Eğer borçlu zor durumda ise ödeyene kadar mühlet verin bağışlarsanız, biliniz ki sizin için daha hayırlıdır. 2/280

Bu ayet üzerine düşünenlerin dikkatine:

Bu ayetten önceki beş ayette ve kur'an'ın başka surelerinde ki üç ayette, riba'nın (faizin) kötülüğü, yanlışlığı, günah olduğu hatta diğer haramlardan daha büyük haram olduğu anlatılıyor. Yani bir kişinin bir başkasına ödünç olarak verdiği, altından, paradan veya diğer ihtiyaçlardan verdiğinden fazla alması faizdir ve verenin bu fazlalığı alması, yemesi, kendisine mal etmesi haramdır.

Peygamberimizin hayatında en açık örneği veda hutbesinde görülmektedir: peygamberimizin amcası Hz. Abbas zengin birisidir. Medine de birilerini borç para verir veya yiyecek verir, fakat belli bir zaman sonra verdiğinden daha fazlasını alırdı, yani faiz yerdi. Faizi haram kılan bu ayetler gelince peygamber efendimiz açıklama yaparak: "faiz ayağımın altındadır, yani haram kılınmıştır. Bundan sonra birilerine verdiğiniz paranın veya yiyeceğin aslını, verdiğiniz kadarını alacaksınız, fazlasını, faizini almayacaksınız. İlk kaldırdığım faiz de, amcam Abbas’ın aldığı faizlerdir. Bugünden itibaren faizi kaldırıyorum: amcam da, başkaları da verdiğinden fazlasını almayacaktır" buyurur.

İşte bu noktada bakara suresinin 280. Ayetinin hükmü ortaya çıkıyor ve yüce Allah buyuruyor ki: "(ey inananlar) eğer borçlu güç durumda ise (borcunu ödeyemiyorsa, ödeme süresini biraz uzatın. O alacağınız fazlalığı, yani faizi almazsanız) sizin için daha hayırlı olur. Bu ayetin koyduğu açık hüküm faizi yemek haramdır, bunda bir şüphe yoktur. Ancak faizle borç alan kişi bir zulüm altındadır, o fazlalığı almayın, bağışlayın buyuran, yüce Allah, faizle borç almayı veya faiz yedirmeyi haram kılmadığını, hatta borçluyu koruduğunu açıklıyor. Bu duruma dikkat edelim, diyorum.

Ben fetva verecek durumda değilim, ancak ilmine güvendiğim iki bilinen âlimden bu ayeti sordum. Birisi benim dediğimin doğru olduğunu, bu ayete göre faizle para amanın değil, faizi yemenin haram olduğunu söyledi. İkinci hoca da helallığı ve haramlığı hakkında açık bir şey söylemedi.

Bakara 279. Ayette, "eğer faiz almaya tövbe ederseniz, ne zalim olusunuz ne de zulme uğrarsınız." buyrulur. Kişi birini verdiği paradan fazlasını isterse ona zulmetmiş olur ve ona zalim denir. Faiz yemekten vazgeçen zalim olmaktan kurtulmuş olur. Faizden vazgeçip asli parasını aldığı zamanda zulme uğramaktan kurtulmuş olur. Bunun içinde borç veren şahıs da kayba uğramamak için, asli parasının enflasyondan korumak için tedbir alabilir, altın karşılığı borç verebilir. Benim kanaatim böyledir, doğrusunu allah bilir.