Engellilere karşı duyarlı bir milletiz. Birçoğumuz yardıma ihtiyacı olana destek olmaktan kaçınmayız. İyilik yaparız ama yaptığımız bilinçsiz uygulamalarla iyiliğin gözünü çıkarıp karşımızdakinin daha da çok mağdur olabileceğini hesap edemeyiz. Köşemizde görme engellileri yönlendirirken uymamız gereken doğruları maddeler hâlinde yazacağız.

Görme engelli birine nasıl adres tarif edersiniz? Bir yer tarif ederken el kol hareketleri yaparak şuradaki yeşil binanın sağından dönün gibi ifadeler kullanmak yanlıştır. Karşılaştığım birkaç insan kapıda yazar cümlesini de kullanabiliyor. Doğrusu ise, iki kaldırım geçip hemen sağ kolunuz üzerindeki sokağa sapın, üç ara yol geçip karşı ya geçin gibi yönlendirmeler uygun olacaktır.

Bir kurumda hizmet veriyorsunuz, görme engelli bir vatandaş hizmet almaya geldi. Şu sandalyeye otur, buraya gel cümleleri kullanmak yerine, oturacağı koltuğu görme engelli arkadaşın elini tutup gösterebilirsiniz. Aynı durum otobüs ve toplu taşımalarda da geçerli, bir kardeşimiz yer vermek istiyor, “buyurun buraya oturun” diyor ama görme engelli nereye oturacağını bilemiyor. Bir keresinde abimiz bana otobüste bir koltuk gösterir, tabii bana söylendiğini de bilmiyorum, sesini sinirli bir şekilde yükselterek anlatma çabasına çalışmıştı. “Arkanıza dönün, birkaç adım yürüyün.” gibi yönlendirmeler yapsaydı, sorun çok kolaylaşacaktı. Otobüsler dolu olduğunda, görme engelli bir arkadaşın ayakta durmasına mâni bir hastalığı veya problemi yoksa oturmasına da gerek yoktur. Ortopedik engelli arkadaşlar oturarak gitmeye ihtiyaç duyarlar. Görme engelliye ani frenlerde otobüste tutunacağı yeri göstermeniz yeterli olacaktır. Türkiye de bütün otobüslerin ön koltukları engelliye ayrılmıştır. Otobüslerden inerken engelli vatandaşlar ön kapıyı kullanabilir. Bazı şoför kardeşlerimiz bizleri otobüs kalabalık olduğu hâlde farklı kapılardan inmeye zorluyor. Ama ülkemizde bunun da bilinmesini istediğim için yazıyorum.

Görme engelliyle tokalaşmak istediğiniz zaman, onun eline dokunabilirsiniz veya parmağınızı şıklatarak elinizi bulmasını sağlayabilirsiniz.

Görmeyen biriyle konuşurken, onunla konuştuğunuzu ifade ediniz, yoksa bakışınızdan bazen anlamayabilir. Bu gibi durumlarda zor duruma düştüğüm olmuştu. İsmi Selma olan bir bayana seslenildiğinde “Selman” anlayıp konuya dalmam, birinin ıssız bir sokakta arkadaşına selam vermesiyle kendime söylendiğini anlamam. Görme engellinin omzuna dokunarak, ismini söyleyerek sohbete başlayabilirsiniz.

Yine görme engelliyle sohbet ediyorsunuz, ani bir işiniz çıktı, birkaç saniye bir yere gitmeniz gerekti. Kalkarken görme engelliye haber vermeniz iyi olacaktır. Görmeyen kişi karşınızda sizi var sanıp sürekli konuşmaya devam edebilir. On-on beş yıl önce benim başıma geldiği gibi. Üniversitede okuduğum yıllarda bir arkadaşım kantinde masada bana bir soru sordu, ben cevap verirken habersizce kalkmış, sürekli konuşuyorum. Kantinci arkadaş, şakasına, “Kendi kendine ne konuşuyorsun.” diye bana gülmüştü, mahcup olmuştum.

Diğer yazımızda görme engellinin evine misafir olduğunuzda veya o size misafirliğe geldiğinde, konutlarda yönlendirmelerden bahsedeceğim.