Sivas’ta üniversite okuduğum ilk yıllarda ismini duymuştum. Kendisiyle tanışmayı o dönemden beri çok arzulamamıza rağmen bir türlü kavuşamamıştık. Hayat meşgalesi ve telaşesi bizi Sivas’tan uzaklaştırıp farklı memleketlere savursa da yine dönüp dolaşıp geldiğim yer bu şehir olmuştu. Şahabeddin Dede’nin ismi hafızama yer ediyor, onunla görüşen dostlara beni de götürün, o güzel insanın kaldığı evi bilmiyorum, diye ricalarda bulunuyordum. Ta ki o rüyayı görene kadar. Rüyamda kendisini tanımadığım bir yaşlı dede, “Neden gelmiyorsun? Seni bekliyorum” demiş, kim olduğunu sorunca Şahabeddin Dede olduğunu ifade etmişti. Acele gitmeliydim. Kendisi tarafından çağrılmıştım ama nasıl gidecektim. Bu rüyamı ve görüşme isteğimi değerli ağabeylerimden Tarık Şahin Hocamıza bildirmiştim. Kendisinin de onunla görüştüğünü bana yardım edebileceğini demesi üzerine dünyalar benim olmuştu. Dedemizin rahatsızlığından dolayı birkaç hafta daha durmam gerektiği söylenince, günler geçmiyor sabırsızlığım doruklara ulaşıyordu. Nihayet beklenen an gelmiş, bir Cuma namazı öncesi Tarık Abimizin arabasıyla dedemizin kaldığı eve varmıştık. İçeri girdiğimde, dedemiz mutlu bir ses tonuyla; “Nerede kaldın, seni bekliyordum. Niye gelmedin?” sözleriyle sorular yöneltmişti. Bizleri yanına oturtup elimizi bırakmayarak dizlerini dizime dayamış, hissettiğim kadarıyla gözlerini gözüme dikerek, sevgiyle dualar etmişti. “Seni Peygamber Efendimize söyleyeceğim, seni Hazreti Ali efendimize anlatacağım.” diye cümleler kullanmıştı. O gün yaşadığım duyguyu hiçbir zaman unutamıyorum. İlk görüşmemizden sonraki haftalarda, eşim ve kızımı da alarak birkaç kere daha yanında bulunma fırsatı yakalamıştık. Bize verdiği hediyelerini alıp evimin bir köşesinde saklamıştık. Onu geç bulmuş ve erken kaybediyorduk. Bunları sağlığında anlatmamış, vefatı ardından siz okuyucularla paylaşmak için kaleme alma isteği duymuştum. Tarık Hocamız ve öğrencim Durukan Yıldız da bu yaşadıklarımıza şahitlik etmişti. Sağlığının el vermemesi nedeniyle az konuşuyor, sürekli “güzel ahlak kardeşim” diyordu. Vefatı ardından güzel ahlak kelimesini tekrar düşündüm, Dedemiz üniversitelerde okumuş büyük bir âlim değildi ama bir kelimeyle birçok hakikati anlatan bir tasavvuf erbabıydı. Günümüz yaralarına merhem olacak, ilacı güzel ahlaklı olmamızı bizlere öğütlüyordu. İslamiyet’in Müslümanlarda görünen en güzel yansıması güzel ahlak değil miydi? Ahlak imanla ilişkilidir. Hazreti Muhammed (s.a.v.) “Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlak bakımından en güzel olanıdır” diye bizlere buyurmuştur. Ahlak: huy, tabiat, seciye anlamına gelen hulk kelimesinin çoğuludur. Kavram olarak ise ahlak: "İnsanın zorlanmadan, kendi hür iradesiyle inandığı değerlere bağlı olarak gerçekleştirdiği fiil ve davranışlar bütünü” yahut "İnandığı değerlere bağlı olarak kendi isteğiyle iyi davranışlarda bulunmak, kötülüklerden sakınmaktır” İslami kaynaklarda hulk ve ahlak terimleri genellikle iyi ve kötü huyları, fazilet ve rezaletleri ifade etmek üzere kullanılmaktadır. İslam ahlakının asıl kaynağı Kur'an ve onun ışığında oluşan sünnettir. Nitekim Hazreti Aişe Annemiz kendisine sorulan bir soru münasebetiyle Hazreti Peygamber'in ahlakının Kur'an ahlakı olduğunu belirtmiştir. (Müslim, Müsâfirîn 139) Bu sebeple İslam ahlak düşüncesi Kur'an ve sünnetle başlar. Bu iki temel kaynak dinî ve dünyevi hayatın genel çerçevesini çizmiş, amelî kurallarını belirlemiştir.

Hikmet ehli; “İslam’ı bir ağaca benzetecek olursak kökü ve gövdesi iman, dalları ibadet, meyvesi ise güzel ahlaktır. Kötü ahlak sahibi bir Müslüman kupkuru bir ağaca benzer.” diyerek İslam ve ahlak ilişkisini ortaya koymuştur. Ahlaklı olan bir Müslüman; adaletlidir, hoşgörülü bir tavırla daima anlayışlıdır, tatlı dillidir, söyleyeceğini kırmadan söyler, iyiliği yaymaya çalışır, kötülüklerden kardeşlerini uzaklaştırmaya gayret eder. Boş işlerle uğraşmaz, iki günü eşit olan zarardadır diyerek işlerini tefekkürle düzgün yapar. Yalandan uzak durur, birliği terk etmez, fitneye ve tefrikaya düşmez. Kale gibi sarsılmaz bir imanla, İslam’ın ve Müslümanlığın emrettiği gibi hayat sürer.

Rabbim bizleri ahlakı güzel olan dostlarla karşılaştırsın. İslam ahlakıyla ahlaklanmamızı bizlere nasip eylesin amin…