Milli Mücadele’nin dönüm noktalarından olan ve Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi, ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilen ilk kongre olması ve Milli Mücadele yönünün belirlenmesi açısından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde büyük bir öneme sahiptir.
18 Ocak 1919 yılında düzenlenen Paris Barış Konferansı’nda İtilaf Devletleri’nin, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan devleti kurma amaçlarını belirtmesi ve bu yönde karar almasıyla birlikte bölgede bulunan Ermeni çeteler harekete geçerek, Türk köylerine saldırılar düzenlemişler ve bölge halkını katletmeye başlamışlardır.
Ermenilerin bölgedeki bu faaliyetlerinin sonucunda, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti; yaşanan Ermeni saldırılarını engellemek amacıyla Erzurum’da bir kongre toplanmasına karar vermiştir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin güvenliği için bazı kararlar alınması amacıyla toplanan kongreye; Karadeniz’de yaşanan Rum saldırıları ile uğraşan Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de delegelerini yollayarak katılmıştır.
Erzurum’da düzenlenen kongreye katılmak için Amasya’dan hareket eden Mustafa Kemal Paşa, İstanbul hükümetinden İstanbul’a geri dönme çağrıları almış fakat bunu kabul etmemiştir. Bunun üzerine kendisine gönderilen bir telgrafla müfettişlik görevinden alındığı belirtilmiş; Mustafa Kemal de karşılık olarak askerlik görevinden istifa ettiğini İstanbul Hükümeti'ne bildirmiştir.
Erzurum Kongresi, 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da toplanan kongredir. Kongreye çoğunluğu işgal altındaki 5 doğu ili Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van'dan gelen 62 delege katılmış, 2 hafta süren kongrede alınan kararlar kurtuluş mücadelesinde izlenen çizgide önemli ölçüde belirleyici olmuştur.
Milli mücadelenin örgütlenmesinin temellerinden olan Erzurum Kongresi alınan kararlar şu şekildedir;
İlk kez milli sınırlardan bahsedilmiş, vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı ilk kez bu kongrede kabul edilmiştir. Kurtuluş yolu olarak görülen manda ve himayenin kabul edilmeyeceği vurgulanmıştır. Her türlü işgale karşı milletin kendini savunacağı belirtilmiştir. Azınlıklara, sosyal dengemizi ve siyasi yapımızı bozacak ayrıcalıklar verilemez ilkesi kabul edilmiştir.
İstanbul hükümetinin ülkenin bütünlüğü ve milletin bağımsızlığını sağlayamaması halinde geçici bir hükümet kurulacaktır.
Kuva-yı Milliye’yi etkin, milli iradeyi hakim kılmak esastır ilkesi kabul edilmiştir.
Kapalı halde bulunan Meclis-i Mebusan’ın derhal açılması talep edilmiştir.
Milli iradenin saltanat ve hilafeti de kurtaracağının altı çizilmiştir.
Başkanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı Temsil Heyeti oluşturulmuştur. İlk kez başkanlığını Mustafa Kemal'in yaptığı dokuz kişilik bir Temsil Heyeti oluşturuldu. Bu Temsil Heyeti bir hükümet gibi görev yapacaktır. Temsil Heyeti'nin görevi TBMM'nin açılmasına kadar devam edecektir.
Erzurum Kongresi'nin Batı Anadolu'da Yunan kuvvetlerine karşı mücadele eden Kuva-yi Milliye üzerinde büyük etkisi olmuştur. AYŞE NUR ÖZKAN