SUAT DUMAN Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Konrad Adenauer Vakfı tarafından düzenlenen 72. yerel gazetecilik semineri Sivas’ta yapıldı. Büyük Otel’de düzenlenen programa Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Konrad Adenauer Stiftung Derneği Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop, Sivas Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fikret Ünsal, Anadolu Basın Birliği Sivas Şube Başkanı Kemal Çağlayan, Sivas’ta görev yapan gazetecilerin yanı sıra Kayseri, Yozgat, Malatya, Tokat illerinden gazeteciler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Sivas Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fikret Ünsal, Sivas’ta böyle bir etkinliğin gerçekleşmesinden ötürü memnun olduklarını söyledi. ÇAĞLAYAN, “YEREL BASIN GELİŞTİRİLMELİDİR” Anadolu Basın Birliği Sivas Şube Başkanı ve Memleket Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kemal Çağlayan, açılış konuşmasında yerel basının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yerel gazetelerin Bab-ı Alinin karşısına “Anadolu Basını” olarak çıktığını söyleyen Çağlayan, toplumun haber alma özgürlüğünü yerel basın ile karşıladığını dile getirdi. Haber alma özgürlüğünün tarihin her köşesinde ortaya çıktığını söyleyen Çağlayan, “Genelde, ulusal ya da uluslararası kitle iletişim araçları, bireylere düşünemedikleri, ulaşamadıkları dünyayı sunarken, onların içinde yaşadıkları sorunları çözememekte ve toplum üyeleri kendi sorunlarıyla baş başa kalmaktadır. Yerel basın yayımlandığı yörede, bireylerin sorunlarını çözmelerine yardımcı olmak, bireyler arasındaki ilişkilerin olumlu yönde gelişmesini sağlamak, yerel düzeydeki kamu oyunun oluşmasına katkıda bulunmak ve bu arada yerel yönetimleri bir ölçüde denetleyerek, eleştirerek kamu görevi yapmaktadır” dedi. Yerel basının il ve bölge için yaşanan sorunlara çözüm üretecek haberleri gündeme getirdiğini söyleyen Çağlayan, yerel ile merkezi yönetimler arasında köprü vazifesi gördüğünü belirtti. Toplumun yaşantısında yerel gazetelerin çok önemli işlevleri olduğunu belirten Çağlayan, gazetelerin kentlerde ki insanların görüş ve önerilerini, sorun ve çözüm odaklarını gündeme getirdiğini ve halkın içinden gelen bir konumda olduğunu sözlerine ekledi. Yerel basının teşvik edilmesi gerektiğini ve ekonomik faktörlerin göz önünde bulundurulmasına yönelik çalışmalar yapılmasının ihtiyaç olduğunu söyleyen Çağlayan, bazı gazete ve mecraların da sırf ticari duygular ile yayın hayatına devam ettiklerini belirtti. Çağlayan, “Bugün Türkiye’de yerel basını teşvik eden etkenlere baktığımızda ilk nedenlerden biri olarak karşımıza ekonomik faktör ortaya çıkar. Bazı Anadolu illerinde veya ilçelerinde, sadece ilan, resmi ilan veya reklam alabilmek için kurulmuş olan basın işletmeleri bulunmaktadır. Bunlar çoğu zaman gazetecilik ilkelerine ve etiğine uygun bir şekilde çalışmamakta, kentte bazen bir siyasi parti veya başka bir kuruluşun bir sermaye grubunun etkisi altında kalarak iş görmektedirler. Bu şartlarda oluşmuş olan bir basın kuruluşu da şüphe götürmez ki gazetecilik işlevinden çok, bir ticarethane pozisyonuna düşmekte ve diğer unsurlardan kendisini soyutlamaktadır. Yerel basının gelişmiş olması ve güçlenmesi, yerel iletişimi arttırmakta, bu iletişim yerel yönetimi etkilemekte, bu  da yerel demokrasinin, yerel demokratik yönetimin güçlenmesine ve halk tarafından benimsenmesine yardımcı olmaktadır” şeklinde konuştu. YEREL BASININ GELİŞMESİ İÇİN SAYI AZALMALIDIR Türkiye’de yerel basının gelişmesi için sayılarının azalması, ticari ve siyasi getiriler için kurulmuş gazetelerin yerine gerçekten gazetecilik yapan ve mesleğini icra eden kuruluşların ayakta kalması gerektiğine vurgu yapan Çağlayan, “Türkiye’de yerel basının gelişmesi yönünde neler yapılmalıdır, yapılması gerekmektedir. Önceliği, hiç kuşkusuz yerel gazete sayılarının azalması olacaktır. Sayının azalması yanında, teknolojik alt yapısının, yani gazetecilik teknolojisinin çağdaş örneklere uygun olarak yenilenmesi gereklidir. Doğal olarak, bu gelişmeleri başlatacak olan yerel basının kendisidir. Aslında, yerel basın son yıllarda kendini yenileme çabaları içine çeşitli şekillerde girmiştir. Çabalar yalnız yeterli sayılamaz. Her şeyden önemlisi basının bir kimliğe bürünmesi gerekir. Kimlik derken Sarı Basın Kartı, Sürekli Kart olarak algılamayın. Gazete kimliği şart. Yani kuruluş aşamasına bazı kıstaslar getirilmeli” şeklinde konuştu. TGC BAŞKANI OLCAYTO “BASININ SORUNLARI HİÇ BİTMEDİ” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ise Türkiye’de basın sorunları üzerine çalışma yaptıklarını ama basının sorunlarının hiç bitmediğini söyledi. