ŞEREF GÜLMEZ

Kangal ilçe Milli Eğitim Müdürlüğünün teklifi ile Sivas Valiliğinin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayıyla Kangal İlçesine bağlı Kuşkayası Köyü ilköğretim okulunun ortaöğretim bölümü eğitim ve öğrenime “ öğrenci sayısının yetersizliği”  gerekçesiyle kapatıldı. 2018/2019 eğitim ve öğrenim süreci içinde yada sonunda bu okulun kapatılacağı yönünde öğrenci veya velilere her hangi bir bilginin verilmediği iddia edildi.Önceki yıllarda alınan başka bir kararla Kuşkayası köyüne yakın mesafedeki Yarhisar Köyü, Kızıldikme Köyü,Çiftlikören Köyü ve Kargalakalesi köyü okulları kapatılarak tüm öğrenciler Kuşkayası Köyü ilköğretim okulunda eğitimlerine devam etmişlerdi. Bu süreçte civar köylerde yaşayan çocuklar ilçe milli eğitim müdürlüğünün tahsis ettiği servis araçlarıyla okullarına gidip geliyorlardı.2019/2020 eğitim dönemine beş gün kala yani geçtiğimiz hafta Çarşamba günü bu okulun öğrenci sayısının yetersizliği gerekçesiyle kapandığı, çocukların ilçede bulunan yatılı okullarda eğitim görebilecekleri, yatılı eğitimi kabul ediyorlarsa ilçeye başvurmaları, yatılı eğitim istemeyenler için servis sağlamalarının mümkün olmadığı, ancak ailelerin Kangal ilçe merkezine taşınmaları halinde çocukların ilçe okullarına kayıtlarının yapılabileceği velilere bildirildi.Anne babalar yaşadıkları panikle birlikte Kaymakamlığa ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittiklerini ancak kaymakamın velilerle görüşmeyi kabul etmediği iddia ediliyor. İlçe Milli eğitim Müdürlüğü yetkilerinin ise “Karar böyle yapabileceğimiz hiç bir şey yok, yurtlarımız oldukça konforlu, personelimiz var, ya çocuklarınızı yatılı eğitim için yurda vereceksiniz ya da ilçeye taşınacaksınız başka çareniz yok. Bizservis ihalelerini bitirdik bu saatten sonra size servis sağlayamayız. Hem köylerin mesafesi uzak çocuklar için riskli olur” diyerek velileri geri çevirdikleri dile getirildi.Veliler ise bu duruma tepki gösterek, “Çocuklarımız çok küçük altı yedi yaşında olan, altına kaçıran çocukları nasıl yurda bırakalım?” sözlerini dile getirdiler.Çaresiz kalan anne babalar, yanlarında kaymakam görsün diye getirdikleri körpe çocukların okula gidemeyeceklerini öğrenmeleri üzerine onların gözyaşları içinde ellerinden tutarak evlerine döndüler.

 EĞİTİM HAKKI ANAYASAL BİR HAKTIR

Avukat Savaş Çiçek, eğitim hakkının anayasanın 42. Maddesinde düzenlenmiş olduğunu belirterek, “Kimse Eğitim Ve Öğretim Haklarından Yoksun Bırakılamaz” diye net bir ifade ile yazıdığını belirterek,      “Anayasa ile teminat altına alınan BU HAK, okul açılmasına ve kapatılmasına dair bir yönetmelikten yola çıkılarak “öğrenci sayısı yetersiz” gibi zırva bir gerekçeyle ihlal edilmiştir.Bu hak ihlalinin mimarları; İlçe Milli Eğitim Müdürü, İl Milli Eğitim Müdürü, Kangal Kaymakamı ve Sivas valisi ile Milli Eğitim Bakanlığıdır.Sayıları otuzun üzerinde olan bu çocuklar devletin zorunlu kıldığı ve anayasa ile teminat altına aldığı ilköğretim eğitiminE başlayamamışlardır.Aileler perişan çocukları göz yaşlarına boğulmuş durumdadır. Bazı aileler ilçeye taşınmak için hayvanlarını yok pahasına satma derdine düşmüş bazıları Ankara’ya çocuklarıyla birlikte yürüme kararı almış bazıları ise köy okulunun kapısında oturma eylemi başlatmış durumdadır.Köyümün ilkokulu 1968 yılında yapılmış  ve ben ve benim gibi ilkokul  eğitimini yaptığımız bir okul olup o yılların yokluğunda eğitim verebildiği halde 2023 vizyon hazırlığı yapan günümüz Türkiye’sinde bu ve bunun gibi okulların tamamı kapatılmış ve çocuklar eğitimden mahrum bırakılmıştır”dedi.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ BÜYÜK BİR DEVLETTİR

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyük bir devlet olduğunu kaydeden Avukat Savaş Çiçek, “Devletimiz eğitim hakkını kullanmak isteyen Türk çocuklarına sahip çıkacaktır. Yaşanan bu vahim durumun devletten kaynaklı olmadığını basiretsiz ve liyakat Sahibi olmadığını düşündüğümüz ilgililerden kaynaklı olduğunu düşünmekteyim. Yirmi otuz yıldan bu yana izlenen yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle Türk köylüsü göçe zorlanmış ve göç etmek durumunda  bırakılmıştır. Bir çok köyde üç beş hane kalmıştır. Şimdi bu ve bunun gibi yanlış uygulamalar yüzünden kalan üç beş hane de göç etmek zorunda kalacaktır.  Bir ülke ağaç gibidir. Köylü bu ağacın Kılcal kökleridir. Bu kılcal kökler kurursa o ülke ölmeye mahkumdur.Ankara’ya sesleniyorum; öncelikle Türk köylüsünün yakasını bırakın,  desteklemeseniz de öldürmeye çalışmayın. köylüyü yaşatın ki ülke yaşasın.Anayasa ile teminat altında olan eğitim hakkını, zorunlu kıldığınız halde yönetmelik bahaneleriyle ihlal edilmesine izin vermeyin. Bu çocuklar ağlıyor ve okumak istiyorlar. Ya okullarını açın ya servis verin.Bu çağda böylesine çağ dışı bir uygulamayla ülkemizi dünyaya rezil etmeyin”diye konuştu.