Mehmet TIRPAN

 

Sivas’ta yaşayan doğa tutkunu, ahşap ustası Baki Hafızoğlu yaptığı minyatür cami, gemi ve saat gibi eserleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Osmanlı-Rus Savaşında 1917-1918 Kars, Ardahan işgalinde Erzurum’dan Sivas’a yerleşen Baki Hafızoğlu’nun ailesi hayatlarının geri kalanını Hafik’e bağlı Çukurbelen Köyünde geçirmeye başladı.

Sivas Devlet Demir Yollarında, uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli olan 72 yaşındaki Baki Hafızoğlu, Emekli olduktan sonra ahşap işleriyle ilgilenmeye başladı. Yaklaşık 15 yaşında ahşapla tanışan ve çalıştığı dönemlerde işyerinde gördüğü mesleki eğitim sayesinde kendini geliştiren Hafızoğlu, Modern teknoloji karşısında el sanatlarının yavaş yavaş yok olduğu, ülkemizde pek çok el sanatı ustası mesleklerini sürdürmeye çalıştığını söyledi.

Evinin altında kurduğu atölyesinde modern teknolojiye meydan okuyan Hafızoğlu; “Boş zamanlarımı değerlendirmek, vefat ettikten sonra aileme ve torunlarıma hatıra olsun diye hediye bırakmak için yapıyorum. Fakat teknolojiye karşı mesleğini sürdüren ve ekmek parasını çıkarmaya çalışan ustalar var. Onlar için üzülüyorum’’ dedi.

Çalıştığı dönemlerde yüksek mühendislik eğitimi de alan, evinin altında kurduğu atölyesinde el emeği, göz nuru harcayarak tren, tarihi Haydarpaşa Garı, cami, İzmir Saat Kulesi, gemi, Kız kulesi, gibi birçok eserlerin resimlerine bakarak ve hayal ederek yaptığını belirten Baki Hafızoğlu; “Bir gün televizyonda belgesel programı izlerken çok etkilendim. Gözleri görmeyen bir adam, eşinin anlatımıyla ve el yordamıyla o kadar güzel eserler yapıyordu ki anlatamam. Ben de kendi kendime gözlerim görüyor, elim tutuyor. O halde neden ahşaptan güzel eserler yapmayayım dedim. Eşim de bayan terzisi ve bana 50 yıldır yani tam yarım asırlık evliliğimizde, her konuda destek olduğu gibi bu konuda da destek oldu. Birlikte güzel eserler yapıyoruz. Örneğin gemilerin yelkenlerini eşim dikti. Eşimin desteği, ahşapla zaman geçirmeme engel olmaması benim için büyük şans. Sigarayı bile bıraktım. Ne demişler Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” ifadelerini kulandı.

“TOKATTA BULUNAN BEYAZIT CAMİNİN MİNYATÜRÜNÜ YAPACAĞIM”

Günde 5-6 saat boyunca atölyede çalıştığını ve aynı zamanda stres attığını belirten Hafızoğlu; “Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Yapmak istediğim eserler arasında Tokat’ta gördüğüm içine, mimarisine hayran kaldığım 2.Beyazıt’ın 1570 yıllarında yaptırdığı camide var’’ dedi.

Gençlerin el becerilerini geliştirmesi adına ahşap sanatı ile uğraşması gerektiğini ve gençlerin teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizen Hafızoğlu; Baki Hafızoğlu; “Gençlerimize bizim sanatlarımızı öğretmemize ve gençlerin el sanatlarını bizden sonra da sürdürmeleri için imkan tanıması konusunda destek olunmalı. Kötü alışkanlıkları bırakmak, zamanı iyi değerlendirmek açısından da yararlı olacağını düşünüyorum. Ayrıca gençlere tavsiyem, bu tür el sanatlarıyla uğraşsınlar. Hem geleneği sürdürürler, hem meslek edinirler, hem arkalarında eser bırakırlar. Hem de sigara, alkol, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan, uzak tutar, ruhsal gerginliği alır'' şeklinde konuştu.

Aynı zamanda doğa tutkunu da olan Baki Hafızoğlu, Sivas’ın kurak köylerinden olan Çukurbelen Hanzar’da 2 bin civarında Çam ağacı diktiğini de kaydetti.