"Şahıs merkezli okumalar yapmayın. Yani şahısları hakikatin yerine ikame etmeyin. Kim olursa olsun, şahısları hakikatin yerine ikame edip gözünüzü açtığınızda kapattığınızda onu görüyorsanız, sabah akşam onun kitaplarını okuyorsanız allame-i cihan olsa, bu sizi âlim yapmaz. Siz, âleme hitap edemezsiniz. Baki hakikatler, fani şahsiyetler üzerine bina edilmez. Dünyanızı şahısların üzerine kurmayın, hakikatlerin üzerine kurun. “Adamları hakka göre tanıyın, Hakkı adama göre tanımlamayın!” Siz, evrensel bakın. Siz, düşüncenizi dünyanızı, hayatınızı, şahıslar üzerine ikame etmeyin. Gassalın önünde meyyit olanı hiçbir su ve sabun temizleyemez. İslam’ın hakikatinden eşhasa bakın, eşhasın minzarından hakikatlere bakmayın. Bu seviyeye geldiğiniz zaman âlim olma yolunda büyük bir mesafe kat etmeye başlamışsınız demektir. Bilgi ve ilim sizi bu seviyeye getirir. Sizin varlığınız, Batı ve Doğu için önemli. Bu ayrımları ortadan kaldırmak için önemli. Yeryüzüne yeniden huzuru, güveni, barışı ve emanı getirmek için önemlidir. Dünyada İslam’ın gidişatını çok iyi takip edin. Buralara nasıl bir reçete hazırlayabiliriz? Bunları düşünün. Allah size zihin açıklığı versin. Allah her birinizi ilmi ile amel eden âlim ve âlime olarak evlerinize dönmeyi ve hep ilim yolunda olmayı sizlere nasip etsin. Meleklerin kanatlarında olasınız!” Bu nasihatleri yapan kiși eski Diyanet Îșleri Bașkanımız Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ. Bu sözler 26 Șubat 2017 tarihinde Uluslararası İlahiyat Programı kapsamında Avrupa'dan gelerek Türkiye'de eğitim gören öğrencilere bir kahvaltıda söylenmiș olan sözlerdir. Nede çok ihtiyacımız var süsü güzel ahlak olan, ilme talip, ilmiyle amil, sürekli deger üreten, neslinin geleceĝi için nefsini feda eden, yepyeni bir çıĝır açmak için emek sarfeden gençlere... Okuyan, araștıran, soran, sorgulayan, akıl vahiy ve bilim üçlüsü ile ișbirliĝi yapan gençlere... "El alem ne der?" diyen deĝil, "Allah ne der?" diyerek yola koyulan gençlere... Elinden ve dilinden diger insanların emin olduĝu ve güven duyduĝu gençlere... "Müslüman müslümanın kardeșidir!" düsturuyla müslüman kardeșini cenneti görerek ona kin, nefret ve hasetlik beslemeyen gençlere... Îyiliklerle yüreklere yürümeyi șiar edinmiș, ev ev merhamet șebekeleri kurmak için kafa yoran gençlere... Bananecilik, bencillik ve boșvermișlik hastalıĝından kurtulup bir ademi kurtarmayı bir alemi kurtarmak bilen gençlere... Șöyle bir etrafımıza bir bakıversek... Gençlik ne halde? Aradıĝımız arzuladıĝımız genç modelleri var mı? Karamsar olmak istemiyorum. Umutsuz yaklașmak istemiyorum bu soruya. Gençlik üzerine titreyen, onları geleceĝe hazırlayan, vatanına milletine dinine diyanetine bayraĝına ailesine faydalı birer bireyler olarak yetișmesi için gayret sarfeden kimseleri/yapıları/gayretleri seviyorum ve takdir ediyorum. Gençleri politize eden, kendi deli gömlekleri olan izmleri gençlerin idraklerine yerleștiren, onların bilgi birikim ve heyecanlarını kendi indi, keyfi, sufli yada nefsi emelleri uĝruna heba eden kimseleri/yapıları/gayretleri sevmiyorum. Kısaca; Bize fikri hür vicdanı hür, aklını fikrini ruhunu ve benliĝini vahiyle formatlayan, bütün bunlara vahiyle abdest aldıran, ...cılıktan, ...cilikten, ...culuktan, ... cülükten uzak gençler lazım. Bize kitabına uyduran deĝil kitaba uyan gençler lazım. Bize adetlere göre deĝil ayetlere göre hayatını dizayn eden gençler lazım. Bize gücün sözüne güvenen yada gücün sözcülüĝüne soyunan gençler deĝil sözün gücüne inanan, Karunlașan deĝil Harunlașan, Kabilleșen degil Habilleșen gençler lazım. Unutmayın; "Her bahar bir çiçekle bașlar!" Gökyüzünün öĝrencisi yeryüzünün öĝretmeni olan Hz. Muhammed(sav) vahiyle tanıștıĝı ilk yıllarda, tevhid mücadelesi verdiĝi o çetin günlerde etrafında genç sahabiler çoĝunlukta idi. Gençlik geleceĝimizdir. Gençlikten umut kesmek gelecekten umut kesmektir. Gelecegimiz olan gençleri hiç bir güç kendi ipoteĝi, kendi hegemonyası altına alamamalıdır. Tüm gayret ve çabamız bu yönde olmalıdır. Selam ve dua ile!