Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Sivas
Kapalı
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,6712 %0.15
39,9608 %0.3
Ara
Sivas Memleket Eskişehir Çocukların bağışıklığını güçlendirmek için 4 altın kural

Çocukların bağışıklığını güçlendirmek için 4 altın kural

ESKİŞEHİR ÖZEL ÜMİT BATIKENT HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI DR. ÖZLEM KUĞU, OKULLARIN AÇILMASI İLE ARTAN HASTALIKLARA KARŞI ÇOCUKLARIN BAĞIŞIKLIĞINI GÜÇLENDİRMEK İÇİN ALTIN DEĞERİNDE ÖNERİLER VERDİ.

Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Kuğu, okulların açılması ile artan hastalıklara karşı çocukların bağışıklığını güçlendirmek için ailelere altın değerinde önerilerde bulundu.

Beslenme, yeterli sıvı alımı, sağlıklı bir nefes ve uykunun sağlam bir bağışıklığın dört temel unsuru olduğunu belirten Uzm. Dr. Kuğu, “Vücudumuzu bir arabaya benzetirsek, buna ne kadar kaliteli yakıt koyarsak o kadar güçlü olacaktır. Dolayısıyla bizim için de beslenme çok önemlidir. Sabah kahvaltısı yapmakta zorlanan çocuklar için alternatifler üretilebilir. Klasik bir kahvaltı yapılmıyorsa dahi bir çorba veya meyve ve süt ile güne başlanabilir” şeklinde konuştu.

Beslenmede mümkün olduğu kadar paketli gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirten Kuğu, “Çocukların beslenme çantasına sevecekleri gıdaların konulması gerekir. Birlikte yapılan poğaçalar, kurabiyeler çocuklar için teşvik edici olacaktır. Mevsim meyve ve sebzeleri tüketilmeli. Doğal probiyotikler şalgam, yoğurt, ev yapımı turşu, sirke çok kıymetlidir” dedi.

"Susuz kalan çocuklar daha sinirli olabiliyor"

Okulda susuz kalan çocuklarda baş ağrısı ve agresyon gelişebildiğini vurgulayan Dr. Kuğu, “İyi bir bağışıklığın ikinci unsuru yeterli sıvı alımıdır. Ancak çocuklar okulda su içmeyi unutabilir. Mutlaka yemek aralarında öğretmenlerin çocuklara su içmeyi hatırlatması yerinde olur. Veliler de çocuğu okuldan aldığında onlara su vererek sıvı dengesini sağlayabilir” dedi.

Sağlıklı bir bağışıklığın üçüncü unsurunun ise sağlıklı bir nefes olduğunu aktaran Dr. Kuğu, “Beslenmenin yanı sıra vücudun aynı zamanda kaliteli bir oksijene ihtiyacı vardır. Çocukların teneffüsleri dışarıda geçirmesi, -hava soğuk bile olsa, kısa süreli de olsa- bahçede dolaşmaları ve hareket etmeleri gerekir. Çocukların bulundukları ortam sık sık havalandırılmalıdır. Bunun dikkat süresini arttırdığı da kanıtlanmıştır” ifadelerini kullandı.

"Uyku vücudun temizlik zamanı"

Son olarak uykunun da sağlam bir bağışıklık için doğru saatlerde ve ortamda olması gerektiğini sözlerine ekleyen Dr. Özlem Kuğu, “Uyku vücudun temizlik zamanıdır, fizyolojik ve psikolojik arınma zamanıdır. Saat 11.00 ile 02.00 arası çocukların uykuda olması gerekir. Uykudan 2 saat öncesine kadar da mavi ekrandan uzak kalmak ve yemeyi kesmek gerekir” diye konuştu.

"Antibiyotik kullanırken probiyotik verilmeli"

Hastalık sürecinde kullanılan antibiyotiklerin iyi ve kötü bakterileri yok ettiği için tedavi sürecinin probiyotiklerle desteklenmesi gerektiğine de dikkat çeken Dr. Kuğu, “Bir antibiyotiğin vücuttan atılması 3 ay sürüyor. Bu nedenle antibiyotik kullanımı durumunda eczanelerden alınan probiyotiklerle çocuk takviye edilmeli. Çocuklara sabah aç karna probiyotik, yemekten sonra ise antibiyotik verilerek bağışıklık sistemi desteklenebilir” diye konuştu.

"Çocuklar tam iyileşmeden okula yollanmamalı"

Okula yeni başlayan çocuklar için ailelere önerilerde bulunan Dr. Kuğu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çocuklar hiç okul öncesi dönemi yaşamadan 1. sınıfa başladığında hastalıklar nedeniyle akademik süreçte aksamalar yaşayabilir. Çocuğun burun akıntısı, öksürük, ishal gibi şikayetleri başladığında ateşlenmesine fırsat vermeden okula göndermeyip onu dinlendirebiliriz. Vücut en iyi dinlenerek iyileşir. Bu süreçte takviye edici vitamin grupları da verilebilir. Evcil hayvan beslemek, çocuğun dışarıda oksijen alması, toprakla oynaması önemli. Ailelerin kullandığı yumuşatıcılar, deterjanlar, temizlik ürünlerinin de yeşil ürün olarak tercih edilmesi gerekir. Özellikle alerjik çocukları olanlar buna dikkat etmelidir. Kimyasal temas mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Sağlığı korumak ve bulaş yollarını engellemek bizim elimizi güçlendirir. Çocukları tam iyileştiğinden emin olduktan sonra okula yollamalıyız.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *