YÜKSEL MENEKŞE

Sivas Elektrikçiler Odası Başkanı Dr. Sadi Aytak, 2002 yılından bu yana yaptığı çalışmalarla örnek ve özlenen bir Sivil Toplum Kuruluşu çizgisinde çalışmalar yapıyor. Gelişmiş bir ülke için Sivil Toplum Kuruluşlarının etkin çalışması gerekliliğinin altını çizen Aytak, 2002 yılından bu yana bu hedefle çalışmalar yaptığını ve Türkiye’de birçok ilki Sivas’ta yürüttüklerini söyledi. Hazırladıkları raporların kanun olarak ülke gündeminde uygulandığı çalışmalar olduğunu söyleyen Aytak, ‘’Biz yerel bazda çalışıyoruz ama çalışmalarımız Türkiye geneline yayılıyor’’ dedi.

KORSANI BİTİRDİK

Çalışmaları hakkında bilgiler veren Aytak, vatandaşın can ve mal güvenliği için çok önemli olan ‘Korsan Elektrikçi’ sorununu çözdüklerini söyledi. Aytak, ‘’2002 yılında göreve geldiğimizde ilk mücadelemiz korsan elektrikçiler oldu. Yani yetkisiz elektrikçilerin iş yapmalarıyla alakalı bir mücadele başlattık. O zamanlar yasal olarak da fenni mesuller vardı. Ticaret odasıyla, elektrik mühendisleriyle yaptığımız bir toplantıda, ehliyetsiz kişilerin elektrik tesisatı yapmalarını engelledik. Dolayısıyla odamıza kayıtlı mevcut üyelerimizin haklı menfaatlerini korumuş oldu. Bunun bir ayağı daha vardı; ücretini ödeyerek aldıkları evlerde elektrik tesisatlarının daha kaliteli imalatlar yapılmasını sağladık. Elektrik tesisatı her hangi bir meslek gibi değil. Uyulması zorunlu kanunları var ve yapılan işim sorumluluğu var. Can ve mal güvenliğinin korunması adına korsan mücadelemizi başlattık ve başarılı olduk. Aynı mücadeleyi ilçelerdeki elektrikçilerimiz için de yaptık’’ dedi.

SÜREKLİ EĞİTİM

Elektrikçi esnafına yönelik eğitimin sürekli yapıldığını belirten Aytak, ‘’İlimize gelen, Türkiye’de imalatta bulunan birçok fabrikanın temsilcileri ile üyelerimizi sürekli yan yana getirdik. Yeni teknolojilerin takip edilmesi adına ve son teknolojinin Sivas’ta kullanılması adına. Daha ileriye gidersek, Türkiye elektrikçiler Federasyonu (TEF) üyeliğimiz zamanında da kalitesiz ürünlerin özellikle Çin mallarının bir standarda bağlanması, Türkiye ekonomisine verdiği zararların engellenmesi adına bir mücadele başlattık ve ilgili bakanlıklara bu sorunları ilettik ve bu konuda da başarı elde ettik. Yeni yönetmeliklerde tedbirler alındı’’

‘ÜLKEDE YÖNETMELİĞİN ÇIKMASINI SAĞLADIK’

Yine TEF üyeliğimiz zamanımızda enerji bakanlığımızda Türkiye’nin kapılarını açan ve Sivas’ı Türkiye’nin lideri yapan çalışmalarımızda, Selahattin Çimen bize çok yardımcı oldu. Türkiye’deki elektrikçilerin sorunlarını ilettik, kanun ve yönetmeliklerdeki kaybolan haklarımızla ilgili bir yönetmelik çalışmalarımız vardı. Onu da belli bir boyuta getirip en son zamanın başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan da destek alarak yönetmeliğin çıkmasını sağladık. Türkiye’deki elektrikçilere yaptığımız çalışmalar da bunlar. Biz yerel bazda çalışıyoruz ama çalışmalarımız Türkiye geneline yayılıyor’’

