MEHMET TIRPAN

Pir Sultan Abdal Derneği Sivas Şube Başkanı Hidayet Yıldırım, eşit yurttaşlık istediklerini açıkladı.

Siyasi iktidar ve AKP hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikaları hız kesmeden devam ettirdiğini savunan Yıldırım, “Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda da tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor. Alevi toplumunun sorunlarını gerçekten çözmek istiyorsanız Alevi toplumunun temsilcilerini mutlaka dinlemelisiniz dedik. Alevisiz bir alevi açılımı yapmayın dedik. Bu kanun ile ibadetimiz olan Cem ve ibadethaneleri olan Cemevlerimiz bir sorun olarak gösterilmektedir.” dedi.

Sorundan yana değil çözümden yana olduklarını Aleviliğin torba yasaya sığmayacağının altını çizen Yıldırım, “Bunları söylediğimiz günün gecesi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kuruldu. AKP'nin bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Alevi inanç ve kimliğini zinhar inkar etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir alevilik tanımı yapmaktadır. Bu yasa ile Aleviliği Sünni Geleneğin altında kültürel bir öğe olarak göstermekte, inancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile AKP Hükümeti çözümü betonda, demirde görmektedir. Yıllardır dile getirdiğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz, Siyasi iktidarda artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. Aleviler var aleviler burada ve alevilik haktır. Bir kez daha Analarımızla, Pirlerimizle, Dedelerimizle, yoluna Sıtkı sadakatle bağlı çekilen onca eza, cefa ve çileye rağmen yolundan dönmeyen binlerce talibiyle halkın meclisinin önünde haykırdık. Eşit yurttaşlık istiyoruz. Eşit yurttaşlık hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Biz Aleviler Kadimden bu yana, yetmiş iki millete bir nazarla bakmış. El- Ele, El-Hakka düsturu ile bu inancımızı bizden önceki ulularımızdan, pirlerimizden emanet almış ve inancımızı bizden sonrakilere teslim etmenin sorumluluk ve bilincindeyiz. Devraldığımız bu tarihsel bilinç ve sorumluluğumuzla, 8 Kasım 2022'de Meclis önünde bu yasa tasarısını neden kabul etmediğimizi, son derece barışçıl bir gösteri ve basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaştığımız günün gecesi, Alevilere gözdağı vermeye çalıştılar. Biz Aleviler; Kerbela'da Şah Hüseyin, Anadolu'da Hünkar, Banaz da Pir Sultan, Nurhak'ta Şah Kalender gibi ne inancımızdan geçeriz ne de yolumuzdan döneriz. Şah Hüseyin'in kanıyla çizdiği sınıra sahip çıkma zamanıdır. Kerbela'dan bizlere miras kalan Hüseyni duruş, bizim omurgamızdır. Biz Aleviler Cemevlerimizde, Cem ibadetimiz ile birbirimize niyaz olur, görür, görülürüz. Bin yılların birikimi inanç gerçeğimiz bu şekilde yaşamış ve yaşamaktadır. İnancımız El Ele- El Hakka düsturu ile niza temelinde Hak ile Hak olmak gerçeğidir. Bu mana bağı ile her varlık birbirine niyazdır. Kimsenin inancını ve ibadethanesini tarif etmeyeceğimiz gibi, kimse de bizim inancımızı ve ibadethanemizi tarif edemez. Binlerce yıldır bu toprakların vazgeçilmez bir gerçeği olan Alevi- Bektaşi inancın temel değerlerini bugüne kadar yok saydınız. Tarihi inanç köklerimiz olan ocak ve dergahlarımıza dönük baskılarınızın farkındayız. Alevi - Bektaşi dergahlarının birçoğuna el koydunuz ya da kontrol altında tutularak işlevsiz hale getirdiniz. Aynı zamanda dedelerimizi zapturapt altına alarak, ocaklarımızı yok etmek istiyorsunuz. İktidar Sünni- Hanefi inancına biz Alevileri de ekleme amacındadır. Bizleri tarif etmeninizi ve tanımlamanızı kabul etmiyoruz. Bizler Anadolu'nun çok kültürlü ve çok inançlı çeşitliliğini tekleştirmeyen, laik ve demokratik bir ülkede, birlikte yaşama sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Demokratik mücadelemizi, yasal ve hukuki zeminlerde aramaya ve savunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.