Önce bu döneme ilişkin birkaç bilgiyi paylaşmak istiyorum;

Ergenlikteki duygusal çalkantıların bir nedeni ve anlamı var; Hızlı beden gelişmesi ile birlikte gelen cinsel uyanış, ergeni baskı altına alıp bunaltmaktadır.  Genç birden bu değişikliklere kendisini uyduracak gücü bulamamakta ve gereken beceriyi gösterememektedir. Dolayısı ile iç dengesi alt üst olmaktadır. Bu durum ruhsal olgunlaşmanın, bedensel ve cinsel gelişmeye ayak uyduramamasından kaynaklanmaktadır. Genç, bozulan, alt üst olan bu dengeyi düzeltmek için çabalamakta, denemeler yapmaktadır. Tepkilerindeki değişkenlik, davranışlarındaki tutarsızlık ve duygularındaki iniş çıkışlar hep yeni bir denge kurmaya yöneliktir. Yeni duruma uyum çabalarıdır. Başka bir deyişle genç, içten gelen cinsel ve saldırganlık dürtülerinin baskısından kurtulmaya çabalamakta, kendisi için yeni ve yabancı olan duyguları bir düzene sokmaya uğraşmaktadır. (Atalay Yörükoğlu’nun Gençlik Çağı isimli kitabından alınmıştır)

Bu bilgilerin farkında olmak, biz anne babalara, gencin duygu durumundaki ve davranışlarındaki tutarsızlıklara karşı bilinçli davranma sorumluluğunu getiriyor. Çünkü erişkin olan biziz… 

Önerilerim;

Ona zaman ayırın,

Sohbet içinde olun,

Konuşma konularınızı onun gereksinimine ve ilgi alanlarına göre belirleyin,

Öğüt vermek istiyorsanız söylediklerinizin işe yarayacağına emin olduğunuz zaman ve ortamları kollayın. Söylediklerinizin işe yaramayacağını hissettiğiniz an kendinizi durdurun, yani susun,

Tartışmalarınızı kavga etmeden yapın,

Soğukkanlı ve sakin olun,

Hoşgörülü ve saygılı olun,

Ses tonunuzun yumuşaklığını koruyun,

Değişken davranışlarında ve duygularında siz her zamanki anlayan tavrınızla davranın,

Söylediklerini etkili dinleyin,

Dinlerken söylediklerinin arkasındaki hissettiklerini de anlamaya çalışın,

Size saçma gelen durumlar olabilir, onun bakış açısından görmeye çalışın,

Eleştirilerinizi kişiliğine değil, davranışlarına yönelik yapın,

Suçlama içermeyecek şekilde eleştirin,

Eleştiri şekliniz savunmaya geçirmeyecek tarzda olsun,

Ona karşı duygularınızı, onun öfkeli kışkırtmalarına kapılmadan gösterin,

İnatlaşmalar iki kişi ile olur, kenara çekilen siz olun,

Yasaklar değil, sınırlar koyun,

Sevginizi ‘ona özel’ yöntemlerle hissettirin,

İlginiz gerçekçi olsun,

Her dediğini değil, sizin için makul olanı yapın,

İstikrarlı olun, hayır diyeceğiniz bir konuda çok iyi düşünün,

Kararınızdan dönme olasılığınız varsa, en baştan evet deyin,

Herhangi bir konuda kararınızı kesinleşince ona bildirin,

Ne diyeceğinizi bilemediğiniz durumlarda, düşünmek ve kararınızı sonra bildirmek istediğinizi söyleyin, onun ısrar etmeleri ile değil, kendi emin düşüncelerinizle kararlarınızı verin,

İsteği sizin için uygulanabilir değilse, sakince reddedin,

Yürütebileceğiniz kararlar alın,

Otoritenizi aşındırmayacak şekilde davranın, tartışın (ayrıntıları tartışma konuları arasında tutmayın; saçı, giyimi, dinlediği müzik türü, kullandığı parfüm, oturuşu, kalkışı, savrukluğu vb.)

İletişiminizi aracı ile değil, kendiniz sürdürün,

Tartışmaktan değil, kavga etmekten kaçının,

Sizin onunla ilgili sıkıntıya girdiğiniz hemen hemen tüm durumların sizinle değil ergenlik dönemindeki çocuğunuzun gelişimsel dönem özellikleri ile ilgisi var. Yani ‘normal’… Siz, bireysel ve kişiliğinize algılamadan ilişkinizi ve iletişiminizi yönetin.

Son öneri;

Bir hafta boyunca her akşam evinizi bir başkası gizli kamera ile izliyormuş gibi izleyin. Nasıl görünüyor?