Bugün, evlilik ilişkilerinde, birbirini gerçekten seven eşlerin, sevgilerini birbirlerine yaşatabilmeleri için bazı önerilerim var.

Tartışmalarınızı haklılık haksızlık, doğruluk yanlışlık, güzellik çirkinlik, normallik anormallik, zekilik cahillik vb. gibi iki kutuplu sonuç bulmalar üzerine yapmayın. Amacınız mutluluğunuz olsun. Yatırımlarınızı birbirinizin ve kendinizin mutluluğuna yapın. Bunun için ne gerekiyorsa ve nasıl olacaksa ona odaklanın. Algılamalarınızın, bakış açılarınızın ve olaylarla ilgili değerlendirmelerinizin birbirinizden farklı olabileceğini kabul edin. Çünkü farklısınız. Yetişme tarzınız, insan olma özellikleriniz, kişilik yapınız, cinsiyetiniz farklı. Durumları ve olayları farklı görmenizden daha doğal ne olabilir ki.

Varsaydıklarınız ve tahmin ettikleriniz belki de öyle değildir. Eşinizin söylediklerini ve yaptıklarını onun gerçekleri olarak kabul edin. Ön yargılarınızdan kurtulun. Birisinin gerçeğini reddetmek onunla can cana iletişimi olanaksız hale getirir. Canına, ruhuna dokunmadığınız birini nasıl doğru anlayabilirsiniz ki.

Biriniz farklı yoldan gidiyor diye illa yanlış yoldaymış gibi davranmayın. Bir sonuca ulaşmanın tek bir yolu yoktur. Sizinki gibi olmayan yol belki de daha kestirme ve daha eğlenceli bir yoldur. Yola çıkmadan ve eşlik etmeden bilemezsiniz. Benimki doğru demenin diğer anlamı otomatik olarak seninki yanlış demektir farkında olun. Seninki yanlış dediğiniz biriyle nasıl anlaşabilirsiniz ki.

Birbirinizi kendi kalıplarınıza sokmaya çalışmayın. Birbirinizi en gerçek halinizle ve olduğunuz gibi kabul edin. Birbirinizin özelliklerinde ve bakış açılarında zenginleşeceğiniz alanlar keşfedin. Örneğin; ‘Olaylar karşısında bu kadar rahat olmasına inanamıyorum ben asla öyle olamam’ demek yerine kendinizi rahatlatmanın yollarına bakın. Kendinizle aynılaştırmaya çalıştığınız kişi ile nasıl biz olabilirsiniz ki.

Birbirinizle konuşurken yargılayıcı ifadelerden kaçının. Konuşurken kendinizle ilgili niyetiniz, kendinizi tamda içinizden geldiği ve hissettiğiniz gibi ifade edebilmek, eşinizle ilgili niyetiniz de söylediklerini ve içinde bulunduğu durumu, tamda onun hissettiği hali ile anlamaya çalışmak olsun. Gerçek hali ile anlayamadığınız kişi ile nasıl bütünleşebilirsiniz ki.

Birbirinizi herhangi bir kişi (kendiniz de dahil) ile karşılaştırmayın. Karşılaştırma yapmak, seni olduğun halinle kabul etmiyorum, sen başkası gibi ol, kendimi de olduğum halimle kabul etmiyorum, başkaları gibi olmalıyım, demektir. Örneğin; Ben senin gibi akıllı değilim, ben annem gibi becerikli değilim, A. senden daha çok para kazanıyor, Ç. senden daha güzel yemek yapıyor, Ö. nün evi daha temiz vb. Kendisi veya sevdiği kişi tarafından başkaları ile karşılaştırılan birisi için yaşam dayanılmazdır. Burada kastettiğim kişinin kendini geliştirmesine engel bir tavır oluşturması değildir. Kişi kendinde bulduğu eksik yönleri tamamlar, yanlış bulduğu yönleri düzeltir, bu kendini geliştirmenin de bir yoludur. Bunun için kriter ise önce kendini keşfetmek mevcut hali ile kabul etmek sonra geliştirmek ve değiştirmek istediği yönlerine kendi isteği ve kararı ile odaklanmaktır. Başkaları ile karşılaştırdığınız birine onu gerçekten sevdiğinizi nasıl gösterebilirsiniz ki.

Yaptıklarınızın, düşündüklerinizin ve hissettiklerinizin sorumluluğunu başkalarına yüklemeyin. Tüm bunların sahibi sizsiniz. Örneğin; Onun damarıma basmaları, beni çileden çıkarıyor, Kimse benim derdime derman olmadığı için bu kadar çok içki içiyorum, bütün arkadaşlarım sigara içiyordu, ben de başladım, tatlılar beni şişmanlatıyor vb. kendinizle ilgili durumlarda sorumlu diğerleri gibiymiş gibi algılamak ve davranmak, sorumluluktan kaçmak demektir. Damarınıza basılmamış olabilir ya da damarınıza basılsa bile çileden çıkmayabilirsiniz. Birilerinin derdinize derman olmasını beklemek yerine kendi derdinizin dermanı olma yolları için daha sağlıklı yöntemler arayabilirsiniz. Arkadaşlarınız sigara içiyor diye içmek yerine içmemenin yollarını bulabilirdiniz. Şişmanlattığını düşündüğünüz tatlılarla ilişkinizi kesebilirsiniz.

Kendinizle ilgili bile sorumluluk alamıyorken eşinizle ilgili nasıl sorumluluk alabilirsiniz, nasıl aile olabilirsiniz ki…

Sonuç olarak tek bir cümle ile diyorum ki;

Eş olmadan önce gerçek bir yetişkin olun…