ŞEREF GÜLMEZ

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın kurulması hakkında kanun teklifi görüşmelerinde konuşan CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, iktidarın Varlık Fonu’ndan sonra Turizm Fonu kurarak, ülkenin tarihi ve turistik yerlerini yandaşlara aktarmanın peşinde olduğunu söyledi. Karasu, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada 6 yıl önce Gezi Direnişi sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ı anarak sözlerine başladı. ‘’Devlet eliyle bir ajans kurup vergi topluyorsunuz, üstelik kamu denetiminden de muaf tutuyorsunuz’’ diyen Karasu, ‘’Varlık Fonu adı altında ülkenin değerlerini iç ettiğiniz yetmedi, şimdi de gözünüzü turizm sektörüne diktiniz. On yedi yılda ekonomiyi getirdiğiniz durum ortada. Şimdi turizmle başladı, büyük ihtimalle arkası da gelecek. Ekonomide kendi iş bilmezliğinizin bedelini vatandaşa ödetmek derdindesiniz’’ dedi.

TARİKAT VE CEMAATLERE MİLYONLARCA LİRA

Karasu, geçtiğimiz devlet bütçesinden tarikat ve cemaatlere 818 milyon lira aktarıldığını bu paranın 130 milyon lirasının da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın aktardığını söylerken, ‘’Bakanlık, bütçeden parayı TÜRGEV'e, Ensar Vakfına, Okçular Vakfına dağıtmış. Ajans kurmak istiyorsanız bin türlü vergiyle sırtından inmediğiniz işletmecilerden elinizi çekin, cemaatlere, vakıflara aktardığınız parayı kesin, zaten sektör bu parayla ihya olur’’ ifadelerini kullandı. Karasu sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Kurulmak istenilen ajansın turizmde geri kalmış ve reklama ihtiyacı olan bölgelere hizmet etmesini istiyorsunuz ama kanun teklifinden önce siz gidin bir Anadolu'yu gezin. Karadeniz'de her akan suyun başına bir HES kuracaksınız, Ege'de adım başı jeotermal santral dikeceksiniz, tüm İstanbul'u beton yığınına çevireceksiniz, Hasankeyf'i sular altında bırakacaksınız, alkollü bir iş yeri açılacağında cemaatler, tarikatlar açıklama yapacak, Valiler geri adım atacak, firmalar batacak, hedef gösterilecek, sonra da "Ajans kurduk, turizm gelişecek" diyorsunuz. Böyle turizm politikası olmaz. Önce turizme bakış açınızı ve anlayışınızı değiştirmeniz gerekiyor. Sizin turizm politikanız diğer politikalarınızda olduğu gibi rant politikasıdır, peşkeş politikasıdır. Sizin tarihî eserlere, turistik bölgelere Sivas'ta vermiş olduğunuz zararla ilgili iki örnek vermek istiyorum. Bakın bu fotoğraf Sivas'ta bulunan tarihî Numune Hastanesi binasına aittir. Alttaki ise şu anki hâlini gösteriyor. Bu bina Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca koruma altına alınmış bir binaydı. Ama valilik ne yaptı? Sağlık Bakanlığından aldığı "depreme dayanıklı değil" raporuyla tescilden çıkarıp yangından mal kaçırırcasına yıktı. Üstelik yıkım kararının ardından mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararı beklenmeden yıkılan bu binanın hesabını kim verecek? Turizm Bakanlığı olarak valiye "Sen neden tarihî bir binaya mahkeme kararını bile beklemeden yıktın?" diye sordunuz mu? Tabii ki hayır. Bir örnek: Kangal'a bağlı Havuz köyü Karaseki mevki Aslantaş ören yeri. 1928 yılında Hitit eserlerinin bulunduğu birinci derece sit alanı ilan edilen bir bölge burası. Şu gördüğünüz işaretli bölge ise birinci derece sit alanı. Ama siz ne yaptınız? Sit alanının etrafında kullanım süresi dolan mühimmatların patlatılmasına izin verdiniz. Başka bir bölge bulamadınız, sit alanının yanını buldunuz. Göz göre göre tarihin yok olmasına müsaade ettiniz.’’