YEREL KALKINM PROJESİ

‘’Sivas’ta elektrikçilerin işini nasıl kalkındırırız çalışmaları yaparken, ‘Sivas Yerel Kalkınma Projesi’ni hazırladık. 2010 yılında bu projeyi yaptık. Bu sadece esnaf ve sanatkarın değil, tarım nasıl kalkınır, mevcut iklim şartlarında neler yapılabilir, Sivas’ın zenginlikleri nelerdir, ulaşım nasıl olmalıdır, köyler kalkınmazsa ilçe ve ilin kalkınmasının mümkün olmadığı, tarım ve hayvancılığın Sivas için çok önemli olduğunu raporlar halinde hazırladık. Sanayi nasıl kalkınır, Sivas’ta ekonomik refah nasıl sağlanır diye yüzlerce maddeden oluşan bir rapor hazırladık. O raporun içinde de şunu idrak ettik ki; yaşadığımız Sivas ve Türkiye’de atanmışlar ve seçilmişlerle bir proje yaparsanız, atanmışlar başka yere gittiği zaman o proje yatıyor, seçilmişler seçimi kaybettiğinde o proje yatıyor. Demek ki dedik bu projede en geçerli olan Sivas’ta doğup, Sivas’ta ölmeyi düşünenlerle yapılması gereken projeler. Sivas’ta yaşayanlar kendi projelerini kendi üretmeli. Her ne kadar bürokratlar değişse de, seçilmişler gitse de kendi projesine sahip olan Sivaslıların projelerini yeni gelenlerle devam ettirebilir. Bu çalışmamızı gerekli tüm birimlere aktardık. Bu projenin her hangi bir maddesini hayata kim geçirirse biz buna teşekkür ederiz, minnetimizi bildiririz. İlla ki bunun Sivas Elektrikçiler odası olması gerekmez. Yeter ki ilimizde refah sağlansın. Bununla ilgili mutluyuz. Et Süt Kurumunun açılışında o projemizde olan birçok maddelerin bakanlık tarafından Sivas bazında hayata geçirildiğini gördük’’

SİVAS’TA İNŞAAT DURACAKTI

‘’Şehirle ilgili yine yaptığımız bir çalışma; maalesef 2014 yılında Sivas’ın kaderini değiştirecek, zamanın belediye başkanı tarafından bir takım kararlar alındı bu da imar revizyonu hakkında. Bu de ne hikmetse, belediyenin ruhsat verememesi nedeniyle Sivas’ın lokomotifi olan inşaat sektörünün durması ile alakalı bir durum. Bu duruma Sivas’ta temsilciliği bulunan mimarlar odası alet oldu. Biz bu konuya Sivas elektrikçiler Odası olarak müdahil olduk, takip ettik. İnşaatların durması Sivas’ta göçü tetikleyecekti. Biz bunları ilgili siyasilere anlattık, çeşitli mücadeleler yaptık.

Ama içimizi acıtan şey ise Ankara Mimarlar odasıyla birlikte çalışan Sivas Esnaf Odaları Birliği de ‘İmar durdurulsun’ diye imza veriyordu. Biz buna karşı çıktık. Esnafın işinin bitmesi demekti. Eğer zamanın belediye başkanı Doğan Bey bunu tedbir almadan, ikinci projeyi hazırlamadan temyize gönderseydi, bahse konu olan projeyi kaldırıp, yerine yeni projeyi koymasaydı, Sivas’ta üç yıl inşaat yapılmayacaktı. Bu durum doğrudan veya dolaylı tüm Sivas’ta yaşayanları etkileyecekti’’

‘TEK BAŞIMIZA KALDIK’

