Bu hafta, hoşunuza gideceğini umduğumuz harika bir hikâyeyi istifadenize sunuyorum.

Engellilerle ilgili İslam âlimlerinin sözlerini ve kıssalarını büyük ölçüde topladık. İnşallah ileride bir kitap hâline getiririz. Bu yazımızda sizlere görme engellileri ilgilendiren iki tane kıssa paylaşmak istiyorum. Çeşitli hikmetleri okuyunca engelleri engel yapmıyoruz. Büyükler ne güzel buyuruyor.

NASİHAT ETMEYE GELDİK NASİHATİMİZİ ALDIK

         Bir gün bir zat Hasan Basri Hazretlerine gelerek yalvarır: “Aman efendim! Ne olur? Allah için bize bir yardımda bulununuz…” Hazret-i İmam da; “Nedir derdin? Ne hususta yardım edelim? Önce derdini ve ihtiyacını isteğini söyle ki sana yardım edebilelim” der. Adam; “Efendim! Benim çok akıllı bir kızım var, onu çok severim, şimdi bu akıllı kızıma bir şeyler oldu. Gece gündüz durmadan ağlıyor… Kur’an-ı Kerim okuyor ağlıyor, namaz kılıyor ağlıyor, hadis-i şerif okuyor ağlıyor ve bugünlerde gözleri görmez oldu. Korkuyorum ki hepten kör olacak… Sizden istirham ediyorum gelseniz de bir baksanız. Bir nasihat etseniz biraz öğüt verseniz şu kızıma” diye rica eder. Hasan Basri Hazretleri kabul eder, adamın evine kadar giderler. Eve vardıklarında Hasan Basri Hazretleri; “Yavrum neden ağlıyorsun? Gözlerin ağlamaktan temelli kör olabilir! Sebebini bize söylersen sana yardımcı olabiliriz. Senden rica etsem sebebini söyler misin?” der. Kız şu cevabı verir: “NASİHAT ETMEYE GELDİK!..” “Efendim benim hiçbir hastalığım yoktur, sıhhatim gayet yerindedir. Gözlerimin ağlayarak bu hâle gelmesinin iki sebebi vardır. Bu gözlerimiz ahiret âleminde Allahuteala’yı ya görecek ya da görmeyecektir. Eğer Cenab-ı Hakk’ı görme nimetine ererlerse böyle binlerce göz onu görmek için feda olsun; eğer görmezse o zaman Allahuteala kendi zatını görmeye layık kılmadığı bu gözleri kör etsin! Allahuteala’yı görmeyecek gözü ben ne yapayım” der ve biraz sonra da “Allah” diyerek can verir. Hasan Basri Hazretleri bu hadiseden çok duygulanır, gözlerinden yaşlar akar ve şöyle der: “Nasihat etmeye geldik nasihatimizi aldık. Hekim olmaya geldik hekimimizi bulduk…
 

KUR’AN OKURKEN GÖZÜ AÇILAN DERVİŞ


Adamın biri, gözleri görmeyen bir dervişin evine misafir olmuştu. Evde, rahlenin üzerinde bir Kur’an olduğunu gördü ve hayret etti. Çünkü derviş yalnız yaşıyordu, âmâ idi ve evde kendisinden başka kimse bulunmuyordu.
Üzerinde durmadı ve sebebini de sormadı. Fakat merak etmedi de değil. Gece yarısı olduğu zaman Kur’an sesiyle uyandı. Baktı ki, âmâ olduğu için gözleri görmeyen ev sahibi rahlenin başına geçmiş Kur’an okuyor. Öyle ki, okuduğu yerleri parmağıyla da takip ediyordu. Dayanamayarak sordu:
– Sen, gözleri görmeyen bir adamsın. Nasıl oluyor da Kur’an’a bakarak okuyabiliyorsun? Üstelik parmağınla da takip ediyorsun.
Derviş cevap verdi:
– Allah isterse her şey olur. Ben Kur’an okumayı çok seviyorum. Fakat gözlerim görmüyor. Allah’a dua ettim. “Ya Rabbi, Kur’an okurken benim gözlerimi aç ki Kur’an’ı elime alıp okuyabileyim” dedim. Allah benim bu duamı kabul buyurdu. Ne zaman okumak için Kur’an’ın başına oturursam gözlerim açılır ve ben Kur’an’a bakarak okurum.