Türkiye’nin Avrupa’da en fazla böbrek taşına rastlanan ülkelerin başında geldiği belirten uzmanlar, her 6 kişiden 1’inin hayatı boyunca en az bir kez böbrek taşı düşürme riski olduğunu vurguluyor.   HABER MERKEZİ Böbrek taşında Türkiye riskli. Ülkemizde böbrek taşı görülme sıklığının yüzde 14 olduğunu ve son yıllarda böbrek taşı görülen çocuk hasta sayısında belirgin artış gözlendiğini söyleyen Medicana Sivas Hastanesi doktorlarından Üroloji Uzmanı Op. Dr. Eyüp Coşar, idrar yollarındaki taşlara önlem alınmadığı takdirde böbrek kaybı yaşanabileceğine dikkat çekti. “SİVAS’TA BÖBREK TAŞI GÖRÜLME ORANI YÜKSEK” Sivas’ın Türkiye’de böbrek taşı görülme sıklığı yüksek olan iller arasında yer aldığını da sözlerine ekleyen Coşar, “Böbrek taşı tedavisinde Türkiye olarak gelişmiş teknolojileri kullanarak dünyadaki başarılı ülkeler arasında yer alıyoruz. Böbrek taşı oluşumunun birçok nedeni var. Özellikle genetik yatkınlık, az sıvı tüketilmesi, hazır gıda tüketimi, daha tuzlu gıdalar, daha fazla protein ve daha az hareketli yaşam, daha kilolu ve yağlı bir toplum doğal olarak daha fazla böbrek taşı görülmesine neden oluyor. Böbrek taşı oluşumunu önlemek için günde 3 litre su tüketmeliyiz. Özellikle dışarıdan doğal yollarla süt, yoğurt, peynir gibi gıdalarla alınan kalsiyumun böbrek taşı yaptığı yönünde yanlış bir inanış var. Doğal şekilde alınan kalsiyum böbrek taşı yapmaz. Aksine kalsiyumun doğal gıdalarla az alınması böbreğin emilim sistemine zarar vereceğinden taş oluşumunu hızlandırır" diye konuştu. ERKEKLER RİSK GURUBUNDA! Hazır gıda tüketimi, az su tüketimi, daha tuzlu gıdalar, daha fazla protein ve daha az hareketli yaşam, daha kilolu ve yağlı bir toplumda doğal olarak daha fazla böbrek taşı görüldüğünü kaydedin Üroloji Uzmanı Op. Dr. Coşar, erkeklerde böbrek taşı görülme oranının kadınlara göre 2 katı olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi; “Taşlar en sık 20-50 yaş arasında oluşmaktadır. Erkeklerde böbrek taşı görülme oranı kadınlardan yaklaşık 2 kat daha fazladır. Genetik özellikler farklı ırklar ve ailede taş hikâyesi olması risk faktörüdür. Ayrıca genç yaşlarda taş görülen hastalarda ilerleyen yaşlarda bu rahatsızlık tekrar edebilir. Aile beslenme alışkanlıklarının da taş oluşumunda rolü vardır. Genellikle dağlık, çöl bölgelerde daha sık görülmektedir. Günlük sıvı alımının artması ve idrar miktarının artması taş oluşumunu azaltmaktadır. Günlük idrar hacmi 2,5-3 litre olması idealdir.Şeker hastalığı, şişmanlık, idrar yolu enfeksiyonları ve idrar akışını engelleyen darlıklar ve tıkanıklıklar, masa başı hareketsiz çalışanlarda daha sık taş görülmektedir; ayrıca bazı ilaçlar (kemik erimesi nedeniyle kullanılan ilaçlar, bazı tansiyon ilaçları, vitaminler vb.) taş oluşumunu arttırmaktadır. Taşlar yeterli büyüklüğe ulaşırsa (4-5mm) böbrek boşaltım sisteminde tıkanıklık oluşturarak ağrı, kanama, enfeksiyon ya da böbrek yetmezliğine yol açabilirler.İnsanların belli aralıklarla gözle de olsa idrarının rengini ve miktarını kontrol etmesi gerekiyor.”