‘’Yani ekmeğimizle oynanıyordu. Ben o zaman Esnaf Odaları Yönetim Kurulu üyesi idim, bu mücadeleyi başlattım. Kendi kuruluşumla yaptığım bu mücadelede de kendi isteğimle o görevden ayrıldım. ‘Ben böyle bir teşkilatın içerisinde olmam, Sivas’ın ekmeğiyle kimseyi oynattırmam’ dedim ve karşı çıktım, seçimlerde de aday oldum. Bu bir tepki meselesiyle aday olmaktı. Ama 21 gün içerisinde Sivas’ın kaderini belirleyen rızık kapılarımızın açılmasıyla ilgili çalışmalarımız 21 gün içerisinde meyvelerini verdi, inşaat ruhsatları belediye tarafından verilmeye başlandı. Biz bu konuda STK’lardan destek beklerken Sivas’ta yalnız başımıza kaldık. Basın dahi ilgilenmedi. Mücadelemizi tek başımıza yaptık’’

‘BAŞKANLAR NASIL OTURUYOR?’

‘’Biz durumun hassasiyetini vicdanlarımızda hissederek yaptık. Ama enteresandır; bu mücadelenin sonunda Sivas’ta bulunan 12 tane oda başkanından bir tek demirciler odası başkanı yanımızdaydı. Marangozlar odası başkanı karşımızdaydı, şimdi bu binalara dolap yaptılar, para kazandılar. Karşı duran odaların tamamı doğrudan veya dolaylı olarak bu binalardan para kazandı. Berberler odası dahil, çünkü parası olmayan kişi tıraş olamaz, yiyecek maddeleri odası desen bakkal ekmek satamaz para olmazsa. Bizim mücadelemiz, bakkala ekmek oldu, elektrikçiye ekmek oldu, marangoza, berbere, sanayiciye, kahveciye ekmek oldu. Şimdi ben de diyorum ki ‘vicdanı üzerinde bu başkanlar nasıl oturuyor’. Kendi üyesinin hak ve menfaatini savunmayan. Bu benimle alakalı bir konu değil. Beni seçmek zorunda değillerdi. O meselede bizim yanımızda olurlardı, bitince yine istedikleri yerde olsalardı. Üyelerinin oyuyla gelen başkanlar, üyelerini gözardı bizim karşımızda oldular. Bunu biz Allah rızası için yaptık, bugün de onun mutluluğunu yaşıyoruz’’

‘SEYFEBELİ’NE KARŞIYDILAR, ŞİMDİ ÇATI KOOPERATİFİ OLDULAR’

‘’Şehirle ilgili ekonomik çalışmalar kapsamında neler yaptık? Doğan beyin zamanında, Sayın Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye’de ikinci olarak, meralar kanununda değişiklik yapılarak, Seyfebeli projesine Cumhurbaşkanı izniyle o bölge ayrıldı. Çünkü orada bir köyün merası vardı. Meralara dokunamazsınız. Ama Cumhurbaşkanlığı izniyle dokunuldu. Enteresan olan şimdi bizim verdiğimiz bu mücadelede Seyfebeli projesi var. Peki şimdi oraya 5 bin dükkan yapılıyor. Buranın çatı kooperatifinde olanlar kim? Zamanında imar durumuna karşı çıkan Ticaret odası bir, Esnaf Odası iki, Belediye Başkanı üç. Allah, insanların kurduğu tuzakları başına çevirir. Önce karşı çıkıyorsun şimdi oranın çatı kooperatifi oluyorsun. Önce karşı çıkıyorsun, Sadi Aytak’ın hayatını feda projeye, Hakan Demirgil 150 tane dükkan yapıyorsun. ‘Bu bizim abimizin verdiği bir mücadelenin sonucunda bende buraya dükkan yaptım’ diyemiyorsun. Hakkımızı teslim edemiyorsun. Sivas’ın kaderine bak. Seyfebelinde, arkadaşlar görevli tamam, Beşir bey görevli tamam, ama hiç sıkılma yok, o da tamam. Aynı adamlar Başkanlar kurulunda yeni yapılacak büyük caminin yeri yanlış diye karar alıyorlar, Beşir bey daha sonra her ne hikmetse ‘buranın başkanı benim’ diyor. Hem kararda imzası var, aynı kişi dönüyor, aynı caminin başkanı oluyor’’

