SÜMEYRA DENİZ

Müftülük Konferans salonunda gerçekleştirilen seminerin bu hafta ki konusu ‘Ailede Öfke Kontrolü’ oldu.  Seminerin konukları ise Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meral Kelleci ile İl Müftülüğü Vaizi Mehmet Mutlu idi.

Ailede Duygusal Yaşamın Önemi ve Öfke Kontrolü konusunu anlatan Doç. Dr. Meral Kelleci duygu ve heyecanların davranış ve düşüncelerle yakından ilgili olduğunu belirterek, “Belirli duygusal durumlar belirli davranışlarla birlikte görülür.” diyerek;  “Hafif yoğunluktaki duygular; güçlendirici etki yapar. Bireyi uyarır, araştırma, ilgi duyma, üretme faaliyetlerini arttırır. Yüksek yoğunluktaki duygular; organizmayı zorlar, yapıcı davranışları engeller, karışıklığa neden olur.” dedi.

Kelleci, seminere katılan katılımcılara öfkenin, bireyin bir tehlike veyahut engellemeyle karşılaştığında yaşadığı çaresizliğin, güçsüzlüğün, yetersizliğin yarattığı anksiyeteden kurtulmak amacıyla hoşnutsuzluktan, kızgınlık ve şiddete kadar değişebilen bir duygu olduğunu anlattı. Kelleci, “ Öfkelenmeden önce;  öfkenin doğal sağlıklı ve insanca bir duygu olduğuna kendinizi inandırın. Öfkenizden korkmamayı öğrenin. Kendi duygularınızdan sorumlu olduğunuzu unutmayın. Öfke ve saldırganlığın aynı şey olmadığını unutmayın. Öfke atılgan davranışlarla ifade edilebilir.” şeklinde konmuştu.

 İl Müftülüğü Vaizi Mehmet Mutlu ise konuşmasında, Bizi en çok öfkelendiren kinimizdir. İnsanoğlu gururlu bir varlıktır. Bu gururumuz bizi mahvediyor. Kibir ve gururumuzu törpülememiz lazım. Dünyada mükemmel insan yoktur. Mükemmeliyet Yüce Allah’a aittir. Herkes fanidir bu dünyada. Bizi öfkelendiren diğer bir olay ise sevgisizliktir. İnsanları az seviyoruz. İnsanları ne kadar çok seversek o kadar az öfkeleniriz. Hz. Peygamber birbirimizi sevmeyi imanın şartlarından biri olarak bize anlatıyor. İnsanları sevdiğimiz ölçüde onların hatalarını daha az görürüz. Öfkelerimizi yenmek için çaba gösterip, bunu bir problem olarak görmemiz gerekir. Yüce Kitabımıza buyurulduğu gibi,  ‘Onlar ki öfkelerini kontrol altında tutarlar ve insanları affederler.’  buradan anlıyoruz ki öfkeyi kontrol altında tutmak ilahi bir emirdir. İlahi bir emrin tersine hareket eden bir insan, yüklendiği günahın yanı sıra, öfke ile belki telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır.” ifadelerine yer verdi.