Bursa’da 45 yıldır babasından öğrendiği kalaycılık mesleğini sürdüren 55 yaşındaki Yılmaz Erişen, mesleğin hızla yok olma noktasına geldiğini ve artık kimsenin bu işi yapmak istemediğini belirtti. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden olan kalaycılık, özellikle gençlerin ilgisizliği nedeniyle zor günler geçiriyor.
Erişen, ilkokul 3. sınıfa gittiği dönemde, okuldan sonra babasının yanına gelip çalışmaya başladığını ve o günden bu yana mesleği sürdürdüğünü söyledi. "Baba mesleğim, okuldan sonra dükkâna gelerek başladım. Çalışmaya gelmeyince kızarlardı, ‘dükkânda iş var, siz burada oturuyorsunuz’ derlerdi" diyen Erişen, mesleğe olan bağlılığını vurguladı. Ancak son yıllarda gençlerin bu tür el sanatlarına ilgisinin kalmadığını ve bu nedenle mesleğin geleceğinin belirsiz olduğunu belirtti. "Şimdiki gençler masa başı iş istiyorlar, eskiden ise çocuklar gelirdi buraya ve ‘çırak lazım mı?’ diye sorarlardı. Şimdi kimse gelmiyor," diye ekledi.
Erişen, kalaycılığın hayatta kalabilmesi için bakır çaydanlıklar ve tavalar gibi geleneksel ürünlerin hâlâ talep gördüğünü ifade etti. "Yeni bakır ürünler üretiliyor, onlar sayesinde biz de ayakta kalabiliyoruz. Çay bahçeleri ve kahvaltı yerleri bakır tava ve çaydanlık getiriyor, bunlar sayesinde ayakta duruyoruz," şeklinde konuştu. Ancak bu mesleği yaşatmaya çalışsalar da gençlerin ilgisizliği nedeniyle zorluklar yaşadıklarını dile getirdi. "Bu mesleği öldürmek istemiyoruz ama elimizden pek bir şey gelmiyor," diyen Erişen, gözleri önünde mesleğin yok oluşunu izlemekten üzüntü duyduğunu belirtti.
Erişen ayrıca, bakırın doğru şekilde kalaylanması gerektiğine dikkat çekti. "Bakırda pişen yemeği yedikten sonra kalan yemeği başka bir kaba boşaltılmalı. Zehirlenme riski olmasından değil, kalayın dayanıklı durması için bu önemlidir," dedi. Sokakta çalışan seyyar kalaycıların kurşun kullanarak kalaylama yapmasının tehlikeli olduğunu belirten Erişen, "Kurşunla yapılan kalay zehirlenmeye neden olabilir. Bakır insanı zehirlemez, doğru şekilde yapılan kalay ise zararsızdır," ifadelerini kullandı.
Yılmaz Erişen, kalaycılığın unutulmaması ve geleceğe taşınması için çaba sarf etse de, bu mesleğin yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. 45 yıldır süren bu geleneği yaşatmaya çalışan Erişen, kalaycılığın hem bir meslek hem de bir sanat olduğunu, ancak günümüzde artık pek fazla talep görmediğini belirtti.