ÇALIŞMALAR DURMUYOR

‘’Sivas elektrikçiler olası bunlarla uğraşırken bir yandan da üyelerinin hak ve menfaatlerini savunmak için elinden geleni yapıyor. Meslek eğitimlerini veriyor, Türkiye’de yaşanan çıraklık eğitim konusu, mesleki eğitimde diplomalı işsizler konusu ne varsa bunlarla alakalı çalışmalarını yapıyor. Araştırmaya dayalı bilgiye dayalı doneleri topluyor ve ilgili bakanlığa götürüyor’’

‘BAKANIMIZDAN ALLAH RAZI OLSUN’

‘’Milli eğitim Bakanımıza binlerce kere teşekkür ediyorum. Bizim bir bakanımız varsa biz ilk önce kendi menfaatlerimizin dışında o bakanlığa nasıl yardımcı olabiliriz, araştırıp yardımcı olmak lazım. Bize düşen de mesleki anlamda sorunlarımız ne ise sayın bakanımıza 2016 yılında ilettik. O dosyada acil eylem planı, orta ve uzun vadede yapılması gereken eylem planları vardı. 9 gün içerisinde bakanımız bize cevap verdi. Tam bir yıl sonraki ziyaretimizde, dosyamızın içerisinde olan birçok maddenin kanun olarak çıktığını gördük. Yine o dosyaya yer alan çırak okulunun bahçesine yapılacak bir atölyeni finansı bakanımız tarafından sağlandı. Çok teşekkür ediyoruz.

Sivas’taki bir oda başkanın giderek sorunlarına çare bulabilmesi, o oda başkanı için en büyük bir nimet. Buna da ilgi alaka gösteren, kapılarını açan, bizi dikkate alan bakanımıza da teşekkür etmek gerekiyor. Allah işini gücünü rast getirsin’’

‘TÜKETİCİ VE ESNAFIN HAKKINI KORUYORUZ’

‘’Sivas’ta, yine Türkiye’de yapılmayan bir şeyler yapıyoruz. Nedir o? Seçimle iş başına gelmemize rağmen üyelerimizin yaptığı işi yerinde denetliyoruz. Eğer tekniğe aykırı ise o işi söktürüp tekrar yaptırıyoruz. Ve bu adamdan da 4 yıl sonra tekrar oy istiyoruz. Bu güne kadar da hiçbir sıkıntı yaşamadık. Hem tüketicinin hakkını koruyoruz hem elektrik mesleğinin gelecek teknolojiye göre yapılmasını sağlıyoruz, esnafın kendini geliştirmesini sağlıyoruz. Bir tarafın hakkını bir tarafa yedirmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Denetim işi Türkiye’nin hiçbir yerinde uygulamaya alınan iş değil.

Bütün Türkiye’de mühendis-elektrikçi ayrımı vardır. Kurumsal yapılarda da vardır. Mühendisler elektrikçiyi, elektrikçi mühendisi istemez. Hep mahkemeliktir bu işler. Ama Sivas’ta 2002 yılından bu yana bir tane dahi mahkemelik konu yoktur. Ne elektrikçi mühendisi mahkemeye vermiştir yetki kullanımında, ne mühendis elektrikçiyi. Biz Sivas’ta bu ayrımı kaldırdık. Çünkü mühendisi olsun, teknik öğretmeni olsun, teknikeri olsun ve teknisyeni olsun hepimiz meslektaşız ve herkesin hakkını herkese teslim etmek durumundayız. Kimsenin hakkına tasallut etmediğimiz için kimse de bizim hakkımıza tasallut etmiyor’’

‘DOĞALGAZ DENETİMİ SADECE SİVAS’TA VAR’

