Mehmet TIRPAN Türkiye Kamu-Sen İl temsilcisi Nurullah Albayrak; Son günlerde yakın coğrafyamızda başlayan yangının yavaş yavaş ülkemize de sıçradığını üzülerek gördüklerini söyledi. Türkiye Kamu-Sen olarak uzun yıllardan beri uygulanan politikaların ülkemizi bir bataklığa doğru çektiğini vurgulamalarına rağmen, stratejik derinlik, değerli yalnızlık, kardeşlik projesi, medeniyetler ittifakı gibi dışı süslü, içi boş kavramlarla ülkenin kaosa sürüklendiğini belirten Albayrak; "Altı ilimizde sokağa çıkma yasağı ilan edildiği, vatandaşımızın hayatını kaybettiği göz önünde bulundurulduğunda, yakın coğrafyamızı ateşe atarak, yer altı ve yer üstü kaynaklarından faydalanmayı amaçlayan emperyalist güçlerin oyuncağı olanlar, bugün ülkemizde yaşanan bu tablonun baş sorumlusudur" dedi. Çözüm süreci adı altında başlatılan yıkım projesi yoluyla güvenlik güçlerinin pasifize edildiğini belirten Albayrak; "Terör örgütü belli bölgelerde adeta kendi devletini ilan etme noktasına gelmiştir. İhanet sürecini topluma kabul ettirmek adına oluşturulan Akil adamlar, yıkılan kardeşliğimiz, bozulan dirliğimiz karşısında toplumu şimdi ne ile ikna etmeyi düşünmektedirler? Batı’nın pompalamasıyla benimsediğimiz ve desteklediğimiz Arap Baharı, Türkiye ve Türkmenler de dahil bu coğrafyada yaşayan herkes için hazana dönmüştür. Türkiye, kendisi planlamadığı, kendisi kurmadığı ve kuralını kendisi koymadığı hiçbir oyunun parçası olmaması gerektiğini anlamak ve girdiği bu maceralı yoldan bir an önce dönerek milli politikalara ağırlık vermek zorundadır. Aksi halde, günümüzde yaşadığımız zorlukları, yıkımı ve kargaşayı arayacağımız daha büyük kaosları görmemiz hiç de sürpriz olmayacaktır. Buradan ayrıca her türlü provokasyona karşı vatandaşlarımızı sağduyulu olmaya davet ediyor ve diyoruz ki başka Türkiye yoktur. Sözde Ayn-el Arab (Kobani)’yi savunmak adına ülkemizde şehirlerimizi yakıp yıkıp, kan gölüne çeviren hainler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde eşit vatandaşlar olarak yaşadıkları ve her türlü haktan faydalandıkları bir devletin askerini, polisini, pusu kurarak alçakça arkadan vuracaklarına, gitsinler şehirlerini savunsunlar. Ancak gördük ki bu hainler, sadece ekmeğini, aşını yediği vatanın evlatlarını hain pusularda sırtlarından vurmayı becerebiliyorlar. Sonuç olarak gelinen sürecin ve yıllardır uygulanan yanlış politikaların bizleri getirdiği nokta ortadadır. Yeni Türkiye söylemlerinin, eskiyi kötülemenin; verilen kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin, 90 yıllık hizmetlerin, birikimlerin yok sayıldığı, kazanımlarımızın birer birer imha edildiği, kurumların ve kişilerin birbirine düşman haline getirildiği görülmelidir. Kendi okullarını kurup, devletin okullarını yakanlar, KCK yoluyla ülkemizde bir devlet kurmayı hedef haline getirenler, sınırlarımız dışındaki bir kara parçası için ülkemizin şehirlerinin altını üstüne getirip, çok sayıda vatandaşımızın ölümüne sebep olanlar ve bunlara bu cüreti verenler ihanet suçuyla yargılanmadıkları sürece, bu ülkede kardeşlik ve birlik tesis edilemez. Kardeşlik ve birlik, suçlunun cezasız kaldığı, adaletin kolunun kanadının kırıldığı, güvenlik güçlerinin elinin kolunun bağlandığı bir proje olamaz. Her geçen gün ülkemizin önü alınamaz bir uçuruma doğru sürüklendiğini görmenin derin endişesi içerisinde, tarihi bir uyarı daha yapmak gereği hasıl olmuştur" ifadelerini kullandı.