HANİFE KANAT

Sivas İl Milli Eğitim Müdürü Ergüven Aslan, Engelliler Haftası hasebiyle gazetemize açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına, umutlu olursak engel kelimesini ve engelli bireylerimizi daha iyi anlayacağımızı belirterek başlayan Aslan; “Yaşam yolunda ilerlerken duyduğumuz, anlamlandırdığımız ya da kullanırken tercih ettiğimiz kelimelerin zihinsel şemalarımızdaki konumlandırılış biçimi sandığımızdan daha önemlidir. Hiçbir kelime art arda gelmiş seslerin ezberlenmiş tanımlara, sıfatlara, fiillere dönüşmüş olmasından ibaret değildir. Her kelimenin zihnimizden iç dünyamıza doğru giden bir anlam yolculuğu vardır. Aynı şekilde “engel” kelimesi de düşünce ve duygu dünyamızdaki anlam yolculuğunu hepimizin gözden geçirmesi gereken bir kelimedir.

Engelliler Haftası’nı idrak ettiğimiz bugünlerde “engel” kelimesinin zihnimizde istiflendiği çekmeceleri gözden geçirerek belki yeniden düzenlemek bakış açımızı genişletebilir. Ayakları yere basan lakin ümitvar bir yaklaşımla bakmak ufkumuzu açabilir. Ki böylesi bir bakış açısı hem bireysel hem de sosyal bağlamda daha verimli, hayatta karşılığı olan sonuçların zemini olabilir.” dedi.

Engelli bireylerimizi anlamak için empati kurmamız gerektiğiniz ve her an hepimizin aynı durumda olabileceğini söyleyen Aslan; “Mevzuya iki açıdan yaklaşılabilir. Birincisi, hayatta bugün var olan koşulların bir an sonrasında kökünden sarsılmaya açık olduğu ve dolayısıyla hepimizin hayatın bir noktasında bir engele sahip olabileceğimiz gerçeğidir. İkincisi, bazı engellerin aslında geliştirilmeye açık alanlar olduğunu asla unutmamak gerektiğidir. Bu açıların varması gereken yer ise umudu, anlayışı, özveriyi yol arkadaşı yapmaktır. Hayatta hepimizin bazı noktalarda desteklenmeye ihtiyacı olduğu hakikatini unutmayarak dostluk duygusuyla ilerlemek, yaşamda omuz omuza yol almaktır. Çünkü hayat; yolu bu dünyadan geçen herkesin farklı hasletlerle, kabiliyetlerle, niteliklerle donanmış olarak adımladığı bir seyirdir. Her suret, her kalp, her dimağ bu seyri yekdiğerinden ayrı dönemeçlerle, çıkmazlarla yahut manzaralarla karşılaşarak tamamlasa da seyahatin hiza taşı aslında bunların hiçbiri değildir. Bu seyir zarfında bırakılan ayak izlerinin belirleyicisi; kişinin çabayla, azimle, ümitle, istikrarla ve geniş bir ufukla kat ettiği mesafedir.” açıklamasında bulundu.

Engelli öğrenciler ile ilgili eğitim camiasının ve toplumsal olarak bireylerin yapması gerekenlere değinen Ergüven Aslan; “Bu noktada bize düşen görev, hayatın tüm alanlarında olduğu gibi okullarımızda da özel gereksinime sahip çocuklarımızın koşullarını gün be gün iyileştirmektir. Onların aldıkları eğitim sayesinde kişisel yeterliklerini ve yaşam becerilerini geliştirmesini sağlamaktır. Her çocuğun mutlu bir fert olarak yaşamda yer almasına katkı sunmaktır. Keza her öğrencimizi üretken ve mutlu bir fert olarak topluma kazandırmak da bir millet ödevidir.

Bu bakış açısıyla sevgiyi mihmandar edinerek en büyük engelleri aşmak; ön yargının, anlayışsızlığın yer bulmadığı bir sosyal iklim tesis etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki paylaşmak engelsizdir ve hayat ancak bir bütünün parçaları olduğumuz bilinciyle birbirimizi tamamladığımızda güzeldir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.