Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından ’Milli İrade ve Cumhuriyet’ konferansı düzenlendi.
Eğitim Fakültesi E-Blok Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve konuşmacı olarak Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Karayaman’ın yer aldığı konferansa Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç, Eğitim Fakültesi akademisyenleri ve çok sayıda öğrenci katılım gösterdi. Konferans öncesinde Devlet Konservatuvarı tarafından seslendirilen dinleti katılımcılara keyifli dakikalar yaşattı.
“Cumhuriyet bize gelecek nesilleri yetiştirme görev ve sorumluluğunu verdi”
Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç, “Bize emanet edilen bir ülke ve bir devlet var. Bizim tarihimizde ilk defa devletin yönetim şekli ilk defa ilahi kaynaklardan ya da belirli bir aileden, zümreden ya da soydan değil de ilk defa halkın tamamından alınan güce dayandırılır. Cumhur ve cumhuriyet bu demek zaten. Cumhuriyet, hepimizin birlikte yönetimde söz sahibi olduğumuz bir devlet ve hükümet etme şekli demek. 100 yıl önce cumhuriyete kavuştuk ve şu anda 100 yıldır da cumhuriyetle yönetiliyoruz. Cumhuriyeti kurmak ayrı bir şeydi, onu bu milli iradeye dayandırarak 100 yıl yaşatmak ve daha nice 100 yıllara götürmek de bizim görevimiz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi cumhuriyet bize birçok imkanlar ve haklar tanıdığı gibi aynı zamanda farklı görevler ve sorumluluklar da yüklüyor. Her bir camianın görevi farklı. Mesela Mehmet Karayaman hocam bize tarihçi gözüyle cumhuriyetin dayandığı milli iradeyi anlatacak ama biz Eğitim Fakültesindeyiz. Bize cumhuriyetin sunduğu bir görev var. Biz burada eğitimciler, öğretmenler yetiştirmeye çalışıyoruz. Onlar da bizim nesillerimizi yetiştirecekler” dedi.
“Atatürk, cumhuriyeti halk iradesinin tecellisi olarak değerlendiriyor”
Konuşmasında cumhuriyet ve demokrasinin birbirinden farklı olduğu ve farklı işlevleri yerine getirdiğine değinen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Karayaman, şunları aktardı:
“Cumhuriyet nedir? Önce bir tanım yapalım. Cumhuriyet bir devlet yönetim biçimi, demokrasi bir tür siyasal rejim. Öncelikle bunun altını bir çizmemiz gerekiyor. Demokrasiyi en kısa, en genel tabirle devleti temsil eden kişinin babadan oğula, amcaya, halaya geçmediği seçimle değiştiği bir devlet yönetim biçimi olarak tanımlarız. Seçim varsa cumhuriyet vardır. Peki, demokrasiyi de aynı şekilde tanımlamıyor muyuz? Demokrasiyi de halkın yöneticileri seçmesi diyoruz ama aradaki fark demokrasideki yaptığımız seçim yasama ve yürütmenin belirlenmesi, bir ülkede yasa yapan parlamentoyu halk belirliyorsa ve onları uygulayacak hükümeti halk belirliyorsa orada demokrasi var demektir. Cumhuriyet var diye demokrasi, demokrasi var diye cumhuriyet olmak zorunda değil. Demokrasi bir siyasal rejim, cumhuriyet bir devlet yönetim biçimi. Cumhuriyet fikri, bir cumhuriyet idaresi fikri Osmanlı için ütopik bir fikir. Yani Batılılaşma hamleleri var. I. Meşrutiyet ve II. Meşrutiyet ve meclis deneyimlerimiz var ama padişahsız bir idare biraz imkânsız gibi. Cumhuriyet zaman zaman yazılan ya da konuşulan bir fikir ama o günün şartlarında ütopik bir fikir. Atatürk için demokrasi bir hükümet biçimi. Demokrasi ile cumhuriyeti aynı kavramda ele alıyor. Cumhuriyeti, demokrasi ile birlikte düşünerek halk iradesinin bir tecellisi olarak değerlendiriyor. Cumhuriyetin ilanına bakıldığında da Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir ifadesini görüyoruz. Cumhuriyet ve demokrasinin birlikte değerlendirilmesi Türk milletinin bağımsızlığına düşkünlüğü ve bağımsızlık mücadelesinin bir sonucudur ve Atatürk de bunu görerek bu yönde kararlar almıştır.”
Konferans sonunda Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç tarafından Prof. Dr. Mehmet Karayaman’a teşekkür belgesi takdim edildi.