MEHMET TIRPAN
30 yılı aşkın bir restorasyonun ardından bu yıl mart ayında açılan Gök Medrese’nin iç kısmında yer alan Müzeye ve diğer kent genelindeki müzelere ilgi yaz aylarına göre azaldı. Bu durum Sivaslılarca fırsata çevrilebilir. Birçok tarihi eserlerin sergilendiği müzeleri önce Sivaslıların gezip daha sonra tanıtarak kentin ekonomik olarak turizmden hak ettiği payı almasına yardımcı olabilir.
GÜNLÜK BİN KİŞİ ZİYARET EDİYORDU
Selçuklu Devleti'nin prestij eserlerinden biri olan, 1271'de yapılan ve döneminin en ünlü medreselerinden biri olan tarihi yapı Gök Medrese Vakıf Müzesi konseptinde yerli ve yabancı gurbetçilerin şehirde olduğu dönemde günlük ortalama bin kişiyi misafir ettiği biliniyor. Adını üzerindeki gök mavisi çinilerden alan 751 yıllık yapıda Türkiye'de ilk kez bir müzede kullanılan Hololens teknolojisi sayesinde ziyaretçiler adeta zaman yolculuğuna çıkıyor. Çıkılan zaman yolculuğunda mescitte namaz kılan insanlar, derslikte ve yatakhanede öğrenci görüntüleri ile sergideki eserlerin zenginliğine şahit olunuyor. Yabancı turistler de gözlüklerdeki yabancı dil seçeneği sayesinde rehbere ihtiyaç duymadan müze gezisini tamamlayabiliyor.
BİRÇOK TARİHİ ÖNEME SAHİP ESERLER DE MÜZEDE SERGİLENİYOR
Türklerden dünyaya yayılan el sanatlarından biri olan halı, kilim ve Sivas halısının da sergilendiği müzede tarihi çok eski yıllara dayanan halı ve kilim örneklerini de incelemek mümkün olabiliyor. Bünyesinde geçmişe dönemlere ait el yazmaları, tarihi ahşap eserler, birbirinden farklı çini parçalar, kandiller, buhurdan, mum makası çeşitleri, şamdan, hat levhaları ve dönem kıyafetlerinin de sergilendiği müzeyi Sivaslıların incelemesini öneririz. Yine UNESCO Dünya Miras Listesi'ne de alınan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’na da müze içerisinde geniş yer veriliyor. Selçuklu mimarisinin gizemini taşıyan eşsiz yapısı ile kuruluş dönemine ait eserlerin yer verildiği Gök Medrese’ye yaz aylarının gelmesi ile birlikte ilginin bir hayli artacağı düşünülüyor.