Geçen haftaki yazılarımızda görme engellilere sokakta ve otobüste rehberlik etme konusunda bilgilendirici yazılar kaleme almaya çalıştık. Bu hafta, yine bizlerden bahsetmek istiyoruz.

Bir görme engelli arkadaşınız evinizde yatılı olarak konuğunuz olacaksa, ona öncelikle evinizi tanıtmakla işe başlayabilirsiniz. Kalacağı odayı, lavabonun yerini, elektrik prizi ve lamba anahtarını söylemelisiniz. Sizin için görme engelli arkadaşınızın sıradan bir misafirden hiçbir farkı yoktur. Evinize geldiğinde panik olmanız, farklı davranışlar içine girmeniz misafirinizin kendisini rahat hissetmemesine neden olacaktır. Birçok kez bu durumla karşılaşıp rahatımızın kaçtığı misafirlikler olmuştu. Yemek ikramında ona yemeklerin yerini ve ismini söylemeli, kullanacağı çatal, kaşık, bıçağın konumunu anlatmalısınız.

Siz bir görme engelliye misafirliğe gittiğinizde, oldukça rahat davranmalısınız. Ev sahibine yardım ederken, görmeyenin ev düzenine karışmanız, aldığınız eşyayı onun koyduğu yerden başka bir yere koymanız, görme engelli ev sahibi için zorluk oluşturacaktır. Bir vakitler evimize gelen bir çocuk kumandayı öyle bir yere koymuştu ki bir hafta kadar aramıştık. Mutfak eşyalarının yeri, belli bir düzen içerisinde görmeyen vatandaşın elini attığı zaman bulacağı konumdadır. Bu yüzden arkadaşınız total (hiç görmeyen) biriyse, evden ayrılırken, bir eşyanın yerini değiştirdiyseniz açıklama yapmanız uygun olacaktır. Bağımsız hareketi gelişmiş, kişisel becerileri üstün bir arkadaşınız, bütün ev yemeklerini rahatlıkla yapabilir, yemeğin piştiği, çorbanın kaynadığı, fırındaki böreğin kızardığını kendi geliştirdiği yöntemlerle anlar. On yıllık evliliğimizde eşim en güç işlerin bile altından kalkmayı becermiş, hiçbir gören göze ihtiyaç duymamıştır. Hatta mutfaktaki musluğun kireçlenmesi ve tamirinde bile eşim rahatlıkla konunun üstesinden gelmiştir. Karabük’te memuriyet yıllarımızda evimize gelen misafir bir elma getirmiş, masanın üstüne koymuştu. Masanın üzerinde benim aldığım koli yumurta da duruyordu. Eşime çok komik bir soru yöneltmişti? “Dolaba dizmene yardım edeyim mi, belki elmayla yumurtayı karıştıra bilirsiniz!” Çok şaşırmıştık. Bir görme engelliye soru sorarken asla çekinmeyin, her sorunuza alınganlık göstermeden cevap verebiliriz, ancak bazı sorular bizi çok şaşırtıyor. Kişisel becerileri yüksek bir görmeyen, çocuğunun öz bakımını çok iyi bir şekilde yapar. Zorlanmadan ilk doğduğundan beri bebeğimizin tırnağını kesiyor, banyosunu yaptırıyor, elbisesini rahatlıkla renk uyumuna dikkat ederek giydiriyoruz. Katıldığımız bazı programlarda, vatandaşların çocuğumuza dönerek, seni kim giydirdi ne güzel giyinmişsin gibi cümleler kullanması, çocuk üzerinde şaşkınlık uyandırmıştı. Hatta bize “Anne benim her şeyimi sen yapıyorsun, ama bazıları neden başkası yapmış gibi soru yöneltiyor?” demişti.

Yazımızı burada sonlandırıyoruz. Haftaya başka konularla birlikteyiz.