Eşin iyi ve güzel yanları farkında olunmalı ve o yönleri gündemde tutmalıdır.

Sevgi eşinin gereksindiği şekilde ifade edilebilmeli (söyleyerek, dokunarak vb.).

Eşe memnuniyet gösterilebilmeli ve eşin her hali ile kabul edildiği (onaylanmayan davranışları katılınmayan fikirleri ile birlikte) hissettirebilmeli. 

Eşin ihtiyaçlarının farkında olunmalı, huzurlu ve mutlu hissedeceği durumlara odaklanılmalı ve tüm duyguları (olumlu – olumsuz) olduğu hali ile kabul edilerek destek olunmalı,

Eşe dikkat edilmeli ve önemsenmeli, onun yaşamındaki değişiklikler görülebilmeli, fark edilebilmeli ve farkında olunduğunu eşe gösterilebilmeli,

Eş ilişkisine birçok sistemin etkisi olur. Akrabalar, iş arkadaşları, sosyal arkadaşlar, çocuklar vb. Eş tüm bu sistemlerin olumsuz etkilerinden korunabilmeli ve bu sistemleri eş ilişkisine olumlu katkı verecek şekilde dizayn edilebilmeli,

Eş için yaşam zevkli ve eğlenceli hale getirilmeye çalışılmalı. Kişi önce kendi yaşamından zevk almayı ve eğlenebilmeyi bilmelidir. Özellikle yaşam ağır ve sıradan gelmeye başladığında ikisinin de zevk alabileceği eğlenceli etkinlikler için harekete geçilebilmeli,

Eş ilişkisi her zaman tek çizgi üzerinde gitmez. Zaman zaman anlaşmazlıklar ve çatışmalar olur. İlişkide sorunlar ortaya çıktığında tüm yükü eşin üzerine yıkmak ve tüm sorumluluğu eşe yüklemek yerine sorumluluk alınmalı. Bunu başarabilmenin yolu sorun olan konu ile ilgili kendi katkısını görmek ve eşinin bakış açısını anlamaya çalışmaktır.

Olaylar ve durumlar karşısında duygusal olarak tepkisel olmak yerine, kendini fark etmeli, hissettiği duyguların sorumluluğunu eşine yüklemeden kendisi almalı ve yaşadığı duygularla ilgili gereksinimlerini yargılayıcı olmadan doğruca ve dürüstçe eşinden isteyebilmeli,

Eşin üzüntüsünü paylaşmak çok önemlidir. Eşin üzüldüğünün farkında olunmalı, üzüldüğü konu anlaşılmaya çalışılmalı ve onun üzüntüsüne ortak olunmalıdır. Üzüntü güvenilen ve anlayacağından emin olunan kişilerle paylaşılır.

Bazen eş öfkeli olur. Eşin öfkesinin altında üzüntü, kırgınlık, dargınlık, hayal kırıklığı vb. duygular olabilir. Eş öfke ifade ederek üzüntüsünü gizleme eğiliminde olabilir çünkü üzüntü zayıflık göstergesi olarak algılanıyor olabilir. Eş öfkenin altındaki gerçek duyguları fark ettiğinde ve fark ettiğini eşine içtenlikle ifade edebildiğinde, eşinin sorununun çözümü için en önemli ve etkili desteği vermiş olur.

Zaman zaman yaşanan çatışmalar sonucu eşler birbirine kırılıp incinebilirler ve aralarında bir uzaklık oluşabilir. Sonuçta da dargınlık durumu gelişebilir. Burada kırılıp incinen eş neden incindiğini hangi yarasına tuz basıldığını kendi içinde fark etmelidir. Öncelikle kendi yarasını kendisi iyileştirmek için çaba harcamalıdır. Ayrıca kırıldığı ve incindiği konuyu suçlamadan ve ben dili ile eşi ile paylaşmalıdır. Ayrıca konu ile ilgili ne beklediğini eşine net ve açık bir şekilde ifade etmelidir. Eşi beklentisini gerçekleştirdiğinde memnuniyetini ifade etmeli gerçekleştirmediğinde ise sorununun sorumluluğunu kendisi almalıdır. Ne yapacağına ya da yapmayacağına karar vererek yaşamına yeni bir düzenleme getirebilmelidir.

Dargınlıklar sonucunda sadece kuru bir özür dileme barışma ve bağışlamayı getirmeye yetmez. Asıl kalıcı çözüm kendini ve eşini anlama yolu ile gerçekleşebilir. Bunu için de kıran kişi kendini o kırıcı davranışlara yönelten içsel motivasyon kaynaklarını (sigortasını attıran düğmeleri) sorgulamalı, bulmalı ve o durumlara ilişkin sorumluluk almalıdır. Kırılan eş de yaralarını fark etmeli, yaralarını iyileştirmek için kendisi sorumluluk almalı, eşinin desteği için de suçlamadan yardım istemelidir.

NOT: Eşinize dargınlıklarınızın kendinizden kaynaklanan taraflarını en kısa zamanda bulun ve halledebileceğiniz kısımlarını halledin. Halledemediğiniz ya da halletmek istemediğiniz kısımlarını kabul edin. En başta kendinizle sonra da eşinizle barışın ki sonrasında hem kendinizi hem de eşinizi bağışlayabilesiniz. Yoksa öyle bir gün gelir ki barışamama ve bağışlayamamanızın yükünün altında kalırsınız.