Mehmet TIRPAN

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü yurt genelinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Sivas'ta, Ethembey Parkı önünde bir araya gelen CHP, EMEP, EMEK Gençliği, Halkevleri ve KESK'e bağlı sendikalar ile demokratik kitle örgütleri Mevlana Cadddesi üzerinden kutlama alanına doğru yürüdü. Kutlama alanında solanlar atan bazı vatandaşlar iktidarı eleştirdi.

Saygı duruşunun ardından günün anlam ve önemine değinen konuşmalar yapan Cumhuriyet Halk Partisi Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, 16 yıldır ülkemizi yöneten AK Parti iktidarının işçinin ve emekçinin alın terinin karşısında bir duvar gibi durmaya devam ettiğini söyledi.

Ülkemizde 15 milyon çalışan olduğunu ancak ülkemizdeki sendikalı sayısının 2 milyon bile olmadığını vurgulayan Akyıldız, “İş kazalarında Avrupa birincisiyiz. Yine iş kazalarında Dünya 3’üncüsüyüz. AK Parti hükümeti özel istihdam büroları ile yabancı işçi çalıştırmanın önünü açmış ve köle düzeyinde yabancı işçi çalıştırmaya kapılarını açmıştır” dedi.

İşçiler, emek mücadelesi verenler ve alın teri dökenlerin sessiz olduğunu kaydeden Akyıldız, “Bu sessizliğin nedeni 1980 Faşist darbesinden sonra maalesef ülkemizde inanç üzerinden siyaset yapılmaya başlandı. Alın teri bir köşeye atıldı. Yine 16 yıldır ülkemize kaos gibi çöken AK Parti İktidarı var. Alın terini, emeği savunarak emek en yüce değer diyorsak ön yargılarımızda kurtularak 24 Haziran’da sandığa gitmeliyiz. 24 Haziran’da erken bir genel seçim var. Ülkemizi kanun hükmünde karar namelerle yürüten bir saray varken, istediği kanunu bir gece yarısı istihareye yatar gibi ben bugün istihareye yattım gece rüya gördüm sabah bu kanun hükmündeki kararnameyi yayınladım diyecek kadar ellerinde yetki varken neden erken seçim yapılıyor? Sebebi ülkemizin 5 temel sorunu var. Bunlar 5 temel sorunu çözemeyeceklerini ve ülkeyi yönetemeyeceklerini anladıkları için 24 Haziranda millet bizi kurtarsın diye sandığa gidiyorlar” ifadelerini kullandı.

 

 

“ÜLKESİNİ VE GELECEĞİNİ SAVUNANLAR VAHŞİ SÖMÜRÜYE TALANA DUR DEMEK İÇİN HAYKIRIYORLAR”

 

1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Mustafa Akyol, İşçi Sınıfının, Birlik, Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü olan, 1 Mayıs'ta emeğine, işine, özgürlüğüne sahip çıkmak için bir arada olduğunu söyledi.

Karanlığa karşı aydınlığı, baskıya karşı direnişi, adaletsizliğe karşı adaleti, hukuksuzluğa karşı hukuku savunmak için Sivas’ın aydınlık yüzlü insanları olarak bir arada olduklarını aktaran Akyol, “Dayatılan bu vahşi sermaye düzenine karşı işini, ekmeğini, fabrikasını, deresini, ormanını, tarlasını, ülkesini ve geleceğini savunanlar vahşi sömürüye talana dur demek için haykırıyorlar” dedi.

İki yıldır ülkenin OHAL ve KHK’larla yönetilmesine, meclisin baypas edilerek işlevsizleştirilmesine ve özgür demokratik bir Türkiye istiyoruz demek için alanlarda olduklarının altını çizen Akyol, “Eğitimin, sağlığın herkes için parasız ve eşit yararlanılır olması, okulların nitelikli niteliksiz diye ayıran Milli Eğitim Bakanına, eğitim emekçilerine getirilen performans ve sınav dayatmasına hayır demek, kamu emekçilerinin tümünün sözleşmeli yapılmak istenmesine dur demek, dinselleştirilmiş partizanlaştırılmış dindar kindar nesiller yetiştirmeyi ana ilke yapmış eğitim sisteminin, üniversitesi üniversite olmaktan çıkarılan bütün enerji ve işlevleri sadece iktidarın amaçlarına indirgenmiş laik, bilimsel kazanımları hızla tasfiye edilen öğrenciler, eğitimciler, akademisyenler için alanlardayız.

Zarar ediyor yalanıyla peşkeş çekilen şeker fabrikaların ihalelerinin iptal edilmesi için tüm gücümüzle çalışacağımızı haykırmak için, işçilerin, emekçilerin hak almasını engellemek için, grevlerin yasaklanmasında OHAL’in kullanıldığını söyleyen Cumhurbaşkanına grevin bir hak olduğunu ve grevleri engellemenin işçi düşmanlığı olduğunu hatırlatmak için alanlardayız. Açlığa, sefalete terk edilen emeklinin taleplerini haykırmak için, Her gün yeni yolsuzlukların ortaya çıktığı ve üstü örtülen soygunların sorumluları hesap verinceye kadar takipçisi olacağımızı bir kez daha haykırmak için alandayız. 15 Temmuzu fırsata çevirerek ilan edilen OHAL ile ve KHK’larla “8 bin kamu emekçisi haklarında adli, idari hiçbir işlem yapmadan ihraç edilmiştir. Keyfi ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen kamu emekçilerinin derhal görevlerine dönmesini talep etmek için, işsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin pençesinde kendisine şehitlik ve gazilikten başka bir gelecek sunulmayan gençler için meydanlardayız. Yasalarla tanınmış hakları da umursanmayarak haklarında soruşturma açılan mesleklerinden ihraç edilen cezaevlerine atılan gazeteciler, akademisyenler, aydınlar, demokratlar için, işimize, ekmeğimize, özgürlüğümüze sahip çıkmak insanca yaşam ve demokratik bir Türkiye için mücadele etmeye var mısınız?

Özlediğimiz ülkeyi yaratmak bizim kararlılığımızla ve mücadelemizle olacaktır. Hızla diktatörlüğe doğru giden ülkede, tek adam rejimiyle yönetilmek istemeyen bizler çoğunluğu biz halkız biz haklıyız.

Tarihten ders çıkarmak gerekiyor unutmayınız ki Hitler Almanya’sında komünist, sosyalist, Hristiyan ve benzeri oldukları için bir araya gelmeyen mücadele etmek, direnmek yerine günü geçiştirmeyi kar sanan Almanya işçi sendikaları ve emekçileri 2 Mayıs I933 tarihinde tutuklandı. Faşizme karşı birleşmeyenler zorunlu olarak faşizmin zindanlarında buluştukları unutulmamalıdır. Diktatörlük heveslerine yasama yürütme ve yargıyı tek adama bağlayan AKP iktidarını alaşağı etmek için 24 Haziran’a sayılı günler kalmışken daha fazla bir araya gelmeye safları sıklaştırmaya birlikte omuz omuza kol kola mücadele etmeye çalışmaya her zamankinden fazla ihtiyaç vardır ve zorunluluktur. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” ifadelerini kullandı.