Sıcak çermikte 2008 yılında yaşanan ve 8 yaşındaki Melike Gizem Karahan’ın hayatını kaybettiği boğulma olayında, çocuğun ailesi Sivas Belediyesini mahkemeye vermişti. Sıcak çermik boğulma olaylarında, ilk ve tek olan dava sonucunda Belediye yüzde 75 kusurlu bulundu. 196 bin lira tazminat ödemesine karar verilen Belediye, sonuca itiraz ederek davayı üst mahkemeye taşıdı. YÜKSEL MENEKŞE Sıcak Çermik havuzunda yaşanan boğulma olayında, havuz talimatlarına uyulmadığı gerekçesi ile Sivas Belediyesi kusurlu bulundu. Sivas’ta özellikle geçmiş yıllarda sıkça yaşanan Sıcak çermik havuzunda boğulma olayları ilk kez 2008 yılında mahkemelik olmuştu. Annesi ve ablası ile havuza giren 8 yaşındaki Melike Gizem Karahan, kalabalık olan havuzda boğularak hayatını kaybetmişti. Olay sonrası baba Aydın Karahan, kızının ölümünde Sivas Belediyesi’nin ihmali olduğu gerekçesi ile belediyeye karşı dava açtı. 8 yıl süren dava sonucunda yerel mahkeme ölümle ilgili Sivas Belediyesini yüzde 75, aileyi yüzde 10 ve hayatını kaybeden Melike Gizem’i ise yüzde 15 kusurlu buldu. Mahkeme Sivas belediyesinin toplamda 196 bin liralık tazminat ödemesine karar verdi. Karara itiraz eden Sivas Belediyesi avukatları ise davayı bir üst mahkeme olan Danıştay’a taşıdı. HAVUZ YÖNETMELİĞİ UYGULANMIYOR Mahkemeye verme amacının maddiyat olmadığını vurgulayan Baba Aydın Karahan, çermik havuzlarından sorumlu olan belediyenin havuz talimatlarına uymadığı ve bu nedenle can kayıplarının önüne geçilmediğini söyledi. Süreci anlatan Karahan, ‘’Çermik o dönemlerde ruhsatsız çalışıyordu. Şimdi nasıl bilmiyorum. Havuz yönetmeliğinin hiçbir maddesi uygulanmıyor. Cankurtaran yok. Sağlık görevlisi, tam teşekküllü ambulans, doktor, sağlık teknisyeni, hemşire bunların hiç biri yok. Benim çocuğum bayan havuzunda boğuldu kapıda görevli bayan yok, erkek var. O şahıs da resmen dalga geçiyor ‘Sekiz yaşındaki çocuk boğulur mu’ diye. Dolayısıyla havuza girip suyu boşaltacak kimse yok. Zeminler kaygan, havuz çok kalabalık. Benim derdim para değil. Hatta eşim çok ısrar etti açmamam konusunda ama ben dava açtım çünkü amacım bir daha böyle olaylar yaşanmasın, kimse bu acıyı yaşamasın. Bizler yıllar öncesinden bu yana biliyoruz ki çermik yaz aylarında çok yoğun oluyor ve her sene bir iki kişi boğuluyordu. Ama ne hikmetse kimse belediye aleyhinde dava açmamış. Ben bu tür kazaların yaşanmaması yönünde tedbirler alınması için bu davayı açtım’’ dedi. BELEDİYE AVUKATINA DA SUÇ DUYURUSU Mahkeme sonrası, belediye avukatına verilmesi gereken ücretin usulsüz bir şekilde kendilerinden istendiği iddiasında bulunan Aydın Karahan, avukat hakkında da suç duyurusunda bulunduğunu söyleyerek, ‘’Yerel mahkemenin kararına belediye itiraz etti. Ben itiraz etmedim. Olayda biz de kusurlu bulunduğumuz için kusur karşılığınca belediyenin avukatına para ödeme kararı çıkıyor tabi. Belediyenin hanım avukatı, Avukatıma gönderiyor, bana gönderiyor, eşime gönderiyor. 8 yaşında bir çocuğunu kaybetmiş bir anneye böyle bir yazı gönderilmez. Yazıda, ‘parayı yatırmadığınız taktirde aleyhinizde icra takibine geçilecek, icra masrafı, vekalet ücreti tarafınızdan tahsil edilecek. Bununla birlikte yapılacak icra işlemlerinden bazıları şunlardır; mal beyanında bulunmayanlar için hapsen tazyik cezası davası açılacak’ deniyor. Oysaki bir avukat olarak icra davalarında mal beyanının kalktığını bilmesi gerekir. Ayrıca mahkemeyi kazanan benim, kaybeden sensin ve davaya itiraz ederek bir üst mahkemeye taşıyan sensin beni icralık etmekten bahsediyorsun. Bu icra konusunda belediyenin bir yaptırım yok tabi. Avukatın kendi yaptığı bir işlem ve Sivas Belediyesinin adını kullanarak yapıyor. Gönderdiği ihbarnamede Sivas Belediyesinin adı var. Zarf belediye başlıklı zarf. Sonuçta ya belediye başkanı bu avukata bu yetkiyi veriyor ya da avukat yetkisiz yapıyor bunu. İkinci seçenek ise belediye gereğini yapmak zorunda. Ben bu yazı ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulundum. Avukatın göndermiş olduğu yazı, henüz sonuçlanmamış bir dava ile ilgilidir. İçeriği tamamen tehdit, şantaj ve korku salarak, psikolojik baskı yapılmaktadır. Bu şekilde para tahsil edilmek istenmektedir. Avukatlık kanununun ilgili maddelerine aykırı davranılmaktadır’’ dedi.