Geçen haftaki yazımızda görme engellileri yönlendirmede bazı ipuçlarını yazmıştık. Bu yazımızda önümüzdeki hafta 12 Ekim Beyaz Baston Haftası olmasından dolayı, görme engelliler ve beyaz baston konusuna değinmek istiyorum. Sivas Cumhuriyet Üniversitemizde Engellilerin Dünyası diye bir ders okutulmaya başladı. İlk haftadan öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Rektör başdanışmanı, Üniversitemiz Engelliler Birimi Koordinatörü Recep Toparlı Hocamız, faydalı çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Sayın Rektörümüze ve üniversite yönetimine teşekkür ediyoruz. Türkiye’de ilklerden olan bu ders birçok öğrenciye farkındalık kazandıracak. Sivas ilinde güzel işler oluyor. Darısı diğer illerimizin başına.

Bir ara sosyal medyayı bayağı bir meşgul eden bir konu vardı. Beni arayıp soranlar çok oldu. Görme engellilerle ilgili mail gruplarında bununla ilgili komik paylaşımlar yapıldı. Birçok engelli arkadaşımız aslında bu konudan mağdur oldu. İngiltere’de bir görme engelli beyaz bastonuna kırmızı şeritli bant yapıştırırsa bu ayrıca sağır olduğumuza işaret edermiş. Bu haber ülkemizde bütün mecralarda yayıldı, bir ara benim de inanasım geldi. Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığı, bizim federasyonlar böyle bir şey yayımladı da benim mi haberim olmadı diye araştırma yaptım, buna dair bir şey de duyamadım. Doğru zor kabullenilir, yalan tez yayılır derler. Köşemizden engellilerle ilgili gerçekleri, yapılması gerekenleri yazıyoruz, Recep Toparlı Hocamızla farkındalık programları yapıyoruz, bu kadar ses getirmedik. Ankara’da geziyorum, kendim de fark etmedim. Kullandığım bastonda kırmızı şerit varmış, bana Metrodan inerken yardım etmeye çalışan bir genç, anlaşılan sosyal medyayı da iyi takip ediyor. Sesini yükselterek, Sizde işitme kaybı mı var? sorusunu yöneltti. Ben de hayır cevabını verince peki bastonunuzda neden kırmızı şerit var? diye sordu. Ben gerçekleri anlatsam da, toplumumuz bir kere böyle algıladı. İngiltere’de bir makaleyi demek ki bizim ülkemizde bir vatandaş okuyor. İngilizce bildiği için Türkiye’de de böyle bir şey var sanıyor. Ve sosyal medyada haber dilden dile dolaşıyor.

Bastonumuza takılan açık renkli şeritler, arabaların bizi daha iyi görmesi içindir. Karanlıkta fark edilmeye yöneliktir. Bize ayrıca sağır muamelesi yapılmasını istemeyiz. Gelelim geçen haftaki konumuza kaldığımız yerden devam etmeye.

Görme engellileri yönlendirirken, karşıdan karşıya geçeceğiz veya yardıma ihtiyacı var, doğru rehberlik için, siz onun koluna girmelisiniz, görmeyen vatandaş, sizin vücut hareketlerinizden basamakları ve iniş çıkışları anlayacaktır. Siz onun daima yarım adım önünde olunuz.

Toplu taşımalarda otobüsten inmesine yardım edecekseniz, arkasına geçip, kolundan kavramanıza gerek yok. Geçenlerde bir kardeşimiz bana yardım etmek istiyor, arkama geçip iki kolumu sertçe kavrıyor. Ama ben kolumu hareket ettiremediğim için otobüsün basamaklarına adım atamıyorum. Görmeyen arkadaşımızın önüne geçip kolunuza girmesini isteyebilirsiniz. Geçen haftaki yazımızda da ifade ettiğimiz gibi görmeyenin otobüslerde hiçbir yardıma ihtiyacı yoktur. Tutunacak bir yer bulması yeterlidir. Otobüs durunca zaten inebilir.

Bir görme engelli arkadaşınızla yemeğe gittiniz veya sizin evinize geldi, yemeklerin yerlerini ona tarif ederek işe başlayabilirsiniz. Kaşığın, çatalın ve bıçağın konumlarını anlatırsınız. Eğer masada ayran ve içecek varsa sakın ona haber vermeden açmayın. Bir keresinde kendi evladı görme engelli olan bir arkadaşımızla otururken masada bulunan ayranı benden habersiz açmış, ben de açık olduğunu bilmeden çalkalayıp açmak istedim. Tabii ki bütün ayran üstüme döküldü. Ne yaparsanız haberli yapınız.

Önümüzdeki haftaki yazımızda konumuza devam edeceğiz.