Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda Paris Olimpiyatları’ndaki LGBT propagandasını sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, “Bizim inancımızda insan yaratılmışların en şereflisidir. İnsanın bu dünyadaki çabası yüksek bir ahlak üzerine yücelmektir. Paris’te yapılmak istenen ise eşref-i mahlukat olan insanı esfeli safiline, yani hayvanlardan dahi aşağı seviyeye çekme projesidir” dedi.
Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada kimsenin zorbalıklarına boyun eğmeyeceklerini belirterek, "İstedikleri kadar çirkinleşsinler, istedikleri kadar çukurlaşsınlar. Tayyip Erdoğan’ın ne kavline, ne kalbine zincir vurabilirler. Tayyip Erdoğan’ın hakkı ve hakikate haykırmasına engel olamazlar. Biz kimsenin tehditlerine boyun eğmeyiz. Kimsenin zorbalıklarına eyvallah etmeyiz. Eli kanlı canilerin provokasyonlarına da gelmeyiz. Şunu herkes çok iyi bilsin ve idrak etsin. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Biz bugünlere çarpışa çarpışa geldik. Biz bugünlere hakkın ve halkımızın desteğiyle geldik. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu ama yanıldılar. Bizi rahmetli Menderes’in ve arkadaşlarının akıbetleriyle tehdit edenler oldu. Avuçlarını yaladılar. Bizi terörle, sokak terörüyle, darbeyle devirmek isteyenler oldu. Hepsini bozguna uğrattık. Üstümüze saldıkları ne kadar piyon varsa tamamını ya meydanlara ya da dağlara gömdük” ifadelerini kullandı.
"Bugün de Mazlum ve Mağdurların Yanındayız"
Türkiye’nin tüm imkanlarıyla Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neredeyse yarım asrı bulan siyasi tarihimiz boyunca korkuyu yanımıza hiç yaklaştırmadık. Bugün de aynı yerdeyiz, dimdik ayaktayız. İsrailli yetkililerin küstah açıklamaları karşısında son 2 gündür siyasi parti gözetmeksizin milletimizin fertlerinin sergilediği dik ve dirayetli duruşu çok kıymetli bulduğumu özellikle vurgulamak istiyorum. Buradan şu gerçeği bir kez daha ilan ediyorum; Türkiye olarak bundan 500 yıl önce engizisyondan kaçan Musevilere kucak açtıysak, Hitler’in toplama kamplarından kaçan Yahudilere nasıl kol kanat gerdiysek bugün de mazlum ve mağdurların yanındayız. Bizim için zalimin de, mazlumun da kimliğinin bir önemi yoktur. Türkiye tüm imkanlarıyla, tüm kapasitesiyle elbette hiçbir ihtimali göz ardı etmeden mazlum Filistin halkının yanındadır. Birileri rahatsız olsa da bu vicdanlı tavrını sonuna kadar koruyacaktır” şeklinde konuştu.
"Olimpiyatlar İnsanlığı Aşağı Çekme Projesidir"
Erdoğan, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’ndaki LGBT propagandasına ilişkin değerlendirmesinde, “Şu bölüm çok hassas, çok önemli. Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen ahlaksızlık. Macron beni davet etti, ben de gelebileceğimi söyledim. 13 yaşındaki torunum ‘Dede gitme’ dedi, ‘Niye’ dedim. ‘Orada LGBT gösterisi yapacaklar’ dedi. Çıkardı bana Instagram’dan o görüntüleri. ‘Tamam, kızım gitmeyeceğim’ dedim. Yahu düşünebiliyor musunuz, insanları birleştirmesi gereken bir uluslararası spor etkinliği maalesef insanlığa, fıtrata ve insani, insanı insan yapan değerlere düşmanlıkla açıldı. Bakınız bizim inancımızda insan yaratılmışların en şereflisidir. İnsanın bu dünyadaki çabası yüksek bir ahlak üzerine yücelmektir. Paris’te yapılmak istenen ise eşref-i mahlukat olan insanı esfeli safiline, yani hayvanlardan dahi aşağı seviyeye çekme projesidir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Papa ile bu konuyu paylaşacağını belirterek, “İlk fırsatta Papa’yı da bununla ilgili arayacağım. Onunla Hristiyan alemine ve tüm Hristiyanlara karşı yapılan ahlaksızlığı paylaşacağım. Olimpiyatlar insan tabiatını bozan, aileyi ifsat eden, nesillerin emniyetini ve bekasını tehdit eden sapkınlığa alet edilmiştir. Olimpiyatların uluslararası etkisi kullanılarak en masum varlıklarımız olan çocuklarımız iğrenç bir şekilde hedef alınmıştır. Paris’teki rezil sahne sadece Katolik alemini, sadece Hristiyan dünyasını değil, en az onlar kadar bizi de rencide etti, bizde de infial oluşturdu. Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın verdiği haklı tepkiyi takdirle karşıladık. Esasında kutsala yönelik bu apaçık saldırı karşısında daha fazla liderin, daha fazla siyasetçinin sesi çıkması gerekiyordu. Maalesef bunu göremiyoruz. Kimi umursamazlıktan, kimi korkudan, kimi siyasi kariyeri uğruna LGBT lobisine ses çıkaramıyor. Biz çıkarıyoruz. CHP çıkarmasa ne yazar, DEM çıkarmasa ne yazar? En küçük bir eleştiriye dahi tahammülü olmayan bu lobi, Avrupa ve Batı dünyasını tamamen esir almış durumda. LGBT lobisi giderek daha da pervasız hale gelirken, eş zamanlı olarak insanlık büyük bir kuşatmayla karşı karşıya bırakılıyor. Küresel ölçekte bu korku iklimini oluşturuyorlar. Burada şunu vurgulamak durumundayım; karşımızda sadece bir yönelim yok, doğrudan çocuklarımızı hedef alan faşizan bir dayatma var. Normale, fıtrata, aileye, insan nesline yönelik çok boyutlu, çok kapsamlı, çok acımasız bir savaş yürütülmektedir” diye konuştu.