Boksla Tanışma Hikayesi: "Babamı Döveceğim"

Sultanbeyli’de yaşayan eski boksör ve ayakkabı tamircisi İsmail Özkan, hem geçmişteki sporculuk kariyerini hem de günümüzdeki mesleğini birleştirerek hayatını sürdürüyor. Küçük bir ayakkabı atölyesinde, geçmişteki boks kariyerinden izler taşıyan bir atmosfer oluşturmuş. Atölyesinin duvarlarını boks eldivenleri, madalyalar ve gazete kupürleri süsleyen Özkan, geçmişteki başarılarını anarken, günümüzde ayakkabı tamirciliği mesleğinin zorluklarından da bahsediyor.

Çanakkale’de 5 Ayaklı Kuzu Doğdu, Besici Şaşkın Çanakkale’de 5 Ayaklı Kuzu Doğdu, Besici Şaşkın

Genç yaşta boksa ilgi duyan İsmail Özkan’ın bu sporla tanışma hikayesi, acı dolu bir geçmişe dayanıyor. Özkan, küçükken babasının kendisini dövmesine sinirlenerek boksa başlamaya karar verdi. “Öyle sinirleniyordum ki, kendi kendime ‘bu boksu öğreneceğim, babamı döveceğim’ diyordum. Ama baba dövülür mü? Ben de boksa başladım,” diyerek o dönemin zorlu duygularını ve hayatına yön veren anılarını paylaşıyor.

Boks dünyasında önemli bir isim haline gelen Özkan, maçlara çıktığında babasını hep yanında hissetmeye çalıştı. “Babam beyin kanaması geçirmişti, hasta olduğu için müsabakalara gelemiyordu. Ben kendi maçlarımı izletmeye çalışıyordum, izleyemiyordu, akli dengesi gitmişti. Babama maçlara gideceğim dediğimde ‘Oğlum dikkat et kendine’ derdi,” diyen Özkan, babasının yokluğunun acısını hala derinden yaşıyor.

Ayakkabı Tamirciliği ve Mesleğin Zorlukları

Özkan, yıllarını verdiği ayakkabı tamirciliği mesleğinin de değişen dinamiklerinden bahsediyor. “Ayakkabı tamirciliği azaldı, bitti. Önceden 4-5 kişi bile küçük bir atölyede full-time çalışırken, şu an tamamen bitti,” diyerek mesleğin geleceği konusunda endişelerini dile getiriyor. Modern toplumda insanların ayakkabıları tamir ettirmek yerine yenisini tercih ettiğini belirten Özkan, bu durumun mesleği olumsuz yönde etkilediğini ifade ediyor.

Ayakkabıların uzun ömürlü olması için neler yapılması gerektiğini de anlatan Özkan, kaliteli deri kullanarak yaptığı ayakkabılara özel bakım önerilerinde bulunuyor. “Ben kendim ayakkabı yapıyorum. Hakiki deri fabrikadan tuzlanarak çıkıyor. Tuzlanmış deri ile ayakkabı imalatını yapıyoruz, üstüne rötuş boyası atıyoruz. Bunu alan kişi bir gün sonra yağmur veya su temas etmeden lostrada güzel bir boya attırması lazım,” diyen Özkan, doğru bakım yapıldığı takdirde ayakkabıların uzun süre kullanılabileceğini vurguluyor.

Kaynak: iha