‘’Doğalgazla ilgili binalara yapılan topraklamaları cüzzi bir miktar karşılığında biz gidip ölçüyoruz. Vatandaşımızın daha güvenli doğalgaz kullanımı sağlıyoruz. Bu da Türkiye’de tek, bizden başka bu işi yapan il yok. Bu konuda birçok ilden bizi ziyaret ederek bilgi alan, eğitim alanlar oldu’’

‘AHİLİK GELENEĞİNİ SÜRDÜRÜYORUZ’

‘’Yine Türkiye’ye örnek olan bir çalışmamız var. Sivas’ta hiçbir elektrikçi ile müteahhit mahkemelik değildir. Elektrikçinin müteahhitten alacağı varsa eğer odamıza dilekçe yazar odamız devreye girer. Müteahhitin veya vatandaşın bir sıkıntısı var ise bize bildirir. Ahilik kurallarına göre bir araya getiririz. Kimin sıkıntısı var ise anlaştırırız. Bizim arşiv odamız var, orada bu şekilde yüzlerce çözüme ulaştırılmış problem dosyamız vardır. Şuna çok dikkat ederiz, odanın kurumsal yapısıyla alakalı güç kullanımını biz üyemize bırakmayız. Oradaki hassasiyetimiz şudur, parasını veren vatandaş hakkını helal edecektir, elektrikçi hakkını helal edecektir, dargın vaziyette gelen iki birim kol kola girecek birbirlerine çay ısmarlayacak. Bizim şartımız budur. Bu çalışmadan da hiçbir yerken ücret talebimiz yoktur. Gerekirse mahallinde inceleme yaparız, şikayete konu olan yerlerde derhal komisyonumuzu kurarız. Vatandaş parasını niye ödememiş, sıkışık olabiliyor, ödeyemiyorsa gün koyarız. Elektrikçi işini yetiştirememiş olursa meslektaşlarından destek sağlayıp vatandaşın işinin bir an önce bitmesini sağlıyoruz. Böyle bir yapılanmamız var. Üyelerimiz burada yıllardır art niyeti görmeyince bütün kararlara da razı geliyorlar, çünkü biz o güveni sağladık’’

‘SOSYAL ETKİNLİKLERİN İÇERİSİNDEYİZ’

‘’Sosyal etkinliklerimiz var. Valiliğimizin öğrenciler için burs kampanyası düzenlemişti, iki öğrencimize iki bursumuzu geçen yıl başarıyla verdik. Yine 15 Temmuz öncesi Hükümet meydanında binlerce insan tek sofrada programının aydınlatma sponsoruyuz. Oradaki lambaları biz çekiyoruz. Bu konuda kendi üyelerimizin çok katkıları var. Oranın malzemelerini demirbaş olarak odamızda tutuyoruz. Ne zaman bizden istense Kadir gecesi giriyoruz orayı süslüyoruz. İki defa nasip oldu, üçüncüsünde maalesef 15 Temmuz engel oldu. Şuanda Türkiye’nin içerisinde bulunduğu konjektör anlamında mevcut iktidara her zaman destek vermek zorundayız. Biz birlik beraberliği sağlamak durumundayız. Siz mevcut iktidarı beğenmeyebilirsiniz, seçim günü gidersiniz oyunuzu istediğiniz partiye atarsınız. Ancak söylemlerimizi geliştirirken terörde tek yumruk olmalıyız. Allah’a çok şükür Türkiye 15 Temmuz’da bunu kanıtladı. Şimdi ekonomik saldırıdayız bununla da tek yumruk olduk ve olacağız. Türkiye şuurlu bir ülke ve Sivas bunun içerisinde yer alan, birliği beraberliği her zaman önemseyen ve sağlayan bir il. Sivas’ta yaşamaktan mutluyuz. İnşallah bir an evvel başımızdan bu belalar, musibetler defedilir’