SEYİT ÖMER YILDIZ

Vali Salih Ayhan ve il protokolü 2 Temmuz 1993 yılında yaşanan olaylar sonrasında hayatını kaybeden 37 kişinin bulunduğu İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi olarak hizmet veren eski Madımak Oteline gelerek hayatını kaybedenler için karanfil bırakarak dua ettiler.

Vali Ayhan yaptığı açıklamada; “ 2 Temmuz 1993 yılında kardeşliği özümsemiş bu güzel şehirde, maalesef bir provokasyon neticesinde müessif bir olay yaşandı. 37 vatandaşımız vefat etti. Öncelikle vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Sivas kadim ve derinlikleri olan bir şehirdir. Bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış, ilim irfan yuvası olmuş, Selçukluların kalbi, Osmanlının vicdanı olmuştur. Cumhuriyetin aklı olan bu sultan şehirde maalesef bu müessif olay olmuştur. Bunun Sivas’a ve Sivaslılara mal edilmesi mümkün değil” dedi.

BU ACI BİZİ BÜTÜNLEŞTİRDİ

Ayhan, “Yüreğimiz yandı. Bu acı sadece bir grubun, grupların değil Sivasımızın tüm ülkemizin acısıdır. 27 yıl oyunca bu acı bizi ayrıştırmadı. Bütünleştirdi, beraberliğimizi daha da pekiştirdi. Bu anma programlarında acımızı paylaşarak, birlik ve beraberliğimizi pekiştirerek bir daha böyle müessif olayların olmaması sağlamaya çalışmayı amaçlıyoruz. Olmayacağına da inanıyorum. Artık milletimiz ferasetli, basiretli, birbirini kucaklayan, ötekileştirmeyen bir anlayışa sahip” ifadelerini kullandı.

“KATLİAM VE SİVAS KELİMESİNİ AYNI CÜMLEDE KULLANMAK SORUMSUZLUKTUR”

Vali Salih Ayhan ;  “Sivas ve katliam kavramları hep bir arada kullanılmaya çalışılıyor. Bunun imasının bile milyonlarca Sivaslıyı rahatsız ettiğini biliyoruz. Bu iki kavramın asla bir arada kullanılmamasını istirham ediyorum. Sivas isminin önünde ve arkasında katliam kavramının kullanılması büyük bir sorumsuzluktur. Sivas’ın valisi olarak bunun doğru olmadığını belirtiyorum” dedi.

Madımak'ta yaşanan katliam, Başbağlar'da yaşanan katliam, Çorum ve Maraş'ta yaşanan katliamı yapanların aynı eller olduğunun  altını çizen Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner ise; "Biz bunu çok iyi biliyoruz. Biz her sene buraya gelirken Sivas'tan seslenerek söylüyorum, kin, nefret, cebir ve şiddet tohumlarını değil, gönlümüzdeki sevgi tohumlarını ekmek için geliyoruz buraya. Sivas'ımıza gelirken o gönlümüzü açarak geliyoruz. Şunu da belirtmek istiyorum, o gözleri kör olanlar, gönülleri kapalı olanların da gözlerinin ve gönüllerinin açılacağını çok iyi biliyorum”dedi.