye yarayışlı hale gelmesi ve bitkideki organlara taşınması suyla olmaktadır. Su olmaz ise atılan gübre ve ilaç etkisin kaybetmekte hatta zararlı hale gelmektedir” ifadelerini kullandı.