Çoğu zaman konuşmalarda Sivas'ın üzerine tekkenin ölü toprağı savruluyor ondan gelişmiyor, Sivas'a ondan dolayı birşey yapılamıyor deniliyordu. Bende acaba ondanmı diye biraz araştırdım ondan değilmiş. Çeşitli Medeniyetlere ve Sultanlara Başkentlik yapmış bir zamanlar ticaret merkezi olan Sivas'ın bu hale gelmesinin sebebinin ahde vefasızlığın yanı sıra vakıf bedduasına nail olduğu görüşü bende ağır bastı. Hele hele çeşitli isimler altında bazıkişiler tarafından Sivas'a ve ihtiyaç sahiplerine yardım amaçlı kurulan Vakıf,derneklerin hepsi olmamakla birlikte bazılarının ne amaçla kurulduğunu ve bu vakfın ne için kullanıldığını öğrenince vakıf bedduasını hatırlatayım dedim. Belki Sivaslılar bu tür yerlere rağbet göstermez, bunu yapanlar belki birşeyler alır da Sivas'ta Sivaslıda bu bedduadan kurtulur yeniden Sultanlara layık bir Sivas olur diye. Gerisi kişilere kalmış.

 

VAKIF BEDDUASI

İslam hukukuna göre vakıf yapmak isteyen şahıs birvakfiye yazarak Kadıya müracaat eder. Vakıf senedi denilen belge, mahkeme tarafından tescil edilirdi. Vakıf senedine padişah dâhil herkes uymak zorundaydı. Vakfiyelerde genellikle dua vebeddua bölümleri bulunurdu. Bunlardan bazı örnekler şöyledir:

Sultan 2.Bayezid'in 1 Şubat 1495 tarihli vakfiyesindeki bedduası vakıflara bir şekildezarar vermek isteyen insanları caydırıcı bir özellik taşımaktadır:"Sultan, emir veya herhangi bir kimseye bu vakfı değiştirmek, bozmak,nakletmek, başka hâle getirmek, iptal etmek, işlemez hâle getirmek, ihmal etmekve değiştirmek helal olmaz. Kim onun şartlarını değiştirir veya iptal ederseharamı üstlenerek günaha girmiş olur. Günahkârların alınlarından tutularakcezalandırıldıkları gün, Allah onların hesabını görsün. Cehennemde zebanileronları denetlesin. Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunları işittikten sonra, vakfıdeğiştirirse, onun günahı, değiştirenler üzerinedir. Kuşkusuz Allah, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez."

Hazine VekiliHafız İsa Ağa'nın 1818 tarihli vakfiyesinde: "Vakıf gelirini haksız olarak yiyenler, dünya ve ahirette mutluluk yüzü görmesinler."

PertevniyalValide Sultan'ın 1872 tarihli vakfiyesinde "Şayet bir nice zaman sonravakfı değiştirmeye, bozmaya temayül eden olursa veya vakfın bozulmasına sebepolursa, yerleri ve gökleri yaratan ve bize bunca nimetleri veren Allah'ın kahırve gazabına uğrasın. Dünyada ve ahirette rahat yüzü görmesin ve iki cihandarezaletten kurtulmasın." denilmektedir.