Karaca: “Dünya’da restorasyon işinde en önde giden ülkelerden bir tanesi İtalya’dır. Onlardan gelen bir heyet ve ekiple beraber mimarlarıyla, ilim adamlarıyla yüklenici firma olarak plandan aldılar ve böylece şuan inşaat için alt yapı hazırlanıyor.” İRFAN ÖZŞEKER / ÖZEL HABER Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası İtalyanlara emanet. “Görmeden Ölmeyin” sloganıyla tanıtılan ve 1985 yılında UNESCO'nun “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne alınan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın restorasyon işini bu işin uzmanları olan İtalyanlar yapacak. Dünyadaki birçok sayılı eseri restorasyon eden İtalyan ekip, UNESCO tarafından korumaya alınan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasının restorasyon işine inşaat sezonunun başlaması ile birlikte başlayacak. Konu hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulunan Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca Divriği Ulu Cami ve Darüşşifasının Dünya’da restorasyon işinde en önde giden ülkelerden biri olan İtalyanların yapacak olmasından dolayı mutlu olduklarını söyledi. İNŞAATA HAZIRLANIYOR İtalya’dan gelen heyetin Divriği Ulu Cami ve Darüşşifasını incelediğini ve inşaat için alt yapı ve şantiyelerin hazırlandığını belirterek “Divriği Ulu Camimizin restorasyonu için İstanbul’dan Türkiye’den değil Dünya’da bir maruf firma yani restorasyon işlerinde bulunan bir firmamız ellerindeki referanslarla biz bunları kabul ediyoruz. Genel müdürlüğümüzle yapılan bir protokolle ve yapılan ihale neticesinde devredildi. Alt yüklenici firması İtalyan bir gruba vermişler. Çok hoşuma gitti malum Dünya’da restorasyon işinde en önde giden ülkelerden bir tanesi İtalya’dır. Onlardan gelen bir heyet ve ekiple beraber mimarlarıyla, ilim adamlarıyla yüklenici firma olarak plandan aldılar ve böylece şuan inşaat için alt yapı hazırlanıyor. Şantiyeler kuruluyor ve orada yapılacak çalışmaların ön fizibiliteleri tespit ediliyor. Önümüzdeki sene içerisinde yine İstanbul ve Ankara’dan büyük kurullarla görüşülecek ve karara bağlanacak. Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün kontrolörleriyle beraber bu iş yürütülecek ve aynı zamanda birde bilim kurulu var. Bu bilim kurulunda karara bağlanarak tabim Dünya’nın gözbebeğidir hem Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ile beraber inşallah onun da yapılışını birlikte göreceğiz.” ZİYARETE AÇIK KALMASI İÇİN GİRİŞİMLERDE BULUNULACAK Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasının restorasyon sırasında belli gün ve saatlerde ziyarete açık kalması için girişimlerde bulunacaklarını ifade eden Vakıflar Bölge Müdürü Karaca “Şunda ziyarete açık ancak inşaat sezonu başladığı zaman bizim gerek devlet büyüklerimize gerek şehrimizin değerli siyasetçileri ile birlikte ve sayın bakanımızla da istişare ederek biz buranın bir kısmının hafta içerisinde belli günlerde veya hafta sonunda belli saatlerde ziyarete açılması noktasında ve ziyarete müsaade edilmesi noktasında bir koridor oluşturularak zira burası bizim ekonomik ve turizm açısından da önemli bir yerimiz. Burası kapatıldığı zaman da şehri kapatmış oluyorsunuz bundan dolayı da öyle bir şekilde Kültür Bakanlığımızla aynı şekilde istişare edilecek. Bu noktada diğer bakanlıklarla birlikte koordineli bir şekilde müsaadenin verilmesi lazım zira iş kanunu gereği oranın kapatılması gerekiyor inşaat halindeyken tehlike arz ediyor onun tedbiri alınarak ziyarete açık kalması gerektiğini düşünüyorum. Bunu da ileri zamanlarda göreceğiz” şeklinde konuştu. “ANADOLU'NUN ELHAMRASI” Anadolu beyliklerinden Mengücekoğulları döneminde hükümdar Süleyman Şah'ın oğlu Ahmed Şah tarafından 1228 yılında yaptırılan Divriği Ulu Camii 1280, caminin bitişiğinde Behram Şah'ın kızı Melike Turan Melek'in de aynı yıl yaptırdığı Darüşşifa ise 768 metrekarelik alana sahip. İnanç ve tarih turizmi açısından önemli bir eser olarak gösterilen Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, mimari üslubuyla dikkati çekiyor. Avrupalı bilim adamları tarafından, “Anadolu'nun El-Hamrası” olarak görülen tarihi yapı, mimari yapısı ile başta sanat tarihçileri olmak üzere mimar ve mühendisleri büyülüyor. Süsleme ve örtü biçimlerinin dengeli ve uyumlu bir şekilde ayarlanmasıyla başlı başına kendine özgü bir yapı olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'nda, ışık ve gölge oyunları güçlü şekilde hissediliyor. Evliya Çelebi'nin, “Üstad-ı mermer bu camiye öyle emek sarf edip, kapı ve duvarları öyle nakış bukalemun eylemiş ki, methinde diller kısır, kalem kırıktır” ifadesini kullandığı, “Görmeden Ölmeyin” sloganıyla tanıtılan ve 1985 yılında UNESCO'nun “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne alınan eseri, her yıl çok sayıda turist ziyaret ediyor. Ruh hastalarının musiki, su sesi ve Kur'an dinletisiyle tedavi edildiği darüşşifada, hasta ve tabip odaları bulunuyor. Darüşşifanın içerisinde Ahmet Şah, eşi Turan Melek ve ailesinin türbeleri de yer alıyor. İki kubbe ve 23 tonoz çatı ile örtülü olan tarihi eserdeki mihrabın biçim ve bezemelerinin Anadolu'da başka bir örneği bulunmuyor. Ahlatlı mimar Hürremşah tarafından yapılan eşsiz eserde, Ahlatlı ve Tiflisli taş ustalarının çalıştığı belirtiliyor. Başmimar Hürremşah Bin Muğis El-Hilati ile birlikte eserde Ahmet Nakaş Hilati (Ahlatlı Mimar), Ahmet Bin İbrahim El Tiflisi (Ağaç İşleri Sanatçısı, Nakkaş ve Ahmet Bin Muhammed'in (Hattat ve Nakkaş) çalıştığı kaynaklarda yer alıyor.