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde yeni düzenlemelerin önümüzde ki günlerde yapılacağını söyleyen Olcayto, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile sorunların çözümüne yönelik toplantılar gerçekleştirdiklerini söyledi. Yeni dönemde basın hakları konusunda düzenleme beklediklerini ama bunu gazetecilere bir müjde olarak yansıtamadıklarını ifade eden Olcayto, meslek örgütlerinin büyük bir dağınıklık içerisinde olmasından ötürü yeterli birlikteliğin sağlanamadığını belirtti. Basın özgürlüğü için mücadele ettiklerini belirten Olcayto, “Biz şeffaf bir yönetimden yanayız. Çalışan gazetecilerin sorunlarını çözmek istiyorum. Düşünce ve basın özgürlüğü var deniliyor ama bu aslında gerçekleri öğrenme hakkıdır. Ne kadarını öğrenebiliyoruz. Bu bakımdan aslında basın özgürlüğü yaşanmıyor sadece halktan gizleniyor. Bunu onaylamıyoruz. Bugüne kadar yerel ve yaygın basın ayrımı yapmadım. Gazeteciliğin yeterli ve gerçek anlamda yapılmasından yanayım. Meslek örgütleri büyük dağınıklık içinde. Bu da sermaye sahiplerinin işine geliyor. İşsiz kalan çok arkadaşımız bulunuyor. Batı ile aramızda ki nitelik farkları da burada ortaya çıkıyor. Sosyal medya konusunda hükümetin çalışmalarını yakından inceliyoruz. Özellikle twitter yasası diye bilinen konuda eleştirilerimiz dikkate alındı ama yasa tasarısı meclise geldiğinde soru önergeleri ile değişimler ortaya çıkabiliyor” dedi. Olcayto’nun konuşmasının ardından 72. Yerel Gazetecilik Semineri’nin 1. oturumuna geçildi. Hakikat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Deliktaş tarafından yönetilen birinci oturumda Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Saymanı Gülseren Ergezer Güver ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sekreteri Sibel Güneş çeşitli konularda katılımcılara bilgiler verdi. SİYASET VE TİCARET MESLEĞİMİZE GİRDİ Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, seminerin birinci oturumunda geçmiş ile günümüzde yapılan gazeteciliğe ilişkin bilgileri paylaştı. 1950 yılında gazeteciliğe başladığını söyleyen Erinç, “o dönemde siyaset ve ticaret gazetelerden uzakta idi. Adnen Menderes döneminde gazeteler telefon ile aranıyor ve beğenilmeyen konular iletiliyordu ama o dönem ki kadrolarımız bu şikayetleri bize iletmiyordu. Şuan da ise hem gazeteciler hem de meslek açısından zorlu bir dönemden geçiyoruz. Kimi gazeteciler hükümetin toplantılarına alınmıyor. Böyle uygulamalar sürerken Türkiye’de basın özgürlüğü var diyemeyiz” dedi. Gazeteciliğin teknolojik anlamda gelişmesine rağmen içerik anlamında yerinde saydığını söyleyen Erinç, “Önemli olan günümüzde gazetecilerin yayınladığı haberler değil yayınlamadığı haberlerdir” dedi. Erinç’in konuşmasının ardından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Saymanı Gülseren Ergezer Güver ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sekreteri Sibel Güneş, gazetecilik, etik ve örgütlenme konularında bilgiler verdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin dün ki yapılan son oturumunda ise Haber Fotoğrafçılığı konusu görüşüldü. Anadolu Basın Birliği Sivas Şube Başkanı Kemal Çağlayan’ın oturum başkanlığında gerçekleşen program da TGC Ankara Temsilcisi Taylan Erten’in “Yerel Medyada ekonomi haberciliği”, Spor yazarı Esat Yılmaer’in “Spor Haberciliği”, Star Gazetesi Foto Muhabiri Murat Düzyol’un “Haber Fotoğrafçılığı ve Zaman Gazetesi Grafik Tasarım Şefi Şemsi Açıkgöz’ün “Sayfa Tasarımı” konularında katılımcılara bilgiler verdi.