Uşak Eski Valisi Funda Kocabıyık’ın korona virüs döneminde viral olan ve geniş kamuoyu çevreleri tarafından da tepki ile karşılanan denetimiyle ilgili eleştirilerde bulunan gazeteci Abdurrahman Dilipak beraat etti.
Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına Abdurrahman Dilipak ve avukatı Fatih Şen, Ankara 70. Asliye Ceza Mahkemesi’nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Cumhuriyet Savcısı gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak’ın beraatine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti tarafından yargılama sonucunda; gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak’ın Uşak Eski Valisi Funda Kocabıyık’a yönelik ifadelerinin ‘ifade özgürlüğü ve eleştiri hürriyeti’ çerçevesinde kaldığını belirtilerek, Dilipak’ın beraatine karar verdi.
Dilipak, beraat kararı ilgili yaptığı açıklamada kararın bu hali ile halkın valilik makamına saygı ve güvenini pekiştiren bir karar olduğunu belirterek “Sürpriz yok. Olması gereken oldu. Şahsımın 50 senedir devam eden sanıklık kariyerim devam ediyor. 50 yıllık gazetecilik ve yazarlık hayatımda, yalnızca halkın ve hakkın yanında yer aldım. Halk ve hak savunması uğruna geliştirdiğim sanıklık kariyerimde mahkum edilmem ve cezaevine girmem ile sonuçlanan sanığı olduğum tek bir davam bulunmuyor. Kocabıyık da bunu başaramadı. Bu dava aynı zamanda uluslararası dayatmanın eseri olan korona virüs yalanına karşı kazanılan bir zaferdir. Kocabıyık kaybetti. Şimdi sırada diğer covıdciler var. Karşı dava açma sırası bizde” dedi.
Abdurrahman Dilipak’ın vekili Av. Fatih Şen de beraat kararı ile ilgili şu şekilde konuştu: ”Dilipak, her şeyden evvel 50 seneyi aşkın bir süredir kalemi ve kelâmı ile Türkiye’ye hizmet etmiş kıymetli bir yazar, gazeteci ve aktivisttir. Kamuoyunun da takip ettiği üzere Uşak Eski Valisi üzerinden geniş kamuoyu çevrelerince de eleştirilen bir hadise vuku buldu. Müvekkil de kalemi ile bu etik tartışmaya katkıda bulundu. Yargılamanın her safhasında gerçekleştirmiş olduğumuz yazılı ve sözlü savunmalarda da belirtmiş olduğumuz üzere mahkeme de kanaatimiz ve fikirlerimiz ile paralel olarak müvekkilimin ifadelerinin ‘’ifade özgürlüğü ve eleştiri hürriyeti’’ çerçevesinde kaldığını bu sebeple de hakaret suçunun oluşmadığına ve dolayısıyla müvekkilimin beraatine karar verildi. Bu karar ile birlikte olayların gelişimi ve örgüsü, kamuoyunun tavrı ve yargılama safahatı itibariyle Türkiye’de derdest bulunan veyahut açılacak olan benzer mahiyetteki tüm davalar için emsal teşkil edecektir. Bu karar ile en başta Uşak halkı sonrasında tüm Türkiye kazanmıştır. Düşünce hürriyeti kazanmıştır.’’