Katıldığı programlarda yaptığı cesaretli konuşmalar ile dikkat çeken ve “delikanlı kadın” olarak ta anılan ünlü yazar ve TV programcısı Sevda Türküev 5. kitap fuarına katıldı.

4 eylül Sivas Kongresi’nin 97. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Sivas’a gelen Türküev tarihi Buruciye Medresesi’nde Sivaslı okurları ve izleyicileri bir araya geldi.

Sivas’ı çok sevdim

Söyleşi programından önce Sivas’ı gezen Sevda Türküev “ Sivas’ı çok beğendim. Sivas köftesi yedim. Çok güzeldi. Bu tür kitap fuarı etkinliklerinin devam etme si gerekiyor. Valiliğimiz burası için çok harcama yapmış belli ki. Allah hepsinden razı olsun. Çok teşekkür ediyorum. Ama sizlerde özellikle hanımlarımız ve erkeklerimiz ama lütfen kitap okuyun. Çocuklarınıza kitap okutun.çünkü kitap okumayan insanla, hiç okuma yazma bilmeyen insan arasında çok bir fark yok. Hiç okuma yazma bilmeyen insan da hayatını devam ettiriyor. Markete gidiyor, alışveriş yapıyor, evleniyor, çocuk sahibi oluyor, çocuk büyütüyor, ona konuşmayı öğretiyor. Peki kitap okumayan insan bunların haricinde ne yapıyor? Bazı şeyleri daha kolay yapıyor. Okuyarak ilerliyor.öbürü diyelim Ankara’ya sekiz saatte gidiyorsa o beş saatte gidiyor. Ama neticede farklı ne yapıyor. Şunu unutmayın farkını yoksa yoksunuz demektir” dedi.

TÜRK HALKI VATAN İÇİN CANINI VEREBİLECEĞİNİ TÜM DÜNYAYA İSPATLADI

Tarihi Buruciye Medrese’sinde okurları ile buluşan Sevda Türküev burada “Yeni Türkiye’de Demokrasi ve Özgürlük” konulu söyleşi yaptı.

Türk halkının 15 Temmuz’da vatanı için canını verebilecek olduğunu  tüm  dünyaya ispat ettiğini hatırlatan Türküev, “Emin olun onlar da şaşırdı. Çünkü geçmişteki yüzyılda Türk halkının üzerine basıp geçtiler. Sömürdüler. Onların istediği kadar değişebildik. Onların istediği kadar büyüyebildik. Ve onların istediği kadar konuşabildik. Ne zamanki Türk milleti gerçek demokrasinin ve  özgürlüğün ne olduğunu anladı ve ona sahip olmaya başladı işte bütün dünya, bakın bize değil demokrasi ve özgürlüğümüze,inançlarımıza farklı farklı saldırma ya başladı” dedi.

BEN YAŞADIKLARIMLA DEMOKRASİYİ TANIMLARIM

İnsan hakları adına kadınların kılık ve kıyafetlerine getirilen yasakları her zaman eleştirdiğini hatırlatan Türküev şöyle konuştu: “Ben kendimi bildiğimden beri insan hakları adına kadınların kılık ve kıyafetlerine getirilen yasakları şiddetle eleştiriyorum. Ve buna isyan ediyorum. Niye? Ben açık bir kadın olarak ülkemde bir yerlere gele bilmişken, istediğim yere  gidebilmişken kamusal alana girip devlette de isteseydim çalışabilirdim. Özel sektörü seçtim ama ben.  Bunları yapıyorken, benim tesettürlü ablam bunları yapamadı. Ve yapamadan da rahmetli oldu. Kuzenlerim yapamadılar. Ve elhamdülillah daha bu hafta çıkan haberle çok şükür biz gerçek demokrasi ve özgürlükler adı altında bu ülkede artık kamusal alanlarda da istediği işi yapabilecek bayan kardeşlerimizi de  görmeye başladık.Yani ben bu ülkede kendimi ortaya koyuyorum böyle konuşabiliyorsam, çarşaflısı, başörtülüsü, mini eteklisi gibi bu insanların da sevgisini kazanabiliyorsam, diğer bir kardeşim bunları yapamıyorsa o ülkede demokrasi yoktur demektir. Kimse kusura bakmasın. Ben kitabın ortasından konuşurum. Ben yaşadıklarımla demokrasiyi tanımlarım.”

ÖZGÜRLEŞEN TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ, DEĞİŞEN TÜRKİYE DE DEMOKRASİ

“Yıllarca bu ülke de tek tip insan dayatması yaptılar” diyen yazar Sevda Türküev, “Geçen bir arkadaşa söyledi. Ay dedi geçmişte de Türkiye’de özgürlük vardı. Zannediyorlar ki mesela özgürleşince insanlar bütün kadınlar başlarını örtmeye başladı. Konu ne biliyor musunuz? Yıllarca bu ülke de tek tip insan dayatması yaptılar. Tek tip insanlar uçaklara binip bir yerlere gidebilir. Tek onlar moderndir.  Bana ne diyorlar biliyor musunuz? Uçaklara artık binemiyoruz. Uçaklar köylü kokuyor. Ne güzel ya benim köylüm uçağa binebiliyor. Bide  uçağa binebilecek kadar uçak fiyatları düştü. Benim çocukluğumda insanlar uçağa binecekler diye özel kıyafet diktirirlerdi. Uçağa binmek bu ülke de muazzam bir olaydı. Şimdi hepimiz uçak saati beğenmiyoruz. Detaylar önemlidir. Biz neyin bedellerini ödedik? Bu ülke istikbal ve istiklal mücadelesinin en önemli adımlarından birini atmış ve bedelini ödemiştir. 248 şehidimiz var. Bazen arada vefat edenlerimiz oluyor.  Bu  248 kişi vatanı için , bayrağı için, ezanı için, özgürlükleri ve demokrasi için canını verdi” ifadelerini kullandı.