Bazı evliliklerin içi boşalmış olmasına ve tutulabilir bir dalı olmamasına rağmen devam ettiğini görüyorum.

Neden? diye sorduğumda, “Yıllardır çok emek verdim, eğer bitirirsem o kadar emeğim boşa gidecek” yanıtını alıyorum.

Aynı, bin bir emekle yapılmış ama artık modası geçmiş, evde çok yer kaplayan, hiçbir yere sığdırılamayan ve hiç işe yaramayan bir süs eşyasını atamamak gibi,

Aynı, çok beğenilerek ve çok para verilerek alınmış ama yıllardır giyilmeyen bir giysiyi elden çıkaramamak gibi,

Aynı, zar zor elde edilmiş ama artık yeterince kazandırmayan, tatmin etmeyen bir işi bırakamamak gibi,

Aynı, hiçbir maddi ve görsel değeri olmadığı halde ve hiçbir işe yaramamasına rağmen dolapların en kuytu köşelerinde kalmaya devam eden bir ata yadigarından vaz geçememek gibi,

Aynı, uğruna birçok bedel ödenmiş, çok geçmişte kalan ve bugün geçerliliğini yitirmiş olan bir düşünce ile verilen bir karardan kurtulamamak gibi,

İşte bazen evlilikler de tam bu şekillerde devam ediyor. İnsanın içi dışı biliyor bitmesi gerektiğini ama bir türlü eyleme geçilemiyor.

Çünkü başka bir şey daha biliniyor. Biliniyor ki eğer biterse onca emek onca çaba heba olacak…

Belki de biterse “birbirinize uygun değilsiniz, evlenmeyin” diyenler haklı çıkacak,

Her şeyin çok güzel olacağına ilişkin ümitler ve kurulan hayaller bir bir yıkılmış olacak,

E bir de geri getirilemeyecek gençlik zamanları ve geçirilmiş yıllar var… Onlar nasıl telafi edilecek…

Bazen tüm bu durumlar evliliği, aynı ve hatta artan bir tatsızlıkla devam ettirmeye neden oluyor.

Yıllar yıllara ekleniyor, emek emeklere ekleniyor, ömür bitiyor ama o evlilik bir türlü bitmiyor, bitirilemiyor…

Evlilik ilişkinizi değerlendirin ve neyin bedelini ödemeye devam ediyorsunuz bir bakın derim…

Hata yapmış olabilirsiniz, insansınız. Hatanızı kabul edin ve yeniden bir karar verin.

Ya kısır bir döngüde olan, mutsuzluğu dağları aşmış bir evlilik ilişkisinden kurtulmak ve istediğiniz evlilik ilişkisini yeniden yapılandırmak için sorumluluk alın ve daha mutlu, coşkulu anlamlı bir ilişki için eyleme geçin ya da şu atasözümüz aklınızda olsun;

“Zararın neresinden dönersen kârdır”