MELTEM DUMAN

8 yaşında babasına yardım etmek için başladığı mesleğini 62 yıldır sürdüren Abdurrahman Çifçi, hasır yastık üreterek hem geçimini sağlamaya çalışıyor hemde mesleğin yok olmaması için gayret gösteriyor.

Ürettiği yastıkları  satarak ailesini geçindirmeye çalışan Abdurrahman Çifçi, ilerleyen yaşına rağmen mesleğin yok olmaması için mücadele ettiğini fakat kışın işlerini tamamen durdurduğunu söyledi.

Sabırsız bir şekilde yaz aylarında kente gelen yerli ve yabancı turistleri beklediklerini aktaran Çifçi, “ Eski Osmanlı geleneğinin mihenk taşı olan hasır yastıklar şimdilerde ayak altı oldular. Çünkü insanlar ekonomik buhrandan dolayı geçim derdine düştüklerinden nostalji konsepti yapmaya fırsat bulamıyor. Gıdaya, elektriğe yakıta gelen zamlar her vatandaş gibi bizleri de derinden etkiledi. Şimdilerde kış ayı olduğu için yakacak derdi insanları masraflarını kısmaya itti. Hal böyle olunca da her sektör durgunlaştı. Zaten bizde yerli vatandaşlara satmıyoruz. Yazın gurbetçiler geldiklerinde yazlık köydeki evlerine şark köşesi yapmak adına bizi tercih ediyor. Günlük hiç satış yapmadığım zamanlarda oluyor. Küçük esnafın hali içler acısı cidden” ifadelerini kullandı.

“YERİNİ MOBİLYALAR ALDI”

Eskiden hasır yastığın daha çok kullanıldığını ancak bugün bunun yerini mobilyaların aldığını vurgulan Çifçi, "Eskiden yeni evlenenler mobilya yerine 'kazık yastık' dediğimiz sedir yastığı alırdı. Her evlenen mutlaka 12 adet kazık yastık alırdı, minder alırdı. İlçede yüzlerce yastık üreten iş yeri vardı. Şimdi insanlar evlerini mobilyalarla döşüyor. Bu sebeple yastık satışları azaldı." diye konuştu.